Her su sağlıklı, temiz değil…
Türkiye’de ve dünyada suya girilen bölgeler aynı ölçüde güvenli değil. Suyun akıntısı, dalga yapısı, sıcaklığı, derinliği, berraklığı ve kirlilik düzeyi, güvenliği doğrudan etkiliyor.
Yanıltıcı sakinlik çoğu zaman tehlikeyi gizleyebiliyor. Bu nedenle hem uzmanların uyarılarını hem de uluslararası kurumların araştırmalarını dikkate almak büyük önem taşıyor.
GİRMEDEN ÖNCE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN SULAR
1) RİP AKINTILARININ GÖRÜLDÜĞÜ OKYANUS VE DENİZ KIYILARI
Rip akıntıları, kıyıya dik yönde hızla açığa doğru çekiyor ve çoğu zaman fark edilmiyor. Deniz sakin görünse bile bu akıntılar ciddi boğulma riski yaratıyor.
Cankurtaran hizmeti bulunan plajlarda bu riskin çok daha düşük olduğu biliniyor. Bu nedenle uyarı bayraklarına dikkat edilmesi ve deniz koşullarının takip edilmesi hayati önem taşıyor.

2) NEHİR AĞIZLARI, DAR BOĞAZLAR VE GÜÇLÜ AKINTI BÖLGELERİ
Nehirlerin denizle birleştiği noktalar, dar boğazlar ve iskele çevreleri güçlü türbülans ve hızlı akıntılar barındırıyor.
Suyun aniden derinleşmesi ve alt akıntıların kontrolsüz biçimde sürüklemesi, yüzücüler için büyük tehlike oluşturuyor.
Bu bölgelerde yüzmek yerine güvenli ve gözetim altındaki sahaları tercih etmek gerekiyor.

3) SEL VE TAŞKIN SULARI
Ani yağışlar veya baraj tahliyeleri sonrası kabaran akarsular güçlü akıntı, düşük görüş ve su altı engelleri nedeniyle yüksek risk barındırıyor.
Birkaç saniyede kontrol kaybolabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü, boğulmayı küresel ölçekte en ciddi halk sağlığı sorunlarından biri olarak tanımlıyor ve taşkın sularına yaklaşılmamasını özellikle öneriyor.

4) BARAJ GÖLLERİ, REZERVUARLAR VE TERK EDİLMİŞ TAŞ OCAKLARI
Baraj gölleri ve taş ocakları sakin görünseler de ani derinleşmeleri, dip akıntıları, makineler veya menfezler nedeniyle tehlikeli oluyor.
Ayrıca bu alanlarda su sıcaklığı derinlerde çok düşük seviyelere iniyor.
Bu da ani kramplara ve şoka yol açabiliyor.

5) KİRLİ KIYILAR VE KANALİZASYON AĞIZLARI
Yoğun yağışlardan sonra denize taşınan kanalizasyon veya yüzey suları, bakteriyel ve viral yükü artırıyor.
Bu durum, özellikle mide-bağırsak enfeksiyonlarına, cilt hastalıklarına ve kulak-göz iltihaplarına yol açabiliyor. Suyun renginde değişiklik, koku veya yüzeyde köpük tabakası görülmesi halinde kesinlikle yüzülmemesini öneriyor.

6) ZARARLI ALG PATLAMALARI
Sıcak yaz aylarında göl ve kıyı bölgelerinde görülen zararlı alg patlamaları, toksik madde salabiliyor. Bu tür sular ciltte kaşıntı, kusma ve ishal gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Çocuklar ve hayvanlar için bu risk çok daha yüksek.
Su bulanık, yeşilimsi veya boya dökülmüş gibi görünüyorsa uzmanlar suya girilmemesi gerektiğini söylüyor.

7) SOĞUK VE ANİ ISI FARKI OLAN SULAR
Yaz ortasında bile göl ve denizlerin derin katmanlarında çok düşük sıcaklık korunabiliyor. Ani soğuk şoku, nefes kesilmesine, panik ve kasılmalara yol açıyor.
Bu nedenle göletlerde veya dağlık bölgelerdeki soğuk sularda yüzmek ciddi risk barındırıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, bu tür sulara girerken yalnız olunmaması, can yeleği gibi koruyucu ekipmanların tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Cankurtaran ve bayrak sistemi olan plajlar tercih edilmeli.
Rip akıntısı belirtileri (kıyıya paralel bulanık ve farklı renkli su şeritleri) gözlendiğinde denize girilmemeli.
Kirli, bulanık veya kötü kokulu sulardan uzak durulmalı.
Sel ve taşkın dönemlerinde akarsu ve dere kenarlarına yaklaşılmamalı.
Baraj gölleri ve terk edilmiş taş ocaklarında yüzülmemeli.
Çocuklar yalnız bırakılmamalı ve yüzme alanı her zaman gözetim altında olmalı.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz.
SEKTÖREL
23 saat önceSEKTÖREL
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceSEKTÖREL
10 gün önce
1
2022 Yılında İzmirde Yapılacak Olan Festivaller ve Etkinlikler, Festival Tarihleri ve Detayları!
1315 kez okundu
3
Fıstıklı Plajı; Marmara Denizinin İncisi
567 kez okundu
4
Uludağ’da nisan karı
454 kez okundu
5
Karadeniz’in menderesleri, eşsiz güzellikleriyle doğaseverleri büyülüyor
402 kez okundu