Finlandiya ve İsveç resmen NATO’ya üyelik başvurusu yaptı. Siyaset bilimci Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Türkiye’nin Ukrayna akınıyla birlikte, son 10 yılda global siyasette kaybettiği pozisyonunu tekrar kazanmak için fırsat yakaladığını belirterek “Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda da kıymetli aktörlerden biri haline gelmiştir.” dedi. Oy birliğiyle karar alınan örgütte Türkiye’nin devletlerin terörü desteklemesi nedeniyle üyeliklerine olumsuz yaklaşmasının sürecin güçlü olacağını gösterdiğini söz eden Arslan, “Türkiye’nin haklı telaffuzlarıyla birlikte mevzuyu pazarlık masasına taşıması olasıdır.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Memleketler arası Bağlantılar İngilizce Kısım Lideri Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği için resmi müracaat yapmasını kıymetlendirdi.
Ukrayna krizi Avrupa’da jeopolitik dengeyi bozdu
Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “ABD’nin Avrupa’yı Rusya’dan büsbütün kopartma planlarının bir kesimi olan Ukrayna’nın NATO’ya alınması ihtimaline Rusya, Ukrayna’yı işgalle karşılık verdi. Atlantik ve Avrasya ortasında II. Dünya Savaşından sonraki en büyük gayret olan Ukrayna krizinden sonra Avrupa’da jeopolitik istikrarı bozuldu, Avrupa’nın tüm güvenlik görünümünün tekrar şekillenmesi sürecine girildi.” dedi.
Her iki ülkede ittifaka katılma konusunda dayanak %75’lere çıktı
Bu süreçte Batı medyasının çok büyük bir endişe iklimi yarattığını kaydeden Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “Bu iki ülkedeki halkın ittifaka katılma konusundaki takviye iki ay evvel yüzde 25’lerden iken bugün yüzde 75’lere çıktı. Bunun sonucunda kendilerini uzun müddettir tarafsız olarak nitelendiren İsveç (200 yıldır) ve Finlandiya (1948’den beri) tarafsızlık siyasetlerinden vaz geçerek 18 Mayıs 2022 tarihinde resmen NATO üyeliğine başvurdu.” dedi.
Her iki ülke Rusya’nın komşusu
Kararın Mayıs ayı içinde açıklanmasının beklendiğini tabir eden Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “1995 yılında AB’ye üye olan iki ülke, birebir vakitte Rusya’nın kuzeybatıda yer alan iki komşusu. İsveç’in Rusya ile sonu bulunmuyor; Finlandiya 1340 kilometrelik kara sonu paylaşıyor.” dedi.
NATO, 30 üyeli bir ittifaka dönüştü
Prof. Dr. Havva Kök Arslan, 1949’da 12 üyeli bir askeri ittifak örgütü olan NATO’nun, doğuya ve güneye gerçek genişlemesini sürdürerek 1990’dan sonraki süreçte eski Sovyet ülkelerinin iştirakiyle bugün 30 üyeli bir ittifaka dönüştüğünü tabir etti.
Rusya, NATO’nun genişlemesini güvenlik tehdidi olarak görüyor
Rusya’nın NATO’nun kendi topraklarına gerçek genişlemesini güvenlik tehdidi olarak gördüğünü kaydeden Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “Baltık ve Arktik’te ağır Rus nükleer silahları ve denizaltıları bulunuyor. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, ‘İsveç ve Finlandiya’nın NATO teşebbüsleri, sonuçları ağır olacak büyük bir kusur. Bu karar sonucunda iki ülkenin de güvenliğinin güçlendirilmeyeceği bizim açımızdan çok açık. Bu karara kolay bir reaksiyon vereceğimiz düşünülmesin. Askeri tansiyonun düzeyi yükselecek’ tabirlerini kullandı.” dedi.
Türkiye, mevzuyu pazarlık masasına taşıyabilir
Ukrayna akınıyla birlikte, son 10 yılda global siyasette kaybettiği pozisyonunu tekrar kazanmak için fırsat yakalayan Türkiye’nin, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda da değerli aktörlerden biri haline geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Havva Kök Arslan, şunları söyledi:
“Oy birliğiyle karar alınan örgütte Türkiye’nin devletlerin terörü desteklemesi nedeniyle üyeliklerine olumsuz yaklaşması, sürecin güçlü olacağını göstermektedir. Türkiye’nin haklı telaffuzlarıyla birlikte mevzuyu pazarlık masasına taşıması olasıdır. Lakin burada düşülmemesi gereken iki kıymetli tuzak vardır. Bunlardan birincisi, Türkiye’nin söylemlerinde Finlandiya ve İsveç’in bir ortada ele alınması, oburu ise pazarlığın yüksek sesle yapılması. Türkiye-İsveç münasebetlerinin bilakis Türkiye-Finlandiya münasebetlerinde, iki ülkenin de kanat ülke olmasından kaynaklanan benzeri güvenlik problemleri olması sebebiyle devletler ortasında diyalog ve iş birliği daha yüksektir.”
Türkiye’nin NATO’yla sorunu yok
Türkiye’nin terörle uğraş ve ulusal güvenlik mevzularında üyelik sürecindeki görüşlerini lisana getirmesi ve taleplerde bulunması anlaşılır olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “Ancak sıkıntının Türkiye-NATO ortasında bir sıkıntıymış üzere yansıtılması, Türkiye-NATO alakalarını baltalayabilir. Halbuki Türkiye’nin NATO’yla bir sorunu yok. Türkiye’nin atılımı NATO’nun genişlemesini engellemek değil, Suriye ve Irak’tan gelen terör tehdidi ortadan kaldırmak. Finlandiya ve bilhassa İsveç, Türkiye’nin ulusal güvenliğine ve bütünlüğüne tehdit olan bu örgütleri destekliyor ve birden fazla Avrupa devleti ve ABD de kucak açıyor. Türkiye’nin temel sıkıntısı budur.” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı