Yunusemre Belediyesi ve Ne-Der’in (Nitelikli Eğitim Üretken Öğretmen Derneği) işbirliğiyle Türkiye Eğitim Reformu toplantısı Manisa’da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in emekli öğretmen olan babası Talat Özel ve emekli öğretmen annesi Şükran Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Manisa Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Ne-Der Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özdemir ile Cumhuriyet Vakfı Genel Sekreteri ve yazarımız Işık Kansu’nun katılımı ile yapıldı. CHP’li Özçağdaş, öğrencilere sağlıklı yemek ve temiz su sağlanmasının maliyetinin 235 milyar lira olduğunu, AKP’nin bu kaynağı yandaş şirketler lehine kullanmayı tercih ettiğini belirtti.

Eğitimci-NE-DER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özdemir açılış konuşmasında “NE-DER nitelikli ve üretken öğretmenlerin yetiştirilmesini amaçlıyor. Eğitim felsefesini günümüz şartlarına uygun bir şekilde yeniden yapılandırmayı ve özgür düşünme becerilerini kazandırmayı hedefliyoruz. Ne-Der. Sadece bir öğretmen yetiştirme projesi değildir. Ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel ve bölgesel kalkınma projesidir. İç ve dış barışı sağlama projesidir” dedi.
“9 BAKAN DEĞİŞTİ”
CHP Genel Başkanı Suat Özçağdaş, 23 yıllık AKP iktidarında eğitim alanında ciddi bir yıkım yaşandığını söyledi. Özçağdaş, “Bu dönemde tam 9 bakan değişti. Eğitimciler, her bakan değişiminde eğitimin bir yapboz tahtasına dönüştüğünü dile getirdiler” dedi. Özçağdaş, Adalet Bakanlığı konusunda ise değişikliğe gidilmediğini belirterek, “Buradaki temel sorun Cumhuriyet karşıtlığı ve Atatürk düşmanlığıdır” diye konuştu.
EĞİTİM BÜTÇESİ VE PERSONEL SORUNLARI
Türkiye’de geçtiğimiz günlerde bütçe görüşmelerinin yapıldığını aktaran Özçağdaş, AKP’nin Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin diğer bakanlıklar arasında en yüksek olduğunu övündüğünü ifade etti. “Ancak bütçe artışı sadece yüzde 33,9 oldu ve TÜİK enflasyonu kadar. Enflasyonu yüzde 60 olarak hesaplarsak, geçen yıla göre bütçenin satın alma gücü oldukça düşük” diye konuştu. Özçağdaş, eğitim bütçesinin büyük kısmının yüzde 83 personel giderlerine ayrıldığını ve yatırım bütçesinin sadece yüzde 8,25 olduğunu söyledi. “10 yıl önce bu oran yüzde 17,18’di. Rahmetli Bülent Ecevit döneminde ise yüzde 31,63’tü” dedi.
OKUL ALTYAPISI VE ÖĞRETMEN SORUNLARI
Özçağdaş, okullardaki altyapı sorunlarına değinerek, “Okul binalarında birden fazla okul tabelası görebilirsiniz, temiz tuvalet kağıdı yok, gerekli personel alımı yapılmıyor” dedi. Özçağdaş, 1 milyondan fazla öğretmenin bulunduğunu ve 16 milyon öğrencinin eğitim gördüğünü belirterek, “100 bine yakın norm kadro açığı ve fazlası var. 100 bin ücretli öğretmen, çoğu eğitimle alakası olmayan kişiler” diye konuştu.
EĞİTİMDE PİYASALAŞMA VE ÖZEL OKULLAR
“Okul öncesi eğitimde katkı payı almak, verilen yemeği kaldırmak, eğitimin piyasalaşmasını artırmak ve özel okul sayısını çoğaltmak AKP icadıdır” diyen Özçağdaş, kırılgan grupların yeterli hizmet alamadığını ve köy okullarının kapanmasının bu politikalardan kaynaklandığını söyledi.
ÖĞRENCİLERİN VE ÖĞRETMENLERİN YAŞADIĞI ZORLUKLAR
Özçağdaş, okulların fiziksel alan yetersizliklerine de dikkat çekerek, “Bazı okullarda dört sınıf yan yana bayrak töreni yapamıyor. Çocuklar sıkılıyor, okula gitmek istemiyor” dedi. Öğretmenlerin hakları ve saygınlıklarının da gözetilmediğini vurgulayan Özçağdaş, rehber öğretmenlerin eksikliğine değinerek, “Her 100 öğrencinin olduğu okula bir rehber öğretmen atamak sözde kaldı” diye konuştu.
ÖĞRENCİLERİN BESLENMESİ VE MALİYETLER
Özçağdaş, öğrencilere sağlıklı yemek ve temiz su sağlanmasının maliyetini 235 milyar lira olarak açıkladı. “Bu miktar, AKP’nin yandaş şirketlerinden almayacağı vergi ve vazgeçtiği verginin 768 milyar liralık kısmının üçte biri kadar. Eğer bu kaynak öğrencilere aktarılırsa her çocuk sağlıklı bir şekilde beslenebilir” dedi.
SEMİH BALABAN: “AKP’NİN EN BÜYÜK BAŞARISIZLIĞI EĞİTİMDİR”
Yunusemre Belediyesi Başkanı Semih Balaban eğitim politikalarına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Balaban, 23 yıllık AKP iktidarının en başarısız olduğu alanın eğitim olduğunu söyleyerek, “Korkmadan söylüyorum, AK Parti’nin en büyük başarısızlığı eğitimdir. Eğitimde koca bir sıfırdır” dedi.
Balaban, her ile üniversite açılmasını ve her ilçeye fakülte kurulmasını “eğitim değil, eğitimin katledilmesi” olarak nitelendirdi. Bu uygulamaların gençleri oyalamak dışında bir amaç taşımadığını belirten Balaban, “İnsanları avutup diplomalı işsizler ordusu yaratmak, ‘ev genci’ diye bir kavramın ortaya çıkmasına neden olmak AKP’nin eseridir. Biz eğitimi nitelikli hale getireceğiz. Gençlerin geleceğini heba eden bu politikalara son vereceğiz” diye konuştu.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ KAYBOLDU
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, eğitimde fırsat eşitliğinin son yıllarda kaybolduğunu belirterek, özel okullar ve özel derslerle desteklenmek zorunda kalan orta sınıf ailelerin durumuna dikkat çekti. “Sağlık, adalet gibi alanları düzeltebiliriz, ama en çok zorlanacağımız konu eğitim olacak” dedi.
Eğitimin geliştirilmesinde öğretmen kalitesinin ve öğretmen üniversitelerinin önemine değinen Dutlulu, “Bu iş öğretmen olmadan olmaz. Öğretmenlerin hayat standartlarını yükseltmek, meslek içi eğitim sağlamak ve çocukların psikolojisini anlamak çok önemli” ifadelerini kullandı. Öğretmen Üniversitesi projesinin uzun vadeli ve devrim niteliğinde bir çözüm olduğunu vurguladı.
IŞIK KANSU:.MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TARİKATLE YÖNETİLİYOR
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Işık Kansu, Hamdi Topçuoğlu ve İlhami Arslan ile birlikte Ne Yapmalı? panelinde yaptığı konuşmada gazeteciliğin geçirdiği dönüşüme dikkat çekerek, “Gazeteci aslında bir bilen değil; bir bilen bileni bilenden öğrenip kamuoyuna aktarandır. Ne yazık ki son dönemde gazetecilik değişti, gazeteciler her şeyi biliyormuş gibi davranıyor” dedi.
Eğitim sistemindeki bozulmaya işaret eden Kansu, “Okulların tarikatlar, dernekler, vakıflar tarafından yönetildiği konuşuluyor ama durum bundan da öte. Milli Eğitim Bakanlığı son çeyrek yüzyıldır tarikat ve cemaatlerle birlikte yönetiliyor” ifadelerini kullandı.
Örnek olarak Ensar Vakfını gösteren Kansu, vakfın siyaset ve sermaye çevreleriyle kurduğu yakın ilişkiye dikkat çekti. 2016’da düzenlenen Ensar toplantısında Emine Erdoğan’ın sözlerini hatırlatan Kansu şöyle aktardı: “Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Enkazın altından büyük meseleler çıktı… Kavmi doğumlarımızı fiili dualarla desteklersek huzura daha çok yaklaşacağız.” Kansu, bu ifadelerdeki “90 yıllık enkaz” söyleminin, Cumhuriyet’e yönelik açık bir eleştiri olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ AÇISINDAN RİSK
Ensar Vakfı’nın kurucularına ve ilişkili isimlere dair önemli bilgileri daha önce araştırmalarıyla ortaya koyduğunu belirten Kansu, eğitim sisteminin tarikat ve vakıflara bırakılmasının Türkiye’nin geleceği açısından büyük bir risk olduğunu vurguladı. Işık Kansu, tarikat ve vakıf bağlantılarının devlet kurumlarına yerleşme sürecini anlatırken, geçmişte “Kamu Reformu” adıyla hazırlanan düzenlemeyi hatırlattı. Kansu, söz konusu düzenlemenin uygulanmasına dönemin cumhurbaşkanının izin vermediğini belirterek, “O dönemde yurtsever bir cumhurbaşkanımız vardı, onay vermedi. Cumhuriyet Gazetesi de dizilerle, yayınlarla bu girişime ciddi bir şekilde karşı çıktı” dedi.
Kansu, Milli Eğitim Temel Yasası’nın birinci maddesini değiştirildiğini söyleyerek, “’Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen vatandaş yetiştirme görevi.’ , Bu madde kaldırıldıktan sonra neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Medreseler yeniden açıldı, sıbyan mektepleri yeniden açıldı, Andımız yasaklandı” dedi.
İmam Hatiplerdeki öğrenci sayısındaki artışa dikkat çeken Kansu, “AKP iktidara geldiğinde İmam Hatip öğrencisi 71 bin 100’dü, bugün 1 milyon 175 bin 325” ifadelerini kullandı.
ENSAR SKANDALLARI
Kansu, o dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun skandala ilişkin,
“Bu bir ilktir” sözlerine atıf yaparak, “Gazeteci merak eder. İlk midir, değil midir? Ben de baktım” diye konuştu.
İlk örneğin bu olmadığını vurgulayan Kansu, Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman’ın bir köşe yazısını hatırlattı. Karaman’ın yazısında, Çorum Ensar Vakfı Şube Başkanı Zekai İşler’i “örnek insan” ve “takdir toplayan bir isim” olarak övdüğünü aktardı.
TARİKAT YAPILANDIRILMALARI
Gazeteci Işık Kansu, tarikat yapılanmalarının devlet kademelerindeki etkisine ilişkin değerlendirmesinde, bu kadroların yalnızca eğitim alanında değil, aynı zamanda ülkeyi yöneten mekanizmalarda da etkin hâle geldiğini söyledi.
Kansu, “Bu kadro hem çocuklarımıza eğitim veriyor hem de bizi yönetiyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de 2017 Anayasa değişikliğiyle yönetim sisteminin dönüştüğünü hatırlatan Kansu, “Türkiye’nin rejimi değişti. Referandumla başkanlık sistemine geçildi” diye konuştu. Bu dönemde kurumların başına getirilen isimlerin niteliğine dikkat çeken Kansu, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı’nın da imam hatip kökenli olmasını eleştirerek, “Yaklaşık 25 yılın sonunda geldiğimiz nokta budur” dedi.
“KUVAYI MİLLİYE RUHUNU TESLİM ALAMAZLAR”
Kansu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine yönelik baskılara rağmen toplumun buna boyun eğmeyeceğini vurgulayarak şunları söyleyerek, “Bizim gönlümüzde, kalbimizde Kuvayı Milliye ruhu var arkadaşlar. 1923 devrimi bir dünya devrimidir. Bu devrimi yıkmak küçük kar
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
SEKTÖREL
2 gün önceSEKTÖREL
3 gün önceGÜNDEM
4 gün önceGÜNDEM
4 gün önceSEKTÖREL
11 gün önce
1
Bahçeli evlerdeki inşaat işçi çöken merdivenin altında kaldı
4991 kez okundu
2
Adana’da oğlu gözaltına alınan gazi, olay yerinde ne olduğunu anlamaya çalışırken saldırıya uğradı.
4964 kez okundu
3
Murat Susam ile Güzelliğin Adresi: Blonde Bayan Kuaförü
4805 kez okundu
4
Erdoğan hidroelektrik santrallerinin açılışında duyurdu: Tarım Kredi’de kırmızı ete indirim
3936 kez okundu
5
İzmir’de maymun paniği
3918 kez okundu