Global Rüzgar Gücü Kurulu (GWEC) tarafından hazırlanan 2022 raporuna nazaran, rüzgar sanayisi bugüne kadarki en yeterli ikinci yılını yaşadı. Toplam global rüzgar gücü kapasitesinin 837 GW’ye ulaşmasıyla dünyanın her yıl 1,2 milyar tondan fazla karbondioksit gazından kaçındığını aktaran Ülke Güç Genel Müdürü Ali Aydın, global iklim maksatlarına ve GWEC’in sonraki periyotlar için hazırladığı çıkarımlara dikkat çekiyor.
GWEC Global Rüzgar Raporu 2022 bilgilerine nazaran dünyanın rüzgar gücü kapasitesi, bir evvelki yıla kıyasla %12’lik bir büyüme ile 93,6 GW gelişme göstererek toplam 837 GW’ye kadar ulaştı. En fazla rüzgar gücü konseyimi yapan kıtalar ortasında Asya ve ABD birinci sıralarda yer alırken, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa kıtası 3. sırada yerini aldı. Karada yer alan rüzgar santrallerinde 72,5 GW kapasite devreye alınırken deniz üstü rüzgar piyasasında ise 2020’ye nazaran 3 kat büyüme kaydedilerek 21,1 GW kapasite devreye alındı. Sürdürülebilir ve pak güç üretimine yönelik global çapta yaşanan gelişmelerde rüzgar gücünün kritik rolde olduğunu vurgulayan Ülke Güç Genel Müdürü Ali Aydın, dünyada rüzgar gücü sayesinde her yıl 1,2 milyar tondan fazla karbondioksit salınımından kaçınabiliyor olmamızın da bu rolün somut bir kanıtı olduğunu aktarıyor.
Rüzgar Gücü Sayesinde Dünya 1,2 Milyar Ton Karbondioksitten Uzak!
2021’de dünyanın en büyük iki rüzgar gücü pazarı olan Çin ve ABD’de yavaşlayan rüzgar büyümesi nedeniyle kara rüzgar gücü kurulumları global çapta bir evvelki yıla nazaran %18 daha düşük kaldı. Buna karşılık deniz üstü rüzgar gücü tarihinin en uygun yılını yaşadı. Toplamda 21,1 GW deniz üstü rüzgar kapasitesi devreye alınırken yeni kurulumlardaki pazar hissesi %22,5’e ulaştı. Gelecek ömürlerimiz için tehdit oluşturan iklim kriziyle çaba eden ülkelerin rüzgar gücüne yaptığı yatırımların ehemmiyetine dikkat çeken Ali Aydın, global çapta rüzgar güç kapasitesinin şu anda 837 GW düzeyine çıkmasının dünyada her yıl 1,2 milyar tondan daha fazla karbondioksitten kaçınılmasına yardımcı olduğunu ve rüzgar gücü sanayisinin hacim ölçeğinin arttıkça da iklim gayelerindeki tesirlerini de artıracağını lisana getiriyor.
Net Sıfır Karbon Seyahati İçin 4 Kat Daha Büyüme Gerekli
Global rüzgar gücü sanayisi hızlanmaya ve günden güne gelişim göstermeye devam ediyor. Ülke Güç Genel Müdürü Ali Aydın, “Piyasa olumlu bir büyüme sürecinde ancak iki yıldır şahit olduğumuz rekor datalara karşın bu büyüme suratı hem net sıfır karbon maksadına ulaşmak hem de güç güvenliği sağlamak için kâfi düzeyde değil.” biçiminde açıklamada bulundu. Aydın, “Mevcut global durum, güç siyasetlerinin da değişim içerisinde olduğunu gösteriyor lakin önümüzdeki periyotta dünya 1,5°C ve net sıfır gayelerine sadık kalacaksa, küresel seviyede bir siyaset oluşturmaya yönelik yeni ve daha proaktif bir yaklaşım sergilemesi gerekli.” sözlerinde bulunarak iklim gayelerini kaçırma riskine vurgu yaptı. Rüzgar gücü sanayisinin geleceğinin parlak olduğunu belirten Aydın, GWEC’in raporundan elde edilen detaylı çıkarımlara da ayrıyeten dikkat çekiyor.
2030 yılına kadar yükseliş devam etmeli. Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen 1,5°C’lik global ısınma hududunda kalabilmek, net sıfır maksatlarına ulaşabilmek ve daha pak bir etraf için sonraki on yıl içerisinde yeni rüzgar gücü kurulumlarında 4 kat daha fazla artış olması gerekiyor.
Güç sistemleri giderek daha karmaşık ve temaslı hale geliyor. Günümüzde yaşanan güç krizi, fosil yakıtlar etrafında inşa edilen güç piyasalarının bir sonucudur. Münasebetiyle yenilenebilir ve yeşil güç kaynaklarına yönelim artmalı, bu kademede da ülkeler ve topluluklar iklim değişikliğine karşı savaşabilmek için birlikte çalışmalıdır.
Kamu – özel kesim iş birliği ve dayanağına muhtaçlık var. Rüzgar gücü sanayisi, iklim krizi sürecinde toplumsal ve çevresel pahalarla eş ilerlemeli. Siyaset yapıcıların ise ülkelerde ekonomik ve toplumsal amaçlarla ahenk sağlayabilmek için piyasaları tekrar değerlendirmeye alması ve daha yeşil bir gelecek için arazi tahsisleri üzere tüm süreçlerde müsaade verme prosedürlerini daha sistemli hale getirmesi gerekiyor. Bu noktada piyasa geliştikçe artan rekabet ortamını istikrarda tutabilmek için memleketler arası bir çerçeve getirilmeli.
İşgücü planlaması ve şebeke yatırımı gerekli. Rüzgar gücü sanayisinin pak güç geçişinde rolü birinci sırada yer alıyor. Büyük ölçekli yenilenebilir güç dağıtımı için işgücü planlaması ve siyaset önceliği getirilmeli. Şebekelere yatırım, 2030 yılına kadar mevcut düzeylerden üç katına çıkarılmalı.
Hibya Haber Ajansı