Türkiye’de seçim rüzgarı esmeye devam ediyor.
14 Mayıs seçimlerinin akabinde tekrardan seçim hazırlıkları başladı.
İkinci çeşide kalan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ait çalışmalar yine sürüyor.
Bu kapsamda ziyaretler gerçekleştiren AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Kınık Belediyesi Toplumsal Tesisleri Delez Ömür Vadisi’nde düzenlenen “vatandaş buluşması” toplantısına katıldı.
Yıldırım yaptığı konuşamalar sırasında muhalefetin siyasi duruşunu eleştirdi.
14 Mayıs seçimlerinin akabinde muhalifetin siyasi lisanını değiştirdiğini söz ederek, “İzmir Marşı’yla girdiler, 14 Mayıs’tan sonra mehtere döndüler. Yemezler, samimiyet lazım.” dedi.
“İzmir Marşı’yla girdiler, 14 Mayıs’tan sonra mehtere döndüler”
14 Mayıs’taki seçimler sonucunda 323 milletvekili ile meclisin yarıdan fazlasının Cumhur İttifakı’nda olduğunu ve “işin yüzde 99,5’inin” tamamlandığını anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
Bizim sözlerimiz suya yazılan kelamlar değildir. Kelam uçar eser kalır. Kimileri ‘Sana söz’ diyor, ondan sonra toz oluyor. Kelam uçtu gitti ancak Kınık’ın Beyaz Saray üzere öğretmenevi orada duruyor.
TOKİ’ler, mesire alanı, yollar, hastane yakıştı mı Kınık’a? Sıhhat lisesi, meslek yüksekokulu onu da hallettik. Tren de geliyor. Her şey yapılır. Kâfi ki birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz ziyan görmesin.
Aramıza PKK terör örgütü, FETÖ’cüler girmesin lakin karşımızdaki adaylar maalesef bunların ipine sarıldılar, 14’üne kadar. Baktılar yarar yok, ağız değiştirdiler. İzmir Marşı’yla girdiler, 14 Mayıs’tan sonra mehtere döndüler. Yemezler, samimiyet lazım.
“Sitem hakkımız var”
AK Parti’nin İzmir’de birçok yatırımı hayata geçirdiğini, 25 yıldır iş başında olan CHP’nin ise İzmir’de hizmet üretemediğini öne süren Yıldırım, şöyle konuştu:
Sitem edeceğim; bu kadar hizmet, iş, bu kadar uğraş, bu sonuç olmamalı. Bu samimi bir sizinle dertleşmedir. Ülkemiz için gecesini gündüzüne katmış bir başkana yüzde 32, hiçbir emeği olmayan adaya yüzde 63.
Tabii ki milletimizin kararı başımızın üstündedir lakin sitem hakkımız da var. Bunun telafisi var. Cumhurbaşkanımızın seçimi için milyonlar lazım değil. Kılıçdaroğlu üzere 3,5 milyona gereksinimimiz yok.
Tüm Türkiye’de 260 bin oya muhtaçlığımız var. İzmir, ‘Bırak Türkiye’yi, yüzyılın başkanını İzmir seçer’ deyip bütün oyları biz verelim olur mu?
“Yolumuza devam edeceğiz”
Yıldırım, seçime çok az vaktin kaldığını ve bu sürecin düzgün kıymetlendirilmesi gerektiğini belirterek kelamlarını şöyle sürdürdü:
Bu teröristlere, onların gerisindeki ağababaları sömürgeci ülkelere fırsat vermeyelim. Cumhurbaşkanımızın adaylığı sürecinde ABD, Almanya, İngiltere, Fransa’daki mecmualar, gazeteler karşımızda seçime giriyor üzere aleyhinde kampanya yürüttü.
Siz kimsiniz? Cumhurbaşkanını seçecek bu aziz millettir, Kınık’tır, Bergama’dır, Dikili’dir, Foça’dır, İzmir’in 30 ilçesidir. Onun için hariçten gazel okumayı bırakın, işinize bakın.
14 Mayıs’ı gördükten sonra günah çıkarmaya başladılar. Ne diyorlar; Tayyip Erdoğan esasen bu işi yapacak adam diyorlar. Ağız değiştirdiler. 260 bin oy eksiğimiz kaldı ya ‘Tayyip Erdoğan’a yıllardır diktatör diye haksızlık yaptık, hiç diktatör ikinci tipe kalır mı?’ diyorlar. Allah sizi ıslah etsin.
Memleketimizin önünde çok büyük fırsatlar var, büyük de tehditler var. Dünya bir belirsizliğe hakikat gidiyor. Ülkeyi emanet edeceğiniz takımlar çok değerli. Burada seçici olmak mecburiyetindesiniz.
“Hemşehrilerimiz hizmetten yana oyunu kullanacak”
İzmir milletvekili seçilen AK Parti Gençlik Kolları Lideri Eyyüp Kadir İnan da Binali Yıldırım’ın başbakanlığı periyodunda kentin birçok hizmetle buluştuğunu vurguladı.
İnan, 14 Mayıs’ta Cumhur İttifakı’nın büyük bir zafer elde ettiğini kaydederek, “28 Mayıs’ta da inşallah hemşehrilerimiz istikrardan, hizmetten yana oyunu kullanacak.” dedi.
Muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla buluşma
Binali Yıldırım daha sonra birebir yerde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve muhtarlarla bir ortaya geldi.
“Bizim peşkeş çekecek vatanımız yok”
Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimde birçok vaatte bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, şunları tabir etti:
KHK’ları iptal edeceğim, FETÖ’cüleri tekrar devlete sokacağım’ dedi mi? Dedi. ‘Selahattin Demirtaş’ı, Osman Kavala’yı derhal özgür bırakacağım’ dedi mi? Kardeşim biz 40 bin şehidi ne için verdik? Burada şehit yakını olmayan var mı? İzmir’de çabucak hemen 10 aileden birinin şehidi var.
40 bin şehit verdik bu topraklar için. Bugünler için mi verdik? Kimse kusura bakmasın. Bizim peşkeş çekecek vatanımız yok. Bayrağımızın yanına asla bir diğer paçavrayı sokamayız. Buna kimsenin hakkı yok. Kim buna cüret ederse, tevessül ederse uzunluğunun ölçüsünü alır.
“Bu densizlere verilecek karşılık verildi”
Binali Yıldırım, siyasetle hizmeti birbiriyle karıştırmadıklarını, hizmette siyaset olamayacağını belirterek, seçimden sonra sarsıntı bölgesinde yaşayanlara yönelik kullanılan sözleri hatırlattı.
Deprem bölgesinde muhalefete az oy çıktı diye çeşitli açıklamalar yapıldığına işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:
Depremzedeleri yerleştirdikleri belediye yerlerinden apar topar kapının önüne koydular. Bu mu insanlık? Bu mu siyaset? Varsın olmasın. Batsın bu türlü bir siyaset.
İnsanların acılarını bile yok sayanlara, oy avcılığına düşenlere lanet olsun. Bizim milletimiz bu değildir. Cihana hükmetmiş, fakire, yoksuna, gereksinim sahibine kol kanat germiş bir milletin evlatlarıyız.
Bize yakışır mı bu? Oradaki zelzelede gencecik evlatlarını, analarını, babalarını toprağa vermiş bu insanların acılarına bir acı daha yüklemek yakışır mı? Bu densizlere verilecek karşılık verildi. Beş gün sonra pazar günü vereceğiniz kuvvetli takviye onları bir daha ses çıkarmamak üzere tarihin çöplüğüne atacaktır.