MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, geçen gün yaptığı açıklamada, “”Maddi hakikate ve adalete ulaşmanın yegane yolu, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmaktır. Ceza Muhakemesi yanlış delille doğru sonuca ulaşılmasını reddeder. Delilsiz ispat, maddi vakaya uygun olsa bile zan ve tahminden ibarettir” ifadelerini kullandı.
Gezi davası hükümlüsü iş insanı Osman Kavala, Feti Yıldız’ın sözlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Kavala, “MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Feti Yıldız, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmanın önemini vurguladığı son açıklamasında, yanlış delille doğru sonuca ulaşılamayacağını, bu tür delillerle yapılacak suç ispatlarının zan ve tahminden ibaret kalacağını hatırlatmıştır. Bu uyarı Ceza Mahkemesinde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine yol açan temel sorunla doğrudan ilgilidir” ifadelerini kullandı.
“HUKUKSUZLUK YARATIYOR”
Kavala, sözlerine şöyle devam etti:
“Evrensel hukuk ilkelerine göre bireyin insan haklarını korumakla yükümlü olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve AYM’nin ihlal tespitlerinin büyük bölümü, yanlış veya eksik delillerle yapılan tutuklamalar, verilen mahkumiyet kararlarıyla ilgilidir. Durumu daha vahim hale getiren, yerel mahkemelerin bu tespitleri dikkate almamaları, zan ve tahmin üzerinden verilmiş kararları gözden geçirmeyi kabul etmemeleridir.
Sayın Yargıtay Başkanı’nın ifade etmiş olduğu gibi, ihlalin giderilmesinde ayak diremek ihlali yaratan yargısal tasarruftan daha ağır bir hukuksuzluk yaratmakta. Anayasa hükümlerine aykırılık teşkil eden bu davranış, hukukun evrensel ilkelerinin daha esastan ihlali anlamına da gelmektedir.”
FETİ YILDIZ NE DEMİŞTİ?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, hukuka uygun yargılamaya ilişkin şunları kaydetmişti:
“Maddi hakikate ve adalete ulaşmanın yegane yolu, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmaktır.
Ceza Muhakemesi yanlış delille doğru sonuca ulaşılmasını reddeder.
Delilsiz ispat, maddi vakaya uygun olsa bile zan ve tahminden ibarettir.
Bütün yargılama önlemleri gibi, tutuklama da geçici niteliktedir.
Tutuklama bir ceza değil, maddi gerçeğe ulaşılmasını, ceza davasının yürütülmesini ya da ileride verilmesi olası cezanın infazını sağlayan geçici bir araçtır.
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını sınırlandıran çok ağır bir koruma tedbiri olması nedeniyle, tutuklama tedbirine sıkı şartlar altında, geçici çok dikkatli ve özen gösterilerek başvurulması gerekir.
Ölümcül seyir izleyen hastalığı olanlar cezaevi koşullarında tedavi edilemez.
Ağır hastalığı olanları, engelli ve yaşlı mahkumları sürekli cezaevinde tutulmak demokratik hukuk devletinin iş ve işlemi olamaz.
Adaleti sağlamak bir söylem değil eylem meselesidir.
Adaletin gerçekleşmesi gerçekleştiğinin de görülmesi gerekir.
Hakkı tespit ve teslim anlamında Hazreti Ömer’in Basra’ya hakim olarak tayin ettiği Emir Musa’ya yazdığı mektupta bu uyarıyı görürüz.
Hazreti Ömer’e göre;
Uygulanmayan bir hakkı söylemenin, icra edilmeyen bir hükmü vermenin faydası yoktur.”
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
SEKTÖREL
5 gün önceSEKTÖREL
6 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
7 gün önceSEKTÖREL
14 gün önce
1
Bahçeli evlerdeki inşaat işçi çöken merdivenin altında kaldı
4992 kez okundu
2
Adana’da oğlu gözaltına alınan gazi, olay yerinde ne olduğunu anlamaya çalışırken saldırıya uğradı.
4967 kez okundu
3
Murat Susam ile Güzelliğin Adresi: Blonde Bayan Kuaförü
4812 kez okundu
4
Erdoğan hidroelektrik santrallerinin açılışında duyurdu: Tarım Kredi’de kırmızı ete indirim
3940 kez okundu
5
İzmir’de maymun paniği
3921 kez okundu