DOLAR 42,5118 0.01%
EURO 49,5227 -0.15%
ALTIN 5.753,060,01
BITCOIN 3797798-3.16655%
İstanbul
14°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

KESK’ten Diyarbakır’da ‘Tüm ihraçlar bütün haklarıyla işine iade edilene kadar mücadelemiz sürecek’ eylemi

KESK’ten Diyarbakır’da ‘Tüm ihraçlar bütün haklarıyla işine iade edilene kadar mücadelemiz sürecek’ eylemi

ABONE OL
Ekim 13, 2025 20:44
KESK’ten Diyarbakır’da ‘Tüm ihraçlar bütün haklarıyla işine iade edilene kadar mücadelemiz sürecek’ eylemi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten çıkarılanların görevlerine iadeleri için Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) “Tüm ihraçlar bütün haklarıyla işine iade edilene kadar mücadelemiz sürecek” eylemi kapsamsında Diyarbakır’da yürüyüş düzenlendi.

Dağkapı Meydanı’nda toplanan ve aralarında KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki ve çok sayıda KESK üyesinin katılımıyla yapılan yürüyüş Diyarbakır Adliyesi önünde son buldu.

Adliye önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, KHK kapsamında ihraç edilen 150 bin kamu çalışanlarının 4 bin 295’inin KESK üyesi olduğunu ifade ederek, “15 Temmuz’u defaten anlattık. Bugüne kadar anlattıklarımızı adeta taş duvara anlatmış gibi ne bir yetkili ne Adalet Bakanı ne Türkiye Büyük Millet Meclisi 150 bini aşkın KHK ile ihraç edilmiş kamu emekçilerinin sesini dinleme ihtiyacı duymadıkları bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Evet, 15 Temmuz 2016 yılında OHAL’in ilanı ile birlikte birbiri ardı sıra yayınlanan KHK’larla 150 bin kamu emekçisi içerisinde 4 bin 259 KESK’li üye arkadaşlarımız da ihraç edildiler. İhraç gerekçelerini basın ve kamuoyuyla bugüne kadar iktidar paylaşmadı” diye konuştu.

‘SAVAŞA VE ŞİDDETE KARŞI BARIŞI SAVUNDUĞUMUZ İÇİN İHRAÇ EDİLDİK’

Karagöz, KESK’li kamu çalışanlarının savaşa karşı barışı savundukları için ihraç edildiğini belirterek, şunları söyledi:

“Burada bizler niçin ihraç edildiğimizi basın önünde yüksek sesle bir kez daha itiraf ediyoruz. Evet, itiraf ediyoruz. Niçin ihraç edildik? Savaşa ve şiddete karşı barışı savunduğumuz için Kürt meselesinin Demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesini talep ettiğimiz için kamusal hizmetlerin nitelikli, parasız ve ana dilinde sunulmasını istediğimiz için kadın bedeni ve kimliği üzerindeki baskılara karşı mücadele ettiğimiz için grevli ve toplu sözleşme hakkıyla sendikal hak ve özgürlükleri savunduğumuz için talan torba yasalarıyla ormanlarımızı, derelerimizi, zeytinliklerimizi, limanlarımızı savunduğumuz için hayvan katliam yasasına karşı hayvan haklarını savunduğumuz için KESK’li arkadaşlarımız ihraç edildi. Onlar bizleri ihraç ederken korkacağımızı, geri adım atacağımızı, ele tek öpeceğimizi, sineceğimizi düşündüler. Ama KESK faktörünü, KESK’e üye sendika faktörünü hep unutageldiler.”

‘BUGÜNE DEK BİN 300 KAMU EMEKÇİSİ YAŞAMINI YİTİRMİŞTİR’

Karagöz, “Soyut, mesnetsiz, hukukta tanımı olmayan kavramlar üzerinde yani irtibat ve iltisak gibi keyfi gerekçelerle arkadaşlarımızın mesleki ve demokratik haklarını ihlal etmişlerdir. Mahkeme kararları bireylerin savunma hakkı, ulusal ve uluslararası hukuk normlarını bugüne kadar hiçe saymıştır. Bunun için hala on binlerce kamu emekçisi görevlerine bu gerekçelerle iade edilmemiştir. Bugüne kadar toplamda ihraç edilen 150 bini aşkın kamu emekçisinin yaşadığı sıkıntılar, gerilim nedeniyle de yaşadıkları depresyon nedeniyle bugüne dek bin 300 kamu emekçisi yaşamını yitirmiştir. Bir savaşta bile bin 300 insan ölmezken KHK ile bin 300 insanın katili, bu ihraçların altında imzası olanlar olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

‘BÜTÜN BUNLARI ANAYASAYA AYKIRI ÇIKARDIKLARI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERLE YAPTILAR’

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, iktidarın 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilerek Türkiye’nin bütün demokrasi güçlerine karşı savaş açtığını söyledi. Savaş açtıklarının başında KESK’in geldiğini aktaran Tanrıkulu, “Anayasaya aykırı biçimde icat ettikleri KHK’larla binlerce kamu çalışanını ihraç ettiler. Dernekleri, vakıfları kapattılar, mal varlıklarına el koydular. Böyle ağır bir tablo yarattılar maalesef. Bütün bunları anayasaya aykırı çıkardıkları KHK’larla yaptılar. Bunların bir kısmı iptal edildi. Şimdi aradan 9 yıl geçmiş. Herhangi bir mahkumiyet kararı yok. Mahkemeden iade kararları var. Anayasa Mahkemesi’nin kararları var. Ama buna rağmen 9 yıldan fazla bir süredir binlerce kamu çalışanını sivil ölüme mahkum etmeye devam ediyorlar” diye konuştu.

Tanrıkulu, “Şimdi içinden geçtiğimiz bir süreç var. Bu sürecin pozitif bir barışa evrilmesi için öncelikle 15 Temmuz’dan sonra yarattıkları tahribatlara son vermeleri lazım. Bunların başında kayyum rejimi geliyor. Bunların başında ihraç edilen kamu çalışanlarının iadesi geliyor. Bunlar için bir yasal düzenlemeye de gerek yok. Herhangi bir idari işlem de bunu yapabilirler. Eğer gerçek anlamda bu sürece güveni arttırmak istiyorlarsa, güven arttırıcı önlemlerin başında kamu çalışanlarının görevlerine iadesi ve özlük haklarının tamamen iadesi gerekiyor. 9 yıldır şahsen ben ve üyesi olduğum parti her platformda sizlerin yanınızda olmaya çalıştı. Olmaya da devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

‘12 EYLÜL ASKERİ DARBEDE 4 BİN 891 KİŞİ İHRAÇ EDİLMİŞTİ’

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, 12 Eylül askeri darbede 4 bin 891 kişinin ihraç edildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

“12 Eylül’de bir askeri faşist darbe gerçekleşti. Bu askeri darbe sonucunda kamu görevinden çıkarılan kişi sayısı 4 bin 891. Genelkurmay Başkanlığı’nın verdiği resmi rakam. Gerçekleşmiş bir darbe sonucunda ordunun yönetime el koyduğu parlamentoyu feshettiği, belediye başkanlarını görevden uzaklaştırıp yerlerine subayları görevlendirdiği, siyasi partileri, dernekleri, sendikaları kapattığı bir darbe sonunda görevden uzaklaştırılan, ihraç edilen kamu görevlisi sayısı 4 bin 891. 4 bin 891 kamu görevlisinden sadece bin 488’i, 1989 tarihinde işten uzaklaştırılmış durumdaydı. Üçte ikisinden fazlası neredeyse 3 bin 500 kişi daha sonra görevine iade edilmişti. Üstelik bu 4 bin 891 kişi hakkında hiçbir dava da açılmamıştı.1989’da geri kalan bin 488 kişi de Danıştay’ın bir kararıyla görevine iade edildi. Gerçekleşmiş, yönetime el konulmuş bir darbenin kamu görevlilerine faturası buydu.”

‘SİYASİ İKTİDAR BU SORUNU GECİKMEDEN ÇÖZMELİDİR’

“9 yıl sonra hala kamu emekçileri direniyor. Hala kamu emekçileri yürüyor. Hala kamu emekçileri haklarını geri istiyorlar” diyen Tiryaki, “Bugün bizce bu yürüyüş çok anlamlı. Nedeni de şu. Türkiye’de yeni bir süreç yaşanıyor. Bu süreç Kürt sorununun öyle ya da böyle demokratik ve barışçıl yollardan çözülmesi süreci. Hepimiz neredeyse Türkiye’deki büyük bütün siyasi partiler, Meclis’te grubu bulunan neredeyse bütün partiler toplumun çok büyük bir bölümü bu sürece destek veriyor. Sorun şu: Bir yandan Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollarla çözeceğim diyeceksiniz. Öte yandan Kürt sorunu demokratik ve barışçıl yollarla çözülsün diye İçi ihraç ettiğiniz kamu görevlilerini geri iade etmeyeceksiniz. Bu büyük bir çelişkidir. Siyasi iktidar bu sorunu gecikmeden çözmelidir” diye konuştu.

Diyarbakır’da başlayan ve Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep, Adana, Mersin’de devam edecek eylem 17 Ekim günü Ankara’da TBMM önünde yapılacak basın açıklamasıyla sonlanacak.


kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r