Bartın’da 14 Ekim 2022 yılında meydana gelen maden faciası Türkiye’yi sarsmıştı.
43 çalışanın hayatını kaybettiği kaza sonrası yaralı 6 emekçi Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi’ne sevk edilmişti.
Kardeşi Soner Ak’ın hayatını kaybettiği kazadan yaralı olarak kurtarılan ve 6 ayı ağır bakımda olmak üzere 8 aydır hastanede tedavi altında olan İzzet Ak da o personellerden biriydi.
8 ay sonra taburcu oldu
Ak, bugün Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi’nden taburcu edildi.
Ak, “Oradan fazla bir şey hatırlamıyorum, bir tek ocağa girdiğimi hatırlıyorum. Ocağa girdim, üretime başladık. Buradan taburcu olan Erol Bulut kardeşim ‘Ben burayı kendim yapamıyorum, bir kişi lazım’ dedi. Bende amire söyledikten sonra yardımcı olmaya yanına gittim. Gittikten 5 dakika sonra birden sinema koptu. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Kendimi hala daha iş yerinde sanıyorum. Buraya geldim, ortadan 4 buçuk, 5 ay geçmiş. Benim için çok sıkıntı bir 4 buçuk- 5 ay geçti, ağır bakımda ki hocalarımızdan, devletimizden, bana takviye olan eşim, kardeşim, hasta bakıcılarımız olsun herkesten Allah razı olsun” dedi.
“İçim buruk, köye gidiyorum”
Aynı patlamada kardeşi Soner Ak’ı kaybeden İzzet Ak, “Benim için çok sıkıntı bir süreç, 43 şehidimiz var. Grizu patlaması gerisinden toz patlaması. Yangının yaktığı oldu, yangının ardında bıraktığı zehirli gazın zehirledikleri oldu.
Şehitlerden birisi benim kardeşim, rahmetle anıyorum. İçim buruk, köye gidiyorum lakin hiç gidesim de yok fakat mecburum, her şeye sağlam olmak zorundayım. 3 çocuğum var, birinci işim çocuklarımı sarıp sarmalamak. Onları çok özledim, ailemi özledim, köyümü özledim, arkadaşlarımı özledim” dedi.
“Başından bir an ayrılmadım”
İzzet Ak’ın dini nikahlı eşi Şengül Alım ise, “İçimiz buruk, kayınımı kaybettim. 43 şehidimizin yeri cennet olsun. Eşimi alıp gidiyoruz, çok memnunum. Başından bir an ayrılmadım. Gitmek istemedim zira eşim buradayken hiçbir şeyin tadı yoktu” diye konuştu.
“Plastik cerrahı teşebbüslerimiz olacak”
Çam ve Sakura Kent Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Aslında biz 8 ayı devirdik, 8 ayın üzerine çıktık. 8 ayın üzerinde çok önemli bir birliktelik, çok önemli bir uğraş hatta vakte karşı yarışıldığı bir devir yaşadık. Bir kere, Bartın’dan buraya transfer edildiği gecenin çabucak sabahında başlayan çok önemli bir grup çalışması, başta yanık kliniğimizin şefi ve ağır bakım, anestezi, enfeksiyon, göğüs üzere birçok branşın hocalarının her sabah hiç üşenmeden hastalarımızın başında toplandığı ve her gün hocalar seviyesinde benimde başkanlık yaptığım bir kurulla her anı ilmek ilmek dokuyarak aslında bu günlere geldik.
Yüzde 80-90 seviyesinde çok önemli bir yanık, açıkçası bunların uygunlaştırılması ve sevdiklerine kavuşturulması başka bir onur ve gurur sorunu. Tabi şuan da biz kendisini memleket havası alsın diye gönderiyoruz. Uzun bir süreç var, plastik cerrahı teşebbüslerimiz olacak, hala lezyonlarımız devam edecek. Daha uzun bir yol yürüyüşümüz olacak. En azından bayramı, İzzet beyin ailesiyle geçirecek olmasının memnunluğunu yaşıyoruz” dedi.
Tedavi sürecinde 140 ameliyat geçirdi
Yanık Merkezi Sorumlusu ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Turan, “İzzet Ak, bugün taburcu olmak durumunda, 8 ay evvel bize gelmişlerdi. Çok ağır yaralı durumunda hastanemize kabul edilmişti. Yüzde 90 ağır yanıkları kelam konusuydu, 4 buçuk ay kadar uyutuldu. Şuana kadar 140 civarında küçük, orta ve büyük ölçekte ameliyatlar gerçekleştirildi.
Sonuçta da sıhhatine kavuşmuş bir halde taburcusunu gerçekleştirmiş oluyoruz. Literatür olarak mevt oranı çok yüksek bir yanık kümeleri, 10-15 sene öncesinde de bizim kurtardıklarımız çok sıkıntı oluyordu.
Ancak son yıllarda gelişen teknolojik alt yapılar, bu teknolojiye ulaşma süreçlerinin daha kolay olması, devletimizin de bu bahiste bize yardımcı olması ve öteki hocalarımızın çok büyük takviyeleriyle, Ankara’dan, İstanbul’dan öteki öbür vilayetlerden hastamızın kurtulması için kurul ve bilim konseyi da oluşturduk” dedi.