Son günlerde Will Smith’in eşinin hastalığı olarak duyulan, halk ortasında saçkıran olarak da bilinen Alopesi, en sık karşılaşılan sıhhat meseleleri ortasında yer alıyor. Toplumda alopesi areata ile ömür uzunluğu müsabaka riskinin yüzde 2 olduğunu belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Alopesi areata, saç, sakal, bıyık, kaş, kirpik bazen de göğüste, sırtta, bacak ve kollarda görülebilen, ani başlangıçlı, kalıcı olmayan kıl dökülmeleri ile karakterize bir hastalıktır. Toplumdaki yaygın inanışın tersine bulaşıcı değildir. Alopesi sıklığı 100 bin bireyde ortalama 20’dir. En sık görülme yaşı ise 25-36 arasındadır” açıklamasında bulundu.
Saç ve kıl dökülmelerinin oval/dairesel, ağ biçiminde, ense bölgesinde geniş bir alanı tutan ya da kaş ve kirpiklerin dökülmesi biçiminde görülebildiğini söyleyen Anadolu Sıhhat Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Bazen de Alopesi totalis dediğimiz; tüm yüz ve saçlı derideki kıl dökülmeleri formunda ya da Alopesi üniversalis denilen; tüm saç ve beden kıllarının dökülmesi formunda görülebiliyor. Beraberinde tırnaklarda değişiklikler de meydana gelebiliyor” dedi.
Gençleri daha çok etkiliyor
Alopesi areatanın sebebinin tam olarak bilinmese de ailede hikayesi olanların alopesi areata sorunu ile müsabaka oranının yüksek olduğunun altını çizen Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Otoimmün hastalıklar, kişinin kendi bağışıklık sisteminin kendi dokularına karşı olan toleransını kaybetmesi sonucu görülen hastalıklar olarak karşımıza çıkıyor. Çoklukla gençlerde görülüyor. Vitiligo, atopik dermatit, otoimmün tiroid hastalıkları, lupus üzere romatolojik hastalıklar, diyabet, pernisiyöz anemi üzere öbür otoimmün hastalıklarla birliktelik gösterebiliyor” halinde konuştu.
Tedavi, hastalığın yaygınlığına ve hastanın yaşına nazaran değişiyor
Tedavinin hastalığın yaygınlığına, mühletine, hastanın yaşına, bayanlarda gebelik ve emzirme durumuna nazaran değiştiğini belirten Dr. Kübra Esen Salman, “Saçkıran bizatihi güzelleşebilen bir hastalık olmasıyla birlikte, toplumsal ve ruhsal tesirleri nedeniyle tedavi edilmesi gerekli. Tedavide; topikal tedaviler yani kortizonlu ya da kortizonsuz krem/sprey tedavileri, kimi kıl köklerini uyarıcı kremler ya da majistral solüsyonlar uygulanabilir. Saçlı derinin yüzde 50’sinden fazlasının tutulduğu, yaygın hastalık durumunda topikal immünoterapi solüsyonları da uygulanabiliyor” dedi.
Uygun hastalarda PUVA, UVB üzere ışık tedavilerinin de kullanılabildiğini de hatırlatan Dr. Kübra Esen Salman, “Topikal tedavilere cevap vermeyen hastalık durumunda iğne ya da ağızdan alınan ilaç tedavileri de uygulanabiliyor. Uygun hastalarda, sorunlu bölgelere, uygun dozlarda kortizon enjeksiyonları yapılabilir. Bunun dışında PRP, mezoterapi üzere saç dökülme tedavileri alopesi areatada tedaviyi destekleyebiliyor” halinde konuştu.
Alopesiyi önleyecek bir tedavi bulunmuyor
Alopesi areatanın ani başlangıçlı bir saç hastalığı olduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Saçkıranı önleyecek bir tedavi bulunmuyor. Fakat gerilimle ilgisi bilindiğinden, hastalara gerilimden uzak durması, baş edilemeyecek gerilim varlığı durumunda profesyonel dayanak alınması, yeni saç çıkışının hızlandırılması ve alopesi areatanın tedavisi için dermatoloğa başvurmalarını öneririz” dedi.
Hibya Haber Ajansı