DOLAR 42,5354 0.07%
EURO 49,5729 -0.06%
ALTIN 5.745,37-0,12
BITCOIN 38133060.96961%
İstanbul
16°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Pasifik’te büyüyen sessiz felaket: 1,8 trilyonluk dev çöp yığını

Pasifik’te büyüyen sessiz felaket: 1,8 trilyonluk dev çöp yığını

ABONE OL
Ağustos 3, 2025 12:30
Pasifik’te büyüyen sessiz felaket: 1,8 trilyonluk dev çöp yığını
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dünyanın en büyük plastik kirliliği alanı olarak bilinen Büyük Pasifik Çöp Yığını (GPGP), yalnızca okyanus yaşamını değil, insan sağlığını ve küresel ekonomiyi de tehdit eden çok boyutlu bir krize dönüşmüş durumda.

ABD’nin California ve Hawaii kıyıları arasında, yaklaşık 1,6 milyon kilometrekarelik bir alana yayılan bu devasa çöp yığını, kontrolsüz plastik üretimi ve atık yönetimindeki eksiklikler nedeniyle her yıl büyüyor.

DEV ÇÖP YIĞINI GİDEREK BÜYÜYOR

Çöp yığını, okyanus akıntıları ve girdaplar aracılığıyla plastiklerin belirli noktalarda birikmesiyle oluşuyor. GPGP’yi oluşturan plastiklerin çoğu doğada çözünmediği için yıllar boyunca aynı bölgede kalıyor ve zamanla daha küçük mikroplastiklere ayrılarak su canlılarının ve insan vücudunun bir parçası haline geliyor.

1,8 TRİLYONDAN FAZLA PLASTİK ATIK

Uzun ömürlü olması için tasarlanan plastik maddelerin çoğunun doğada çözünmemesi ve GPGP’yi çevreleyen girdabın içerisinde sıkışıp kalması sonucu bu atık yığınının hacmi günden güne büyüyerek geri dönülmesi neredeyse imkansız çevre sorunu haline geldi.

TÜRKİYE’NİN YÜZ ÖLÇÜMÜNDEN 2 KAT DAHA BÜYÜK

Bu, Türkiye’nin yüz ölçümünün neredeyse 2 katına tekabül ediyor.

Uluslararası çevre kuruluşu Ocean Cleanup’tan araştırmacıların GPGP’nin boyutunu anlamak için 2015 ve 2016’da yaptığı çalışmalarda, yığın bünyesinde 1,8 trilyondan fazla plastik atığın bulunduğu tespit edildi.

Çalışmalarda, sanılanın aksine suda yüzen homojen bir çöp adası değil de çok sayıda bağımsız makro ve mikroplastikten oluşan bir yığın olan GPGP’deki atık parçalarının toplam ağırlığının yaklaşık 100 bin ton olduğu belirlendi.

Hawaii Üniversitesinden Profesör Jan Hafner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, GPGP’nin sulardaki tek plastik atık yığını olmadığını, okyanuslarda başka büyük çöp girdaplarının da bulunduğunu hatırlattı.

Atık yönetimi uygun şekillerde yapılmadığı takdirde karaya atılan plastiklerin yağmurlar aracılığıyla akarsulara karıştığını ve buradan okyanuslara taşındığını anlatan Hafner, dedi.

Kişisel tedbirlerin yanında hükümetlerin de atık yönetimi konusunda adımlar atabileceğine de dikkati çeken Hafner, GPGP’nin medyada ve kamuoyunda daha fazla tartışılması gerektiğini vurguladı.

KARADAKİ CANLILARIN DA YAŞAMINI ETKİLİYOR

Sudaki canlıların mikroplastikleri yiyerek besin zincirine karışmasının ardından zehirli kimyasallar, deniz mahsullerinin tüketimi yoluyla insan bedenine de ulaşıyor.

Araştırmalar, insan bedenine karışan ve organlarda biriken mikroplastiklerin, hormonal bozukluklar, farklı kanser türleri, kardiyovasküler hastalıklar, sindirim ve solunum sistemlerinde problemler ile nörolojik sorunlar gibi birçok tehlikeyi beraberinde getirdiğine işaret ediyor.

Öte yandan, GPGP’de birikerek su yüzeyini kaplayan plastikler, okyanusun dibine güneş ışınlarının ulaşmasını engelleyerek besin maddesi üreten alg ve plankton gibi canlıların üretim sürecini de sekteye uğratıyor.

Sudaki yaşama verilen her türlü zarar ise domino etkisi yaratarak insan sağlığına ve ülke ekonomilerine de yansıyor.

GPGP’DEKİ MİKROPLASTİKLER KAMU SAĞLIĞI KRİZİ OLUŞTURUYOR

GPGP’nin iklim değişikliğine yönelik de olumsuz etkileri bulunduğuna işaret eden Leal, güneş ışığına maruz kalan plastiklerin atmosfere sera gazları saldığını belirtti.

Leal, GPGP’den doğaya yayılan mikroplastiklerin bütün ekosistemleri ve tüm canlıların vücudunu etkilediğinin altını çizerek, durumun “doğrudan bir kamu sağlığı krizine dönüştüğünü” vurguladı.

Leal, “Uluslararası toplum, Büyük Pasifik Çöp Yığınının temizlenmesi için bugün ortak karar alsa dahi hızlı ve tam bir temizlik neredeyse imkansız olacaktır.” ifadesini kullandı.

TEMİZLİK GİRİŞİMLERİ

GPGP’yi temizleme çabalarının ekonomik anlamda da külfetli olması nedeniyle, plastik üretimini ve kullanımını en başından azaltma gibi önleyici tedbirlerin, yığını temizleme çabalarına kıyasla daha etkili olduğu ortaya çıkıyor.

Uzmanlar, GPGP’nin büyümesini önlemek için bireysel olarak atılabilecek en etkili adımın tek kullanımlık plastiklere olan bağımlılığı sınırlandırmak ve doğada çözünebilen kaynaklara yönelmek olduğuna işaret ediyor.

kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz.

kaynak

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r