14 Mayıs seçiminde bekleneni veremeyenlerden biri de Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu oldu.
Davutoğlu, birlikte yola çıktığı arkadaşlarını da hayal kırıklığına uğrattı.
‘İdeolojiler mezarlığına dönüştük’
Kurucu üyeler, parti siyasetlerinin gidişatını “ideolojiler mezarlığına” dönüştüğünü söyleyerek, yol ayrımına girdi.
Kurucular Şurası üyesi ve kendilerini “Demokrat Müslümanlar” olarak tanıtan 11 kişi, partiden istifa etti.
Gelecek Partisi’nin kurucu siyasetlerinden uzaklaştığını belirten, Gelecek Partisi Toplumsal Siyasetler Lider Yardımcısı Hasan Taşkın, Genel Lider Danışmanı Şükrü Kırboğa, Teşkilat Lider Yardımcısı Alper Kürşat Kıray, Genel Lider Başdanışmanı Bayram Zilan, Fidan Strate, Mustafa Öztürk, Sadullah Kavak, Abdullah Teber, Veysi Akay, Sait Şaşmaz ve Cesim Gökçe basın mensupları ile bir ortaya gelerek istifa münasebetlerini açıkladı.
‘Adil bir sistem, pak bir siyaset bekliyorduk’
Adil bir tertip, pak bir siyaset, liyakat ve ehliyet temelinde bir idaresi benimseyerek parti kuruluşunda yer aldıklarını aktaran üyeler, bunun tam zıddının olduğunu savundu.
Grup ismine açıklamalarda bulunan Bayram Zilan, şunları söyledi:
Bizler hakkın sarsılmaz unsurlarına nazaran yoğurulmuş bir lisan ve retoriği siyasette hakim kılmak isteyen demokrat Müslümanlarız. Bu emel ile 12 Aralık 2019’da Gelecek Partisi’nin kurucuları olduk. Nepotizmin biteceğine, liyakat ve ehliyetin temel kriter kabul edileceğine ve idarenin adalet temelinde şekilleneceğine olan inancımız Gelecek Partisi çatısı altında birleşmemizi sağladı. Bu inançla kenetlendik, omuz omuza verip gayrette ettik.
“‘Tabela partisi’ olduk”
Ne var ki, vakit içinde derin bir hayal kırıklığına uğradık. Unsurlar ile uygulamalar ortasında makaslar, parti program ile parti pratiği ortasında çelişkiler ortaya çıkmaya başladı. Gelecek Partisi’nin tüm müdahale ve itirazlarımıza karşın liyakat ve ehliyetin yok sayıldığı, emek ve alın terinin iç edildiği, kof ve arkaik lisanın hakim olduğu bir parti haline dönüşmesini durduramadık. Tüm uygun niyetli tenkitlerimize karşın bu gidişatın partiyi ‘tabela partisi’ haline getireceği gerçeğini kabul ettiremedik. Bir ‘ideolojiler mezarlığına’ dönüşeceğini anlatamadık.
“Bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır”
Gelecek Partisi’ni mahalleler ortası çatışmanın, aidiyetler ortası arbedenin, klikler ortası çekişmelerin pençesinden kurtaramadık. Hamaset dolu telaffuzlardan, eski Türkiye’nin ruhsuz cümlelerinden soyutlayamadık. Yeni bir lisan, yeni bir siyaset ve yeni bir anlayış argümanıyla yola çıkan bir hareketin, günün sonunda ‘dar ve egoist bir aklın kıskacına’ mahkum edilmesi demokrat Müslümanlar olarak bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır.
“Göçmen aykırılığını kabul etmiyoruz”
Ortaya konulan telaffuzlar ile Türkiye’nin kronik meselelerinin tahlil adresi olma bahtını kaybettiğini belirten Zilan, şu sözlere yer verdi:
Bizler göçmen aksiliğini, insan onurunu ayaklar altına alacak bir kıvamda savunanların tarafında olmayacağız. Ülkemize sığınan, inanç ve barış içinde yasamaktan ve hayatta kalmaktan öbür gayesi olmayan mültecileri aşağılayan bir lisanın yanında olmayacağız. Göçmen siyasetini eleştirmek, daha asıllı ve gerçek bir siyaset önerisi sunmak varken, Naziler üzere mültecileri kamyona doldurup hudut dışına atma vaadinde bulunanların tam karşısında olacağız.
“Birinci çeşitte ‘bahar’ vadederken…”
İnancımızın da gereği olan her türlü ırkçılık, şiddet, terör, kin ve nefretin karşısında olacağız. 28 Mayıs seçimlerinde biz demokrat Müslümanlar, muhafazakar partilerde cadı avına çıkanların, laik kibirlerini, en küçük boşlukta bile aslına dönen, sekülerizmin lümpen kulelerine rücu edenlerin tarafında olmayacağız. Birinci tıpta ‘bahar’ vadederken, ikinci tipi ‘sert bir kışa’ dönüştürenlerin tarafında olmayacağız.