Otomobil almak için kent değiştiren 45 yaşındaki adamın başına gelmeyen kalmadı…
45 yaşındaki Müslim Çalış, 2 Mayıs’ta satışa konulan arabası almaya Van’ın Erciş ilçesinden Diyarbakır’ın Ergani ilçesine gitti.
Burada C.Y. ile görüşen Çalış, aracı almaya karar verdi.
1 milyon 150 bin TL’ye anlaştı
Taraflar, 1 milyon 150 bin TL’ye anlaştı.
Otomobil, ekspertize götürüldükten sonra noterde ruhsatı C.Y.’nin akrabası Ş.Y. ismine olan aracın satış süreci tamamlandı.
Çalış, noterde C.Y.’nin verdiği ve arabanın ilanını veren H.A. ismine kayıtlı olan IBAN numarasına 1 milyon 145 bin TL gönderip, 5 bin TL’yi de nakit olarak verdi.
‘Para gelmedi’ yalanı
Birlikte arabaya binen taraflardan C.Y., bir mühlet sonra paranın hesaba geçmediğini argüman ederek, bir kere daha fiyatı istedi.
Çalış, banka hesabını göstererek, verilen hesap numarasına paranın gittiğini anlatmaya çalıştı.
Buna karşın C.Y., para istemeye devam etti.
Başka araç geldi
Dolandırılacağını anlayan Çalış, polis merkezine gitmek için C.Y. arabanın içindeyken, Diyarbakır kent merkezine hakikat yola çıktı.
Müslim Çalış, Diyarbakır’ın girişinde C.Y. ile yaşadığı tartışmanın akabinde arabası durdurdu.
O sırada bir öteki araç arabanın yanında durdu.
3 kişi, sürücüyü dövdü
Araçtan inen 2 kişi ile birlikte C.Y., Çalış’ı darbetti.
3 kuşkulu akabinde da Çalış’ın bir ölçü parasını, cüzdanını ve satın aldığı arabası de alarak kaçtı.
Duruma şahitlik edenlerin ihbarına üzerine olay yerine polis ve sıhhat takımları sevk edildi.
7 dikiş atıldı
Darp raporu alarak şikayetçi olan Çalış’ın kaşına 7 dikiş atılırken, polis şüphelileri ve arabaları kısa müddette buldu.
C.Y. ve öbür şüpheliler, savcılık tabirlerinin akabinde hür bırakıldı.
Otomobil de yediemine bırakıldı.
“Evime dönmek istedim, konuştuğum kişi ‘gidemezsin’ dedi”
Mağdur edildiğini söyleyen Müslim Çalış, satın aldığı arabayla bir arada parasının da gittiğini belirterek, şöyle konuştu:
Fiyatı konuştuk, arabada dert olmadığını söyledi. Van’dan çıkıp Diyarbakır’a geldim. Bana Ergani ilçesine gelmemi söylediler, oraya gittim. Beni karşıladılar, arabası alıp ekspertize götürdük. Rastgele bir sorun çıkmadı. Notere geçtik ve orada fiyatta anlaştık. Bana bir banka hesap numarası verdiler. Ben de parayı hesaplarına yatırdım. Noter huzurunda satışını yaptık, bize sordular, ‘Alacak verecek var mı?’ diye, her iki taraf da ‘Sorunumuz yoktur’ diye imzaladık. Plakalarımı değiştirdim. Birlikte yaptık. Konutuma dönmek istedim, konuştuğum kişi ‘Gidemezsin’ dedi.
“Aileme haber verecektim o sırada bir araç yanaştı”
Paranın hesabına geçmediğini söyledi. Ona ‘Ben senin attığın hesaba attım’ dedim. Niyetinin makus olduğunu anladım. Oradan bir polis noktasına gitmek istedim. Ergani’yi bilmediğim için Diyarbakır’ın girişine geldim. O da otomobilde oturdu inmedi. O sırada diğerleriyle konuşuyor ve mesajlaşıyordu. Kent merkezine yaklaştığımızda arabayı Ergani’ye sürmemi istedi. Ben gitmedim, direksiyonu çevirdi. Sağa çekip durdum, aşağıya indim. Aileme haber verecektim o sırada bir araç yanaştı.
“Beni kentin merkezinde gasbettiler”
O otomobilden 2 kişi daha indi. Arabadaki bireyle bir arada 3 kişi beni gasbetti. Halim bu formda artık kime güveneceğim? Noterden satışımı almışım, paramı ödemişim. Benim şu girdiğim hale bakın… Beni kentin merkezinde bu biçimde gasbettiler. Cüzdanım, anahtarım, bir ölçü param ve otomobilimi alıp gittiler. Esnaf, polise haber verdi. Hastaneye götürdüler sonra söz verdim. Ne yazık ki bunu yapan şahısların sözleri alındı ve özgür bırakıldı. Şu an dolaşıyorlar.
