1970’li yılların Türkiye’sini, öğrenci olaylarını, ülkeyi askeri darbeye sürükleyen günleri dört üniversiteli gencin bakış açısından okura aktaran Duvarlar kitabı ile Caner Almaz. Saatçi İbrahim Efendi Tarihi adlı romanıyla mansiyon ödülüne layık görülen Elvan Kaya Aksarı.

17 yıldır kesintisiz verilen bir ödül bu. Ve ben de 17 yıldır bu anlamlı sürecin jüri üyesi olarak içindeyim. İçinde bulunduğumuz bu yılın çalkantıları ve dinamikleri ile örtüşen bu kitapların konuları da kahramanları da aslında tarihsel süreç içinde bir şeylerin şekil ve boyut değiştirse de tekrarlandığının da göstergesi.

Caner Almaz, Duvarlar’da bir taraftan Türkiye tarihinin sosyo politik anlamda son derece çalkantılı olan dönemini anlatırken bir taraftan da kahramanların yaşadıkları olayları her birinin bakış açısından aktarıyor. Bunu yaparken de aslında tek bir doğrunun olmadığını, alınan her kararın, söylenen her sözün kahramanların içinde bulundukları koşullarla açıklanabileceğini söylüyor. Duvar ve leke benzetmesinden hareketle toplumsal kutuplaşmayı ve sorunları dile getiriyor. Almaz konuşmasında şu noktaya dikkat çekti: “Ben 1986 doğumluyum. O günleri görmedim. Romanımda anlattığım dönemi yaşamadım. Bizzat şahidi değilim. Duvarlar’da bir neslin hayal kırıklığını anlatmak istedim. O günlerde yaşanan acılar sadece o çağı yaşayanlara ait değildi. Çünkü miraslar sadece maddi değildir, yaşanan büyük hayal kırıklıklarının doğurduğu manevi şeyler de sonrasına miras kalır. İçinde bulunduğumuz zamanları ileride, araya on yıllar girdikten sonra başka insanlar, başka yazarlar kaleme alacaklar. Biliyorum. Umut ediyorum ki, o günlerin yazarları bugünlerden bahsederken çağımızdan umudu miras alırlar.
Bundan sonra Lizi Behmoaras Ödülü olarak anılacak olan mansiyon ödülünün sahibi Elvan Kaya Aksarı ise kitabında toplumun kenarında kalmış ama kurduğu kendine yeten düzen içerisinde, saatlerin gölgesinde mutlu bir yaşam sürdüren Saatçi İbrahim Efendi’nin yaşamını anlatır. İdari kurumlardan bağımsız yaşamayı kendine ilke edinmiş Diyojenvari bir kahraman olan İbrahim Efendi’nin hayatı imtina etmesine rağmen kurumların kontrolsüz ve dayanaksız müdahalesiyle altüst olur. Roman bu bağlamda kurumların işleyişindeki düzeni de sorgulatır.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Fransız Sarayı’nda düzenlenen ödül töreni bu kez buruktu. Çünkü jüri başkanımız yazar araştırmacı Lizi Behmoaras’ı kısa bir süre önce kaybetmiştik. NDS Fransız Lisesi Müdürü Alexandre Abellan konuşmasında bunu, “Vefat haberini alır almaz, bu durum bizim için apaçık bir gerçeklik haline geldi: Bu gece sana adanmalıydı. Oybirliğiyle, bundan böyle mansiyon ödülünün senin adını taşımasına karar verdik” sözleri ile ifade edecekti.
2025 JÜRİSİ:
Liz Behmoaras (jüri başkanı), Yazgülü Aldoğan, Tomris Alpay, Emel Kefeli, Arzu Öztürkmen, Zeynep Sabuncu, Özlem Yüzak, Tara Civelekoğlu ve Zeynep Seza Yılmaz’dan oluşuyor.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
SEKTÖREL
23 saat önceSEKTÖREL
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceSEKTÖREL
10 gün önce
1
2022 Yılında İzmirde Yapılacak Olan Festivaller ve Etkinlikler, Festival Tarihleri ve Detayları!
1315 kez okundu
3
İmtihana girecek öğrencilere 12 milyon ücretsiz kitap
864 kez okundu
4
‘The Cleaning Lady’ dizisi Türkiye’ye uyarlanıyor
782 kez okundu
5
Fıstıklı Plajı; Marmara Denizinin İncisi
567 kez okundu