Toplumda sıkça karşılaşılan ancak genellikle göz ardı edilen, özellikle yemeklerden sonra ortaya çıkan ani halsizlik, terleme, titreme ve açlık hissi gibi belirtiler, “reaktif hipoglisemi” adı verilen bir sağlık sorununun habercisi olabilir. İç Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Manolya Gökrem, diyabeti olmayan kişilerde bile görülebilen bu durumun, kan şekerinin yemekten 2-4 saat sonra normalin altına düşmesiyle karakterize olduğunu belirtti. Uzm. Dr. Gökrem, hastalıkla ilgili dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu.
“BELİRTİLER GENELLİKLE AĞIR KARBONHİDRAT YÜKÜNDEN SONRA ORTAYA ÇIKIYOR”
Reaktif hipogliseminin, vücudun alınan gıdalara, özellikle de yüksek karbonhidratlı ve basit şeker içeren yiyeceklere karşı aşırı insülin salgılamasıyla tetiklendiğini ifade eden Uzm. Dr. Manolya Gökrem, “Pankreasın bu aşırı tepkisi, kan şekerinin hızla düşmesine neden olur. Bu durum, ’prediyabet’ olarak adlandırılan gizli şekerin veya diyabetin erken bir belirtisi olabileceği gibi, mide ameliyatı geçirmiş kişilerde de görülebilir” dedi.
Uzm. Dr. Gökrem, hastaların genellikle “tatlı krizleri” olarak adlandırdığı bu ataklar sırasında yaşadığı yaygın belirtileri şöyle sıraladı: “Ani acıkma hissi, terleme, ellerde titreme, baş dönmesi, bulanık görme, çarpıntı ve konsantrasyon güçlüğü en sık rastlanan şikayetlerdir. Bu belirtiler, kan şekerinin düşmesine vücudun verdiği bir tepkidir.”
“ALTIN KURAL: YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ”
Reaktif hipoglisemi tanısı konan kişiler için tedavinin temel taşının “yaşam tarzı değişikliği” olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Gökrem, beslenme alışkanlıklarında yapılacak basit ama etkili değişikliklerle bu durumun büyük ölçüde kontrol altına alınabileceğini belirtti.
Uzm. Dr. Manolya Gökrem, reaktif hipoglisemi yönetimindeki “altın kuralı” şöyle açıkladı: “Tedavideki altın kuralımız; sık aralıklarla, küçük porsiyonlar halinde beslenmektir. Ana öğünler arasında mutlaka ara öğünler olmalı, mide uzun süre boş bırakılmamalıdır. Basit şeker içeren paketli gıdalar, şekerli içecekler ve beyaz unlu mamuller yerine, kan şekerini yavaş yükselten kompleks karbonhidratlar ve yüksek lifli gıdalar tercih edilmelidir. Her öğünde protein, yağ ve karbonhidrat dengesinin sağlanması, insülin salınımını dengeleyerek ani düşüşleri engelleyecektir.”
Uzm. Dr. Gökrem, bu belirtilerin sık ve şiddetli yaşanması durumunda, altta yatan başka bir nedenin araştırılması ve doğru tanının konulması için mutlaka bir iç hastalıkları uzmanına başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
SEKTÖREL
22 saat önceSEKTÖREL
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceSEKTÖREL
10 gün önce
1
Amazon Prime aylık abonelik ücreti 2025 ne kadar oldu? Amazon Prime aylık abonelik ücretine ne kadar zam geldi?
716 kez okundu
2
Grup Yorum üyeleri kimler? Grup Yorum nasıl, ne zaman kuruldu?
691 kez okundu
3
Alanya’nın Genç Girişimcisi Engin Acar’dan Yeni Marka: ENRONI!
603 kez okundu
4
Kufi ne demek? Duman’ın yeni şarkısının ismi Kufi ne anlama geliyor? Kufi Türkçe mi?
454 kez okundu
5
Aleyna Tilki’den ‘Yaz Yaz Yaz’ açıklaması! ‘Herkes neye bakarsa onu görür’
441 kez okundu