Enerji dünyasında devrim yaratma potansiyeli taşıyan bir gelişme yaşanıyor: Doğal hidrojen.
Saygın üniversitelerden araştırmacıların yayınladığı yeni bir makale, Dünya’nın yer altındaki doğal hidrojen rezervlerinin, gezegenin enerji talebini teorik olarak yüz yıllarca karşılayabileceğini öne sürüyor.
“Beyaz hidrojen” olarak da bilinen doğal hidrojen, yer altında doğal jeolojik süreçlerle oluşuyor ve “yeşil hidrojen” gibi üretilmesi için ek enerji gerektirmiyor.
Bu durum, onu potansiyel olarak çok daha ucuz ve temiz bir enerji kaynağı haline getiriyor.
BİLİMSEL ÇALIŞMA HEYECAN YARATTI
Durham, Oxford ve Toronto üniversitelerinden araştırmacıların Nature Reviews Earth & Environment dergisinde yayınlanan makalesi, yer altı hidrojen yataklarını keşfetmeye yönelik bir rehber sunuyor.
Çalışma, rezervlerin o kadar büyük olabileceğini iddia ediyor ki, bu iddia bazıları tarafından ilk bakışta hayal ürünü bir abartı olarak görülebilir.
Ancak bu kadar büyük rakamlardan bahseden bir makalenin, enerji sektöründeki büyük oyuncuların dikkatini çekmesi kaçınılmazdı.
DEV ŞİRKETLER VE HÜKÜMETLER HAREKETE GEÇTİ
Bu teorik potansiyel, şimdiden somut yatırımlara dönüşmeye başlamış durumda. Büyük uluslararası firmalar ve hükümetler, Avustralya, Fransa ve ABD’nin Ortabatı bölgesinde keşif amaçlı sondaj çalışmalarını finanse ediyor.
Örneğin, üç dev Japon firması (Toyota, Mitsubishi ve ENEOS Xplora) Avustralya’da potansiyeli olan bir kuruluşa yatırım yaparken, Fransa’nın ise dünyanın en büyük doğal hidrojen sahasını keşfettiği ve hükümetin arama izinleri verdiği konuşuluyor.
YEŞİL HİDROJENE GÖRE AVANTAJLARI VE ZORLUKLARI
Tüm bu keşifler, hidrojen enerjisi için kritik bir zamanda geliyor. Yenilenebilir enerjiyle üretilen “yeşil hidrojen”, oldukça pahalı bir süreç ve yaşayabilir olması için genellikle devlet sübvansiyonlarına ihtiyaç duyuyor.
Doğal hidrojen ise, sübvansiyonlu bir fiyat yerine rekabetçi bir fiyatla daha ucuz bir alternatif sunabilir; çünkü üretmek için karmaşık ve pahalı tesislere gerek yok, sadece çıkarılması yeterli.
Ancak, doğal hidrojenin önündeki en büyük engel ise henüz altyapı sorunu olmaya devam ediyor.
Bu hidrojenin nasıl ve hangi formda taşınacağı, yatakların ne kadar yaygın olduğu anlaşıldıktan sonra çözülmesi gereken bir problem.
Tüm bu belirsizliklere rağmen, yer altından çıkarılan temiz ve ucuz doğal hidrojen fikri, enerji sektöründe büyük bir devrim potansiyeli taşıyor.
Bu nedenle, dünya genelindeki sondaj çalışmalarından gelecek sonuçlar ve altyapı çözümlerine yönelik gelişmeler, yakından takip edilmesi gereken bir konu.
Eğer bulunan rezervler iddia edildiği kadar büyük ve çıkarılması ekonomik olursa, doğal hidrojen küresel enerji geçişinde oyunun kurallarını yeniden yazabilir.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz.
kaynak
News
