Hatay’ın Antakya ilçesinde 108 saat sonra enkaz altından kurtarılan Selma Güneş’in sıhhat takımlarına birinci sorusu “Eşim yaşıyor mu?” olmuştu.
Diğer taraftan sıhhat çalışanına sarsıntı anında yaşadıklarını da anlatan Güneş, “Gece 3 üzere kalktım bir bardak su içtim. Yanımda da bir kesim kahke (kurabiye) vardı onu yedim. Demek ki onların yararı olmuş. Hiç acıkmadım yalnızca susadım” demişti.
21 gün boyunca sıhhat durumunu çok merak ettiklerini lisana getiren 112 çalışanları Selma teyzenin sesini tekrar duyabildikleri için sevinçli olduklarını lisana getirdi.
Telefonda uzun uzun 112 sıhhat grubu ile sohbet ettikten sonra enkaz altındayken yaşadıklarını anlatan Selma Güneş, “Ömrümüz varmış, göçüğün altında 5 gün sağ kalmışım. Uyanık kaldığım vakit mütemadiyen imdat, cankurtaran, AFAD, UMKE aklıma ne gelirse gücümün yettiği kadar bağırdım. Duyuramadım. Ondan sonra tekrardan uykuya daldım. Daima uyuyordum Allah tarafından. Yani bir 5 gün uyuyarak da vakit geçirmek, Allah tarafından güya yatağımdaymış üzere olmak da hoş bir şeydi. Ama çıktından sonra sol kolumu kaybettim, sol ayağım çok zahmetli durumda. Artık onların kuvvetle düzgünleşmesini bekliyorum” dedi.
“Sağ kaldığıma sevinemiyorum”
Enkaz altında kaldığı müddette sesini duyuramayınca dualar ettiğini anlatan Güneş, “Göçüğün altında şehadetler getirdim her an merhum olabilirim diye. Hiç acıkmadım, yalnızca biraz susadım o kadar. 5. günün sonunda demek ki yaşayacak ömrüm varmış çıkarıldım. Keşke eşimin sağ olmadığını bilseydim bende gitseydim onun yanına. Özge kızım da biliyor olanları ambulans ile hastaneye gittik oradan helikopterle Adana’ya sevk ettiler. Çabucak kolumun kesilmesine karar verdiler. Ne diyelim Allah bununla koysun, sabrımı arttırsın. Sağ kaldığım için çok sevinemiyorum. Zira eşim yok. Kocam oburdu. O benim sol yanımdı” diyerek ıstırabını paylaştı.
“Selma teyzemizi telefonda gördüğüm vakit içim biraz daha rahatladı”
112 işçisi Mehmet Yılmaz ise o anlara ilişkin, “Alan taraması yaparken bir teyzemizin sağ çıkacağı bilgisini aldık ve beklemeye başladık. Daha sonrasında kurtarıldı ve süratli bir halde ambulansa alıp naklini sağladık. Teyzemizin sıhhatinin şu an düzgün olduğunu öğrendik. Bu da bize farklı bir memnunluk verdi. Selma teyzemizi telefonda gördüğüm vakit içim biraz daha rahatladı” dedi.
“Ortalama 5 gün 108. saate kadar yardım beklemiş fakat sesini duyan olmamış”
Ambulans içinde Selma Güneş ile yakından ilgilenen 112 işçisi Özge Bal ise o anları, “Bizim 108. saatte enkazdan çıkardığımız bir Selma teyzemiz, annemiz vardı. Genel durumu düzgündü fakat enkazdan çıktığında birinci sorduğu eşi olmuştu. Biz onun genel sıhhat durumuyla ilgilenmek durumundaydık. Sohbet esnasında bize sarsıntı anını anlattı. Ortalama 5 gün 108. saate kadar yardım beklemiş lakin sesini duyan olmamış. Kritik bir noktadaydı kendisi de. Allah tarafından acıkmamış yalnızca susadığını söylemişti. Kolu sıkışmıştı Selma teyzemizin. Enkazdan çıkarıldığı esnada direk tıbbi müdahaleye başladık. Ambulansta da gerekli müdahaleleri gerçekleştirdik. Hastaneden de Adana’ya sevki oldu. Telefonla konuştuğumuzda genel sıhhat durumu düzgündü fakat eşini kaybetmiş bunun kederi içerisinde. Fakat kendi sıhhati yerinde olduğu için mutluyuz” kelamlarıyla anlattı.
Bir öbür 112 işçisi Serdar Özçelik ise yaşananları, “Enkaz bölgesinde ses ve ısı tespit edildiğini duyduk ve o bölgeye çabucak hareket ettik. Orada Selma teyzemizin yaşadığını öğrendik. Uzun bir çalışmanın akabinde Selma teyzemiz enkaz altından çıkarıldı. Genel durumu uygundu biz de müdahalelerimizi gerçekleştirdik. Ambulansta ortamızda bir bağ oluştu. Bizim de bu yüzden Selma teyze hasretimiz vardı. Telefonla bir konuşmamız oldu Selma teyzeyle. Güzel olduğunu ve sıhhat durumunun yerinde olduğunu öğrendik. Kolunu kaybetmiş, eşini kaybetmiş lakin sıhhat durumunun uygun olduğu için mutluyuz” ifadelerini kullandı.
