CHP’nin 100. gün mitinginde gözaltına alınan genç Cumhuriyet’e konuştu: ‘Bir suç işlemedik’

CHP’li belediyelere ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonların 100. gününde Saraçhane’de düzenlenen miting, gençlere yönelik sert bir polis müdahalesiyle son buldu. Aralarında gazetemiz muhabirinin de bulunduğu 42 kişi gözaltına alındı. Olayın tanıklarından D.L.K., Cumhuriyet’e konuştu; öğrencilerin barikatlarla çevrelendiğini, dağılmak üzere olan kalabalığın bilinçli şekilde sıkıştırıldığını ve bazı arkadaşlarının arka sokaklarda hedef alınarak gözaltına alındığını anlattı.

“Miting biteli 15 dakika olmuştu” diyen D.L.K., polis ablukasının Saraçhane Parkı çevresinde kurulduğunu, kalabalığın dağıldığı sırada gençlerin İBB binası önünde ve arka bölgedeki sokaklarda ayrı ayrı sıkıştırıldığını belirtti. Tutuklananlardan Büşra’nın 19 yaşında bir üniversite öğrencisi olduğunu söyleyen D.L.K., arkadaşının hiçbir eylemde bulunmadan yalnızca orada bulunduğu için gözaltına alındığını ifade etti.

‘BENİ BİBER GAZIYLA YERE SERDİLER’

Arkadaşı Büşra’yı bulmak için arka bölgeye yöneldiğinde alandaki diğer bir tutuklu, Hatice Kübra’nın polislerce çevrelendiğini gördüğünü belirten D.L.K., bu sırada polislerin kendisine yakın mesafeden doğrudan yüzüne biber gazı sıktığını, ikinci kez gazla müdahale edildiğini söyledi. “alerjim var, ellerim ve kollarım bir buçuk gün yandı. Uyuyamadım. Nefes alamadım” diyerek sağlık durumunun kötüleştiğini aktardı.

Müdahale sırasında yere düşürüldüğünü, ardından ters kelepçeyle gözaltına alındığını belirten D.L.K., güvenlik şube polislerinin kendisine hakaret ettiğini ve şiddet uyguladığını söyledi.

‘HASTANEDE DOKTOR BİLE YARDIM ETMEDİ’

Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünde, polis eşliğinde muayeneye alındığını belirten D.L.K., doktorun yakın mesafeden biber gazı sıkıldığını not dahi almadığını anlattı:

“Doktora ellerim yandığını, nefes alamadığımı söyledim. İlaç yok dedi. Su bile vermedi.”

İkinci sağlık muayenesinde ise bir başka doktorun kendisine acile gitmesini önerdiğini ve ancak orada gözlerinin yıkanabildiğini aktardı.

‘NE YEMEK NE SU VERDİLER’

Gözaltı süresince kendisine ve diğer arkadaşlarına su ve yemek verilmediğini anlatan D.L.K., “Sabah 9’da emniyette verilen sandviç dışında adliyede öğleden sonra 17’ye kadar aç ve susuz kaldık. En sonunda bir avukat arkadaş gelip bize bardakta su getirdi” dedi.

‘BİZ DEĞİL, ŞERİAT SLOGANI ATANLAR VATANDA YOKTU’

D.L.K., ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaların “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” olduğunu belirtti. “Biz hiçbir suç işlemedik. Ama bir gün önce laikliğe ve Anayasa’nın ikinci maddesine açıkça aykırı şekilde şeriat sloganı atanları Vatan’da görmedik” diyen D.L.K., serbest bırakıldıktan sonra hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza yükümlülüğü şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulandığını ifade etti.

‘18 SAAT BOYUNCA GÖRÜŞTÜRÜLMEDİLER’

Gözaltıların ardından süreci takip eden bir başka tanık, D.A.Ö., avukatlarla birlikte gece saat 02.00 sularında Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne geçtiklerini anlattı. Emniyet önünde arkadaşlarını bekleyen bir grubun yalnızca kaldırımda pankart hazırladığı gerekçesiyle polis müdahalesine uğradığını söyleyen D.A.Ö., emniyet önündeki polislerin avukatlara da sözlü müdahalede bulunduğunu aktardı. “Müvekkillerimizle görüşmemize izin vermiyorsunuz, bu nedenle burada beklemek zorunda kalıyoruz” diyen avukatlara, bir polis amirinin “Avukatlar içeride taşkınlık çıkardığı için görüştürülmüyorlar” yanıtını verdiğini belirtti. Bu müdahalelerin ardından avukatlar, müvekkilleriyle ancak 18 saat sonra görüşebildi.

‘TALİMATLA TUTUKLAMA’ İDDİASI

Gözaltına alınan arkadaşlarının sürecini takip eden D.A.Ö., ertesi gün tüm grubun Çağlayan Adliyesi’ne sevk edildiğini, savcılığın 15 kişiyi tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne yönlendirdiğini anlattı. Gözaltındaki gençlerin 7-8 kişilik gruplar halinde hâkim karşısına çıkarıldığını aktaran D.A.Ö., “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na dayanan suçlamaların hukuken yatarı yoktur. Buna rağmen ilk grubun tamamı, ikinci gruptan da altı kişi tutuklandı” dedi.

D.A.Ö., İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın eylemin hemen ardından yaptığı sosyal medya paylaşımına dikkat çekerek “Kararlar, Saraçhane gecesinde verilen siyasi mesajlarla birlikte düşünüldüğünde, açıkça talimatla verilmiştir” ifadelerini kullandı.

‘EN GENÇ TUTUKLAMA DALGASI’

D.A.Ö., tutuklananlar arasında en büyüğünün 24 yaşında olduğunu, 17 yaşında reşit olmayan bir gencin de bulunduğunu belirtti. “Bu tutuklama dalgası, yaş ortalaması bakımından şimdiye kadarki en düşük grubu hedef aldı. Rastgele seçilmiş gençler, adeta cezalandırılmak üzere yargılandı” diye konuştu.