Avrupa’nın önde gelen ülkeleri Almanya ve Fransa, savunma alanında ortak hareket ediyor.
Askeri kapasitelerini artırmak isteyen iki ülke arasında, savunma bakanları düzeyinde bir görüşme gerçekleştirildi.
Tank projesini hızlandırma kararı
Almanya’dan Boris Pistorius ile Fransa’dan Sebastien Lecornu, başkent Berlin’de bir araya geldi.
Taraflar, ortak muharebe tankı geliştirmeye yönelik çalışmaları hızlandırma konusunda el sıkıştı.
“Fransa-Almanya dostluğu eşsiz”
Pistorius, görüşmenin ardından Almanya ve Fransa’nın ortak projesi kapsamında üretilmesi planlanan tank konusunda konuşurken, “Bütün felaket tellallarına ve söylentilere rağmen bu ortak projeyi devam ettirmek istiyoruz.” dedi ve Fransa-Almanya dostluğunun “eşsiz” olduğunu savundu.
Pistorius, Fransa
Yeni tankın yetenekleri belirlenecek
Sebastien Lecornu da her 2 ülkenin genelkurmay başkanının yeni tankın yeteneklerini belirlemek için bu yılın dördüncü çeyreğine kadar görevlendirildiklerini bildirdi.
Eylül veya en geç dördüncü çeyrekte Fransa’da söz konusu tank projesine ilişkin toplantı yapacaklarını aktaran Lecornu, bu takvimi, Başbakan Olaf Scholz ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a tank projesine ilişkin öneriler sunabilmek için oluşturduklarını vurguladı.
Maliyeti 100 milyar euro
Berlin ve Paris, 2017’de, toplamda 100 milyar euroya mal olacağı tahmin edilen Geleceğin Savaş Uçağı Muharebe Sistemi’nin (Scaf) geliştirilmesi, Alman Leopard 2 ve Fransız Leclerc’in yerine geçecek bir Fransız-Alman tankı üzerinde çalışmak konusunda anlaşmıştı.
ABD’ye bağımlılığı azaltmak istiyorlar
Avrupa’nın ABD’ye bağımlılığını azaltmak için Almanya ve Fransa’nın ortak projesi kapsamında üretilmesi planlanan yeni nesil savaş uçağı ve muharebe tankı projeleri, anlaşmazlıklar ve gecikmelerle karşı karşıya bulunuyordu.
Berlin ve Paris arasında enerji konularındaki farklılıklar ve Avrupa’nın güvenlik politikasında ABD’den ne ölçüde bağımsız hale gelmesi gerektiği sorusu Almanya ve Fransa arasında tartışmalara neden oluyordu.
Avrupa’nın, savunmada ABD’ye bağımlı kalması ve kilit teknolojik gelişmelerde ABD-Çin merkezli şirketlerle rekabet edememesi Avrupa kamuoyunda uzun süredir tartışılıyordu.