Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığı (AFAD) Sarsıntı ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, Niğde’nin Bor ilçesinde meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki sarsıntısı bağımsız bir zelzele olarak değerlendirdiklerini söyledi. Tatar, AFAD’da düzenlenen basın …
Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığı (AFAD) Sarsıntı ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, Niğde’nin Bor ilçesinde meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki sarsıntısı bağımsız bir zelzele olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Tatar, AFAD’da düzenlenen basın toplantısında, Bor ilçesinin yaklaşık 15-20 kilometre batısına denk düşen alanda yaşanan zelzelenin derinliğinin AFAD Zelzele İzleme ve Kıymetlendirme Merkezi tarafından 7 kilometre olarak ölçüldüğünü belirtti.
Tatar, “Bunu bağımsız bir zelzele olarak kıymetlendiriyoruz. Sarsıntı, bilhassa 20 Eylül 2020 yılında tekrar Bor’un Obruk beldesinde meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki sarsıntı ile tıpkı bölgeye düşüyor.” dedi.
Kahramanmaraş merkezli zelzeleler sonrası artçı sarsıntılara ait de bilgi veren Tatar, şunları kaydetti:
“Özellikle Kahramanmaraş merkezli iki büyük zelzelenin sonrasında şu ana kadar toplam 9 bin 470 artçı sarsıntı kaydedildi. Bu, sahiden çok büyük bir sayı. Yani sarsıntıların sonrasındaki artçı sarsıntıların sayısında şu ana kadar bir tertipli azalmanın olmadığını görüyoruz. Bunun uzun bir mühlet daha devam edeceğini fakat aşikâr bir vakit sonrasında ise azalarak artık sona ereceğini söylemek mümkün lakin bu artçı sarsıntıların en az 2 yıl kadar sürmesini beklediğimizi tabir etmek istiyorum. Ortalama 3 dakika civarında bir artçı sarsıntının yaşandığını söz etmekte fayda var.”
“Özellikle hasarlı binalardan uzak durulması büyük ehemmiyet taşıyor”
Dün Gürün ve Pütürge ile bugün Niğde’nin Bor ilçesinde yaşanan sarsıntıların bir defa daha hasarlı binalardan uzak durmanın ehemmiyetini gösterdiğine işaret eden Tatar, 5 ve üzeri büyüklükteki zelzelelerin bilhassa hasarlı binalarda yıkıma neden olabildiğine dikkati çekti. Tatar, “Özellikle hasarlı binalardan uzak durulması ve bu bölgelerdeki resmi görevlilerin ihtarlarına kesinlikle uyulması son derece büyük kıymet taşıyor. Hasarlı binalardan eşya alınması konusunda da ısrarcı olunmaması gerekiyor. Bu mevzudaki yasaklamaya uyulması kıymetli.” diye konuştu.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan sonra bölgede çok önemli travma yaşandığını lisana getiren Tatar, şunları söyledi:
“Vatandaşlarımız, daima bir sarsıntı beklentisiyle bu travmayı fiilen alanda yaşıyor. Alanda çalışan birçok araştırmacı arkadaşımızın verdiği bilgiler bu tarafta. Bir yandan psikososyal dayanak takımları bu manada vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışırken öteki yandan bizlerin, bilim insanlarının bu manada sağlıklı, akılcı, daha sağduyulu bildiriler vermesi son derece değerli. Tüm vatandaşlarımızı sakin ve itidalli bir formda bu sürecin içinde yer almaya davet ediyoruz.”
Tatar, toplumsal medya üzerinden değişik ses kayıtlarıyla birtakım haberlerin yayıldığını söz ederek, vatandaşların, devletin resmi kanallarının yapacağı duyurular ve vereceği bilgiler dışında öteki bir bilgiye prestij etmemesinin kıymet taşıdığını söyledi.
Bir zelzelenin evvelce yerinin, saatinin bilinmesi ve belirlenmesinin bugünkü bilimsel bilgiler ışığında mümkün olmadığının altını çizen Tatar, “Doğal olarak biliyoruz ki ülkemiz bir sarsıntı ülkesi. Ülkemizin her yerinde açıkçası zelzele üretme potansiyeli bulunan faylar var. Bu manada en değerli konu bunlara karşı hem toplum hem de devlet olarak hazır hale gelmek. Eminim bu süreci birlikte yürüterek sonuçta çok daha sağlıklı bir halde bu travmayı atlatacağımıza inanıyorum.” dedi.