Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Hatay’da AFAD Uyum Merkezi’nde Planlama Çalışması Toplantısı öncesinde yaptığı basın açıklamasında, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara geçmiş olsun dilediğinde bulundu.
Gelinen son noktayı görmek, yapılan işleri bir daha koordine edip daha süratli formda hayata dönüşü sağlamak maksadıyla Hatay’da olduklarını lisana getiren Özhaseki, yapılan çalışmaların güzel olması diledi.
“50 bin civarında kardeşimizi, canımızı toprağa verdik”
Anadolu’da kurulan 1000 yıllık medeniyetin en büyük felaketle karşı karşıya kaldığını aktaran Özhaseki, şöyle devam etti:
Depremden 11 ilimiz etkilendiği üzere yüzlerce ilçemiz, köyümüz bundan etkilendi. 680 bin civarında bağımsız ünite konut olarak, 170 bin civarında da depo, iş yeri üzere başka ayrı bağımsız üniteler hasar gördü. Devlet olarak el koymamız, yardım etmemiz gereken karşımızda 850 bin civarında bağımsız ünite var. Kolay değil. Bütün bu maddi hasarları, yaraları sararız ancak canları bir daha getiremiyoruz. Ölen kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 50 bin civarında kardeşimizi, canımızı toprağa verdik. Bundan dolayıdır ki Anadolu’da kurduğumuz bu medeniyet için karşımıza çıkan en büyük felaket diye de söz etmeye çalışıyorum.
Bakan Özhaseki, zelzelenin birinci anından itibaren başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ilgili tüm bireylerin sarsıntı bölgesinde olduğunu lisana getirdi.
“Allah’a şükürler olsun elimizden geleni yapıyoruz”
Hep birlikte koştuklarını ve yaraları sarmaya çaba ettiklerini aktaran Özhaseki, şöyle konuştu:
Önce canlarımızı kurtarmaya çalıştık, sonra insani muhtaçlıklar neyse bunları giderebilmek için büyük bir fedakarlık gösterdik. Devlet buradaydı fakat bir taraftan da övünerek her yerde iftihar ederek söylüyoruz; millet de buradaydı. Bu milletin her bir ferdi üstüne ne düşüyorsa onu yapabilmek gayesiyle bu bölgelere koştu. Gözükmeyen, açıktan aşikarı olmayan o kadar çok çalışma var ki. Hacca gitmek isteyen birçok insan haccını erteledi, biriktirdiği parasını buralara gönderdi. Annelerimiz, kolundaki bilezikleri bozdurup AFAD hesabına para yatırmaya çalıştılar. Çocuklar, kumbaralarında biriktirdiklerini zelzeledeki kardeşlerimize gönderdiler. Bu türlü bir milletin bir ferdi, üyesi olmak da hepimiz için başka ayrı bir gurur vesilesi olsa gerek. Allah’a şükürler olsun elimizden geleni yapıyoruz. Süratli davranmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da yapılacak olanlar daha süratli bir biçimde nasıl yaparız, çabası içerisindeyiz.
Özhaseki, vatandaşların tasa etmemesi gerektiğini belirterek, “Bütün yaraları sarıncaya kadar, ziyanları telafi edinceye kadar ve vatandaş, ‘Allah devletimizden razı olsun, devletimize zeval vermesin’ deyinceye kadar buralardayız.” diye konuştu.
“Şehrin eski, o canlı haline yine dönmeliyiz”
Sıkıntıların çok olduğunu aktaran Özhaseki, şöyle devam etti:
Bunları aşacak bir irade, yapı da bizde var Allah’a şükür. Bunları aşacağız. Kentimizin demografisini, sosyolojisini, tarihini, kültürünü, sanatını, endüstrisini yine ayağa kaldıracak yeni formüller üzerinde çalışıp bir an evvel bunları devreye sokmalıyız. Kentin eski, o canlı haline yine dönmeliyiz. Kadim bir kentte yaşıyoruz. Kent merkezlerinde sağlam olan, yerde bir badire olmayan yerleri tekrar canlandırıp eski haline kavuşturmak da bizim vazifemiz olsa gerek diye düşünüyorum. Bunun için de epey bir önlemler aldık.
Özhaseki, yapacakları toplantıda bunların kurallarını ve nasıl yapılması noktasında konuşacaklarını vurguladı.
Çalışmaların verimli geçmesini dileyen Bakan Özhaseki, “Yerelde karşımıza çıkabilecek sıkıntıları sizlerden dinleyeceğiz. Bizdeki hazırlıkları da sizlere anlatıp, yeni bir yol haritasıyla en süratli biçimde hayatı nasıl olağana dönüştürürüz, Hatay’ımızı evvelden olduğu üzere nasıl canlı bir hayat başlar bunun peşindeyiz. Bunu konuşacağız, bunun için geldik.” dedi.
Toplantı basına kapalı devam etti.