CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Seyahat Davası tutukluları Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Ali Hakan Altınay’ı cezaevinde ziyaret etti. Osman Kavala, “Ben de Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme teklifini çok olumlu buluyorum. Tekrar kaynaşmaya gereksinimimiz var. Yine buluşmaya muhtaçlığımız var. Ön yargılardan kurtulmaya muhtaçlığımız var” iletisini iletti.
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Seyahat Davası tutukluları Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Ali Hakan Altınay’ı cezaevinde ziyaret etti. Osman Kavala, Yıldırım Kaya aracılığıyla “Ben de Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme teklifini çok olumlu buluyorum. Tekrar kaynaşmaya gereksinimimiz var. Tekrar buluşmaya gereksinimimiz var. Ön yargılardan kurtulmaya muhtaçlığımız var. Şayet Türkiye bunu başarırsa, yani ön yargıları yıkarsak, kaynaşmayı sağlarsak yalnızca Türkiye’ye değil, dünyaya da örnek olacağız” iletisini iletti.
Yıldırım Kaya, bugün Marmara (Silivri) Cezaevi’ne giderek Seyahat Davası tutukluları Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Ali Hakan Altınay’ı ziyaret etti. Kaya, ziyaretin akabinde Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Ali Hakan Altınay’ın bildirilerini aktardı. Kaya, cezaevi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Hepsi çok düzgünler, moralleri çok yüksek”
Bugün, 11 Eylül. Seyahat’in altın yürekli insanlarını ziyaret ettim. 12 Eylül’e ramak kala, 42’nci yılında yeniden adaletsizlik, tekrar hukuksuzluk, tekrar adil yargılanmanın olmadığı bir süreç. Seyahat neydi? Etrafa, tabiata, yaşama sahip çıkmaktı, ülkesine sahip çıkmaktı. İşte ben, burada Can Atalay ile Tayfun Kahraman ile Hakan Altınay ile Osman Kavala ile görüştüm. Hepsi çok yeterliler, moralleri çok yüksek. Diyorlar ki ‘Gün gelecek, devran dönecek ve biz hak ettiğimiz özgürlüğümüze kavuşacağız. 12 Eylül karanlığı nasıl yırtılıp bir kenara atılmışsa bu karanlıktan da biz aydınlığa daima bir arada çıkacağız’ diyorlar.
Tayfun Kahraman: Özgür bir kentte nasıl yaşanabilir, buna dair çalışmalar yürütüyorum
Tayfun diyor ki ‘Ben, kentsel dönüşüm konusunda tüm imar mevzuatlarının tekrar yazılması, İmar ve Şehircilik Bakanlığı konusundaki hazırlıklar, tüm bunlara dair, yani bir kent ömrüne dair, özgür bir kentte nasıl yaşanabilir ve nasıl yaşanması gerekir, buna dair çalışmalar yürütüyorum’ diyor. ‘Moralim yüksek, yaptığım çalışma bu’ diyor Tayfun. Vera, ana sınıfında başlayacakmış. Onun hasreti doğal ki her zamankinden daha fazla.
Can Atalay: Aladağ’da yanan çocukları unutmadım
Can Atalay diyor ki ‘Ben, Aladağ’da yanan çocukları unutmadım’. Benden bir isteği oldu, ‘Ne olur Yıldırım Hoca’m, Aladağ’a git, o dört köyü gez. O anaların yürek yangını sönmedi. Onların elinden tut. Zira Aladağ’daki yaşananları unutursak Türkiye’de kız çocuklarının okumasının önüne geçilir’ diyor. Düşünebiliyor musunuz, cezaevindeki Can, Aladağ’da yanan çocukların ailelerini düşünüyor.
Ali Hakan Altınay: Türk Milleti ismine karar verenler, Türk Milletinin ne düşündüğünü bilmiyorlar
Hakan ne diyor? Diyor ki ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme daveti çok değerliydi. Fakat helalleşmeyi kardeşlikle pekiştirmek gerekir. Bunun için, bunu taçlandırmak için birbirimize kulak verelim. Hani can kulağıyla dinlemek değimi var ya, işte artık tam da birbirimize kulak verme zamanıdır’ diyor. Ve ‘Türk milleti ismine karar verenler, Türk milletinin ne düşündüğünü bilmiyorlar’ diyor. ‘Bugüne kadar bizim yargılanmamızda adil bir yargılanma olmadığını, haksız uygulama olduğunu çabucak hemen herkes söyledi, demek ki Türk milleti bizi yargılayanlar ve ceza verenler üzere düşünmüyor’ diyor.
Osman Kavala: Kılıçdaroğlu’nun helalleşme teklifini çok olumlu buluyorum
Son görüşmeyi Osman Kavala ile yaptım. ‘Bin 785 gündür buradayım. Sıhhatim yerinde, top oynuyorum. Daha evvel daima yeniliyordum. Can ile beraberdim, Hakan ile Tayfun bizi yeniyordu. Lakin her çarşamba bu maçımız devam ediyor. Geçen hafta biz 5-4 yendik. Artık top oynamayı daha âlâ öğrendim’ diyor. ‘Ben de Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme teklifini çok olumlu buluyorum. Tekrar kaynaşmaya gereksinimimiz var. Yine buluşmaya gereksinimimiz var. Ön yargılardan kurtulmaya muhtaçlığımız var. Şayet Türkiye bunu başarırsa, yani ön yargıları yıkarsak, kaynaşmayı sağlarsak yalnızca Türkiye’ye değil, dünyaya da örnek olacağız. Daima birlikte kazanmak zorundayız. Dünyanın demokratlarının birleşmesinin yolu, Türkiye demokratlarının birleşmesinden geçiyor. Herkesin umudu bir an evvel hak, hukuk ve adaletin yerine gelmesidir. Bunu gerçekleştirecek olanlara selam olsun’ diyorlar.
Herkese selamları var. Ben de bu selamlarını Türkiye halkına taşımakla vazifeliyim. Onlar, gün gelecek özgürlüklerine kavuşacaklar. Onlar; çocuklarına, eşlerine ve sevdiklerine kavuşacaklar. Daima birlikte bunu başaracağız.”