Önlemlere ilişkin risk analizi yapılması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Bingöl, “İntihar edebilecek insanı engellemek çok mümkün değil ama bir takım önlemlerle belki intihar vakaları azaltılabilir. Biz biliyoruz ki güvenlik ağları bu işte çok iyi bir önlem. Güvenlik ağlarıyla sorunu çözebilirler. Korkulukların biraz yükseltilmesi belki bir önlem olabilir. İntihar vakalarının haricinde bazen küçük çocuklar da ihmalle düşebiliyorlar. Her AVM’nin farklı bir riski olabilir. O riskleri değerlendirmek gerekiyor. Eğer riskiniz yüksekse bu tür önlemleri almanız gerekiyor” diye konuştu.
“İKTİDARIN YARATTIĞI YOKSULLUK”
Geçen yıl, intihar vakalarının araştırılarak gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması önergesi veren CHP’li Ayça Taşkent ise “Türkiye’de intiharlar ne yazık ki bir halk sağlığı sorunu haline geldi. İktidarın yarattığı yoksulluk, işsizlik, borçluluk, güvencesiz çalışma, barınma krizi, özellikle gençler üzerindeki umutsuzluk ve geleceksizlik hali, özgürlük ve adalete olan inancın yitirilmesi gibi nedenler intiharları tetikliyor. Sadece son 20 yılda ülkemizde geçim sıkıntısı nedeniyle 5 binden fazla kişi yaşantısına son verdi” dedi.
Taşkent sözlerini şöyle noktaladı:
“Öncelikle fiziksel koşullar sağlanmalı ve gerekli önlemler alınmalı ama asıl olarak bu intiharların ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunun belirlenmesiyle arkasındaki sorunlar çözülmeli.”