İkinci cins seçime gidilen Türkiye’de geri sayıma geçildi.
28 Mayıs’ta sandığa gidecek olan seçmen ya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ya da rakibi CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçecek.
Vatandaşın nabzını tutan politikler, çalışmalarına sürat kattı.
Binali Yıldırım’ın Kocaeli notları
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Kocaeli Kongre Merkezi’ndeydi.
AK Parti’nin mahalle temsilcileri ile bir ortaya gelen Yıldırım’a; Kocaeli Büyükşehir Belediye Lideri Tahir Büyükakın ile AK Parti milletvekilleri de eşlik etti.
Burada partililere seslenen Yıldırım, 14 Mayıs’tan sonra depremzedelere yönelik toplumsal medya paylaşımlarını hatırlattı.
“İnsanlık bu mu?”
Yıldırım, “Bizim anlayışımızda hizmette siyaset yok. Bunlar, ne yaptı? 3-5 tane kıyafet, yiyecek, insani yardım yaptılar. Sonra ne dediler? Oy onlara çıkmayınca, ‘zehir zıkkım olsun’ dediler. İnsanlık bu mu? Sizin insanlıktan anladığınız bu mu? Onun için o depremzedelerin, yakınlarının yüreklerinin ateşini soğutmak için 28 Mayıs, bir fırsattır; değerli bir gündür.” dedi.
“Oyu millet verecek, size ne oluyor?”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına ait de konuşan Yıldırım, şunları kaydetti:
Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs öncesi aday oldu. O andan itibaren Kandil’dekiler bülbül üzere şakımaya başladı. FETÖ’cüler ötmeye başladı. Yetmedi; onların ardındaki iplerini elinde tutanlar da konuşmaya başladı. Ne oluyoruz? Sizin oy hakkınız var mı kardeşim? Oyu millet verecek, size ne oluyor? 14 Mayıs oldu. Daha seçim bittikten 2 saat sonra bunların 2 belediye liderleri var; onlara Laurel ile Hardy diyorum. ‘Yüzde 58 ile kazandık’ diyor. Nasıl oluyor bu kardeşim? ‘Oylarımızı alıyorlar, iç ediyorlar. Çabucak gidelim, meydanlara inelim, Seçim Heyeti’nin önüne gelelim’ diyerek isyana çağırıyorlar.
“Milletin aklı ile alay etmeye kalktılar”
Yüksek Seçim Konseyi Lideri çıkıyor. ‘Kardeşim, daha işin başındayız. Oyları da hem size hem herkese gönderiyoruz’ diyor. Bu gönderilen oylar nasıl gidiyor da yüzde 58 oluyor? Milletin aklı ile alay etmeye kalktılar. Rezil, rüsva oldular. Sonra sesleri, solukları kesildi, gerçeği kabul etmek zorunda kaldılar, U dönüşü yaptılar. ‘Bu teröristlerle, FETÖ’cülerle, onların gerisindekilerle iş tutmak bize yaramadı. Bu sefer kılıç kalkan takımını kuşanıp, cenge giderim’ demeye başladılar. Mehter marşları çalmaya başladılar. Bu türlü şey olmaz, bunu millet yemez.