Küresel ısınmanın yeni tehlikesi: Antartika’da nehir patlamaları yaşanabilir

Dünyamızın değişen iklimi atmosferdeki nem oranını artırırken, yeni bir araştırma Antarktika’nın bundan nasıl etkileneceğine dair önemli öngörüler ortaya koydu. Yüksek çözünürlüklü iklim simülasyonlarına göre, yüzyılın sonuna kadar Antarktika üzerinde aşırı atmosferik nehir olaylarının sayısı iki katına çıkabilir. Bu durum, küresel deniz seviyelerini etkileyebilecek potansiyele sahip.

ATMOSFERİK NEHİRLER NEDİR?

Atmosferik nehirler, atmosferdeki yoğun su buharının dar ve uzun şeritler halinde taşındığı “gökyüzündeki nehirler” olarak tanımlanıyor. Bu sistemler karaya ulaştıklarında taşıdıkları nemi yağmur ya da kar şeklinde bırakıyor. Dünyada en bilinen örneklerinden biri, ABD’nin batı kıyısına düşen yağışların yüzde 50’sini getirdiği düşünülen “Pineapple Express” sistemidir.

Ancak Antarktika üzerindeki atmosferik nehirler, gelecekte atmosferik nem artışına karşı oldukça hassas. Yeni çalışmaya göre, emisyonların azaltılmadığı senaryoda 2100 yılına kadar bu sistemlerde “üstel bir artış” yaşanması bekleniyor.

YAĞIŞ 2.5 KATINA ÇIKABİLİR

Simülasyonlar, atmosferik nehirlerin sıklığının yüzyıl sonuna kadar iki katına çıkabileceğini, 2066-2100 yılları arasında ise bu sistemlerin getirdiği yağış miktarının 2,5 kat artabileceğini öngörüyor.

Araştırmacılar, kullanılan yöntemlerin bazı kısıtları olduğunu kabul etse de sonuçların önemli olduğuna dikkat çekiyor. Çünkü Antarktika’daki yağış ve erime dengesi, buz tabakasının stabilitesini ve dolayısıyla küresel deniz seviyelerini doğrudan etkiliyor.

DENİZ SEVİYELERİ İÇİN KRİTİK ÖNEME SAHİP

Antarktika Buz Tabakası, dünyanın tatlı suyunun yaklaşık yüzde 60’ını barındırıyor. Tüm buzun erimesi halinde deniz seviyelerinin 70 metre yükselebileceği hesaplanıyor. Çalışmanın baş yazarı ve British Antarctic Survey’de görevli iklim bilimci Michelle Maclennan, “Atmosferik nehirler Antarktika’ya büyük miktarda yağış taşıyor ve kar örtüsündeki değişkenliği doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, gelecekteki davranışlarını anlamak deniz seviyelerine katkıyı öngörmek açısından kritik” diyor.