Norveç’te bir mağaranın derinliklerinde, 75 bin yıldır gizli kalmış bir Buzul Çağı ekosisteminin kalıntıları ortaya çıkarıldı.
Kutup ayılarından balinalara ve 20’den fazla kuş türüne kadar inanılmaz bir canlı çeşitliliğini barındıran bu kalıntılar, dönemin ekosistemi hakkında eşsiz bilgiler sunarken, bu canlıların ürpertici kaderini de gözler önüne seriyor.
Bilim insanları, buzul döneminin daha sıcak bir ara döneminde gelişen bu hayvan çeşitliliğini tanımlayan en eski kanıtları bulduklarını belirtiyorlar.
Bu nadir ve dikkat çekici derecede kapsamlı arşiv, o dönemde Arktik’teki yaşamın nasıl olduğuna dair şimdiye kadar sahip olunan en net kanıtları sunuyor.
BUZUL ÇAĞININ KAYIP DÜNYASI
Arne Qvam Mağarası olarak adlandırılan bu yerde bulunan kalıntılar, bir zamanlar bölgede ne kadar zengin bir yaşam olduğunu gösteriyor.
Tundrada koşturan ve artık Avrupa’da nesli tükenmiş olan yakalı lemmingler ve tarla fareleri gibi küçük memelilerden, deniz ve tatlı su balıklarına, morslara ve hatta bir kutup ayısına kadar geniş bir yelpazede omurgalı hayvan fosili bulundu.

Oslo Üniversitesi’nden evrimsel biyolog Sanne Boessenkool, “10. bin yıldan daha eski korunmuş kalıntıların olmaması nedeniyle, bu dönemde Arktika’daki yaşamın nasıl olduğuna dair çok az kanıtımız vardı.” diyerek bulgunun önemini vurguluyor.
MAĞARANIN SIRRI NASIL ORTAYA ÇIKTI
Bu olağanüstü fosil yatağı, aslında 1990’lara kadar bir dağın içinde tamamen gizliydi. Madencilik faaliyetleri için inşa edilen bir tünel, bu gizli odayı tesadüfen ortaya çıkardı.
Ancak hayvan kalıntılarının tortul kayanın alt katmanlarından çıktığı ve asıl büyük keşiflerin yapıldığı kazılar 2021 ve 2022 yıllarında gerçekleştirildi.
ÜRPERTİCİ KADER: EKOSİSTEM NASIL YOK OLDU
Bu hayvanlar, küresel bir soğuma döneminin daha ılıman bir aralığında yaşıyorlardı. Tüm ekosistem, tatlı su sağlayan ve okyanusun önünü açan eriyen buzullara bağımlı bir denge üzerine kuruluydu.
Tatlı su balıkları göllerin ve nehirlerin varlığına, Grönland balinaları ve morslar ise deniz buzuna işaret ediyordu.
Ancak iklim yeniden değişip manzara tekrar donduğunda, bu zengin biyolojik çeşitlilik tamamen ortadan kalktı.
Hayvan çeşitliliğinin daha soğuk ve kuru ortama göç edemediği veya uyum sağlayamadığı anlaşılıyor.
Araştırmacılar, kemiklerden elde ettikleri mitokondriyal DNA’yı mevcut popülasyonlarınkiyle karşılaştırdıklarında, buzullar tekrar donduğunda bu eski soylardan hiçbirinin hayatta kalmadığını gördüler.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİR UYARI
Baş yazar ve Bournemouth Üniversitesi’nden Sam Walker, bu durumun günümüz için de önemli bir uyarı taşıdığını belirtiyor ve şunları söylüyor:
Araştırmacılara göre, eğer bu hayvanlar geçmişte daha soğuk dönemlerle başa çıkmakta zorlandılarsa, bu türlerin ısınan bir iklime uyum sağlaması daha da zor olacak.
Bu araştırma, iklim değişikliğinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki potansiyel yıkıcı etkilerini anlamak için geçmişe bakmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Bu araştırma, dergisinde yayınlandı
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz.
SEKTÖREL
1 gün önceSEKTÖREL
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceSEKTÖREL
10 gün önce
1
Fatura kabartan zararlı Android uygulamaları tespit edildi
824 kez okundu
2
Bilim insanları, uzayda yer çekimi sorununu çözmek istiyor
710 kez okundu
3
Roscosmos Başkanı Dmitry Rogozin görevden alındı
698 kez okundu
4
NFT’nin Türkçe karşılığı belli oldu
371 kez okundu
5
Google’dan eski PC’leri hızlandıran işletim sistemi: ChromeOS Flex
338 kez okundu