Asrın felaketinde depremzedelerin yaraları sarılmaya başlandı.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan şiddetli sarsıntılar, 11 vilayette büyük yıkıma yol açtı.
Can kaybında da bilanço 40 binin üzerine çıktı.
Binlerce vatandaş da enkaza dönen ya da ağır hasar alan konutlarını terk etti. Bu nedenle devletin tüm imkanları depremzedeler için seferber edildi.
İlk günden itibaren afet bölgesinde hummalı çalışmalar yürütüldü. Vatandaşlar için çadır kentler kurulurken konteyner konseyimi da sürat kazandı.
Öte yandan bölgeye istekli vatandaşlar ve AFAD grubu tarafından tüm gereksinimlerin giderilmesi için yardım materyalleri ulaştırıldı.
Çadır kentlerde 14’üncü gün
İki yıkıcı sarsıntıda konutu yıkılan ve hasar gören depremzedelerin bir kısmı de AFAD tarafından Sütçü İmam Üniversitesi yerleşkesinde kurulan çadır kentlere yerleştirildi.
Depremin merkezine kurulan çadır kentlerde de hayat olağana dönmeye başladı.
Kimi depremzedeler çadırların önünde toplanıp sohbet ederken, bazıları de hasarlı meskenlerinden aldıkları kuşlarıyla ilgilenerek vakit geçiriyor.
“Benim bir şikayetim yok”
AFAD tarafından kurulan çadır kentte günlerinin hoş geçtiğini söz eden Hatice Koç, şöyle konuştu:
Günümüz hoş geçiyor nasıl olsun anca bu kadar olur. Meskenimiz yıkılmadı ancak az hasarlı görünüyor. Benim bir şikayetim yok, yapacak bir şey yok. Daima oturuyoruz biz burada aslında kalabalık bir aileyiz. 7 kişi kalıyoruz bir çadırın içerisinde. Tekrar de bugünümüze şükür ölmedik yani.
“Günlerimiz Allah’a binlerce şükürler olsun güzel geçiyor”
Can güvenliklerinden tasa ettikleri için çadır kente yerleştiklerini söyleyen Cemal Hocaoğlu da şu sözleri kullandı:
Çadırda günlerimiz Allah’a binlerce şükürler olsun yeterli geçiyor. Meskenimiz az bir hasar gördü. Can güvenliğimiz yok, korkuyoruz ve o yüzden burada kalıyoruz. Biraz psikolojimiz bozuldu. İnşallah düzelecek. Bu kuşlarımın annesiyle babası vardı bunların bir şeyleri yokken buraya geldik. Sadece bunlar için sonraki gün tekrar geri gittik, yemleri suları kalmamıştı. Gittim baktım iki adedinin annesi babası ölmüş. Bunlara kıyamadım her şeyimi bıraktım yalnızca bunları aldım.
“Burada bütün gereksinimlerimiz karşılanıyor”
Çadır kentte bütün muhtaçlıklarının karşılandığını belirten Hacı Ali Kara, “Evimiz hasarlı lakin çadır günlerimiz güzel geçiyor. Burada bütün gereksinimlerimiz karşılanıyor. Konutumuzda ağır bir hasar yok, bir badire atlattık. Verilmiş sadakamız, daha bitmemiş nefesimiz varmış.” tabirlerini kullandı.
“Sıcak yemeğimizi veriyorlar”
Recep Balık ise “Allah razı olsun devletimizden de, milletimizden de herkes yardımcı oldu, gerekeni yaptılar. İdareten buradayız, sıcak yemeğimizi veriyorlar. Allah herkesten razı olsun, ne diyebilirim ki.” dedi.
