Bursa’da yaşanılan dolandırıcılık olayında şüphelilerin cezaları muhakkak oldu..
Kocaeli Üniversitesi’nden emekli olup, Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bakıcısı ile oturan Prof. Dr. Ahmet T.’yi geçen yıl telefonla arayan kişi, kendisini MİT mensubu Levent Akçay olarak tanıtıp, “Bankalar içinde köstebekler bulunduğu biliniyor. Bunun için 6 aydır takip yapıyoruz. Bunları yakalamamız için bize yardımcı olmanızı isterim. Bu, bir vatandaşlık görevi” dedi.
Prof. Dr. Ahmet T.’den “Tabii ki yardımcı olurum” yanıtını alan kişi, mal varlığını kendilerine bildirmesini isteyip, “Mal varlığında sakladığın bir şey çıkarsa; seni de hatalı görürüz” diyerek telefonu kapattı.
“Kimseye bahsetme operasyon devam ediyor”
Bankadaki 1979 adet Cumhuriyet altınını bir çantaya doldurup, belirtilen çocuk parkında buluştuğu şahsa veren Prof. Dr. Ahmet T., bir sefer daha kendisini arayıp, “Kimseye bahsetme, operasyon devam ediyor. En ufak kusur kabul edilemez” diyen kişinin isteğini yaptı.
Bu kere banka hesabından 400 bin Euro çekip, arayan şahısların talebi ile paraların fotoğraflarını da çeken Prof. Dr. Ahmet T., belirtilen parka gitti. Prof. Dr. Ahmet T., burada çektiği paraları gelen şahsa teslim etti.
Şüpheliler ayrıyeten Prof. Dr. Ahmet T.’ye “Operasyonun sonuna yaklaşmak üzereyiz. Paraları ve altınları inceleyeceğiz, sonra sana geri vereceğiz. WhatsApp’ın daima açık kalacak, senin konuşmalarını dinleyeceğiz” diyerek talimat verdi. Prof. Dr. Ahmet T.’nin kardeşlerinin bu talimatı fark edip, durumun polise bildirilmesiyle emekli öğretim üyesinin dolandırıldığı ortaya çıktı.
İstanbul’dan otobüs ve taksi ile geldikleri ortaya çıktı
Çalışma başlatıp, güvenlik manzaralarını inceleyen polis, şüphelilerin İstanbul’dan farklı vakitlerde taksi ve otobüs ile geldiğini tespit etti. Taksileri araştırıp, şüphelileri belirleyen polis, Ahmet Laçin (38), akrabası Abdulhakim Laçin (23), İlyas Düger (37), Mehmet Emin Kırboğa (34), Mehmet Sinan Güler (34) ile Funda G.’yi yakaladı. 1’i bayan 6 kuşkulu, süreçleri sonrası tutuklandı.
6 kişi hakkında 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘nitelikli dolandırıcılık’ hatasından 3 ila 15 yıla kadar mahpus cezası istemi ile dava açıldı. Sanıklar, duruşmalarda suçlamaları kabul etmedi. Ahmet T. ise şikayetçi olduğunu belirtip, sanıkların cezalandırılmasını istedi.
Sanıklardan İlyas Düger kendisinin öbür birisi ile karıştırıldığını, olayla ilgisinin bulunmadığını öne sürdü. Funda G. de dolandırıcılıkla alakasının olmadığını belirterek, “Sadece sürücü olarak orada bulundum. Beraatimi talep ederim” dedi. Başka sanıklar da suçlamaları reddetti.
Emekli profesör soruşturmanın genişletilmesini istedi
Savcının temel hakkındaki mütalaasında, zincirleme halde ‘nitelikli dolandırıcılık’ kabahatinden 26 yıla kadar mahpus ile cezalandırılmasını talep ettiği sanıklar, son kere hakim karşısına çıktı.
Tutuklu sanıklardan Mehmet Sinan Güler, cezaevinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılırken, öbür tutuklu sanıklar ile orta kararla tahliye edilen tutuksuz sanık Funda G. ile mağdur Ahmet T. ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Ahmet T. şikayetçi olduğunu yineleyerek, soruşturmanın genişletilmesini isterken, suçlamaları reddeden İlyas Düger, olay tarihinde Bursa’ya gelmediğini öne sürdü.
Önceki savunmalarını tekrar eden Mehmet Emin Kırboğa beraatini isterken, Mehmet Sinan Güler de birinci celsede müştekinin kendisini tanımadığını beyan ettiğini hatırlatarak, “Diğer sanıkları da birinci sefer mahkeme huzurunda gördüm. Çok mağdurum. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
“Şanlıurfa’ya kadar sürücülük yaptım”
Tutuksuz sanık Funda G. ise sanık İlyas Düger ile 2016 yılından beri çalıştıklarını belirterek, olaydan haberinin olmadığını, Şanlıurfa’ya kadar sürücülük yaptığını öne sürerek, “Benim 2 bin lira aldığım ortadadır. O vakit boşanma aşamasındaydım ve kızımı bırakacak kimsem yoktu. Bu sebeple onu da götürdüm, yoksa bu kadar uzun yola götürmezdim. Kızımı olayı kamufle etme maksatlı götürmem üzere bir durum yok. Biz oraya iş için gittik. Oraya gidince araçtan inenler özel bir araçla devam etti. Bu araç hiç araştırılmadı” diye konuştu.
Mehmet Emin Kırboğa’nın gerçekleri söylemediğini belirten Ahmet Laçin, “Herkes mevzuyu kapattı, bu 3-5 kişiyi öne sürdüler. Urfa’ya ben gittim, çantayı ben teslim aldım. Çantada o kadar para olduğunu bilsem teslim etmezdim” diyerek beraatini istedi.
5 sanık ceza aldı,1 sanık beraat etti
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Abdulhakim Laçin ile Ahmet Laçin’e, öteki sanıklarla iştirak halinde ‘zincirleme biçimde kişinin, kendisini kamu vazifelisi yahut banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması yahut bu kurumlarla bağlı olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ cürmünden 18 yıl 1 ay 15’er gün mahpus cezası verdi.
Takdir indirimi kullanan mahkeme heyeti cezayı, 15 yıl 1 ay 7’şer güne düşürdü. Sanıklara ayrıyeten, farklı başka 68 milyon 750 bin TL isimli para cezası verildi.
Diğer sanıklar Mehmet Sinan Güler, Mehmet Emin Kırboğa ve İlyas Düger de birebir kabahatten 18 yıl 1 ay 15’er gün mahpus ve 82 milyon 500’er bin TL isimli para cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanık Funda G.’nin ise beraatine karar verdi.