Uzmanlardan küresel salgın uyarısı: Çin’de yarasalarda 22 yeni virüs keşfedildi

Yarasalardan kaynaklanan virüslerin geçmişte neden olduğu salgınlar hâlâ hafızalardayken, Çin’de gerçekleştirilen yeni bir bilimsel çalışma küresel sağlık camiasında alarma neden oldu. Yunnan eyaletinde 2017-2021 yılları arasında toplanan 142 yarasanın böbrek dokularında yapılan genetik analizde, bilim dünyasının daha önce hiç görmediği 22 farklı virüs tespit edildi.

HENDRA VE NIPAH BENZERİ VİRÜSLER İLK KEZ ÇİN’DE GÖRÜLDÜ

Monash Üniversitesi moleküler viroloji profesörü Vinod Balasubramaniam’a göre, keşfedilen bu iki yeni virüs—Yunnan bat henipavirus 1 ve 2—daha önce Çin’de hiç kaydedilmemişti. Virüslerin, idrar üretimiyle bağlantılı olan böbrek dokularında yoğun bulunması ise özellikle kaygı verici. Balasubramaniam, “Bu virüsler insanlara, meyveler veya su yoluyla bulaşabilir. Bu nedenle salgın riski göz ardı edilemez,” dedi.

Henipavirüs ailesine ait bilinen virüsler geçmişte yüksek ölüm oranlarıyla dikkat çekmişti. Malezya ve Bangladeş’te yaşanan Nipah virüsü salgınları, insanlarda ciddi beyin iltihabına neden olmuş ve ölüm oranı %75’e kadar çıkmıştı.

YARASALAR VE ZOONOTIK RİSK ARTIYOR

Araştırmada kullanılan örneklerin büyük kısmı, meyve bahçelerine yakın, kırsal ama insan yerleşimlerine bitişik bölgelerde yaşayan yarasalardan toplandı. Bu durum, hayvan-insan etkileşiminin yoğun olduğu alanların zoonotik hastalıkların sıçrama noktası olabileceğini bir kez daha ortaya koydu.

Araştırmacılar, geçmişteki çalışmaların çoğunlukla yarasa dışkısı üzerine odaklandığını ancak bu çalışmada iç organlara özellikle böbreklere yoğunlaşıldığını belirtti. Bu yaklaşım, bulaş yollarının daha iyi anlaşılmasını sağladı.

YENİ BAKTERİLER VE PARAZİTLER KEŞFEDİLDİ

Araştırmanın çarpıcı yönlerinden biri de sadece virüs değil, aynı zamanda daha önce bilimsel kayıtlarda yer almayan bazı bakteriler ve bir parazitin de bulunmasıydı. Keşfedilen tek hücreli parazite Klossiella yunnanensis, yeni tanımlanan bakterilere ise Flavobacterium yunnanensis adı verildi.

Bu mikroorganizmaların insan ya da hayvan sağlığı üzerindeki etkileri henüz netleşmiş değil. Ancak bilim insanları, bu tip keşiflerin zoonotik riskin çok daha geniş bir biyolojik yelpazeden gelebileceğini gösterdiğini söylüyor.