Görme kaybı bir anda olmuyor, yıllar içinde sessizce kapıyı çalıyor.
Özellikle 50 yaş sonrası dönemde ortaya çıkan birçok göz hastalığının geri dönüşü zor görme kayıplarına yol açabiliyor.
Yaşla beraber ilerleyen görme kaybını en aza indirmek ise mümkün.
Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, konu hakkında önemli bilgiler verirken, “Dengeli beslenme, hareketli yaşam ve sigarasız bir hayatla göz sağlığını uzun yıllar korumak mümkün” diye konuştu.
YAŞLA BİRLİKTE GÖZ PROBLEMLERİ DE ARTIYOR
İleri yaş döneminde görme kaybına neden olan birçok faktör bulunduğunu belirten Prof. Dr. Yenerel, “Yaşla birlikte hem gözün ön hem de arka tabakasında çeşitli problemler ortaya çıkabiliyor. Kişinin sistemik durumu, diyabet ya da yüksek tansiyon gibi eşlik eden hastalıkları varsa risk artıyor” dedi.
Prof. Dr. Yenerel, yaşlılıkta sık görülen hastalıklardan birinin katarakt, diğerinin ise glokom (göz tansiyonu) olduğunu vurguladı. “Aile bireylerinde göz içi basıncı yüksekliği olan kişilerde glokom riski daha fazladır” diye konuştu.

SARI NOKTA HASTALIĞINA DİKKAT
50 yaş sonrası dönemde yaşa bağlı sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) riskinin arttığını belirten Prof. Dr. Yenerel, “Bu hastalık, ileri yaşlarda görme azalmasının en önemli nedenlerinden biridir. Sağlıklı bir beslenme, aktif yaşam tarzı ve sigara kullanımının olmaması sarı nokta hastalığı için büyük önem taşır. Özellikle Akdeniz tipi beslenme, yeşillik, sebze, meyve ve haftada iki kez balık tüketimi koruyucu etki sağlar” ifadelerini kullandı.
SİGARA EN BÜYÜK DÜŞMAN
Sigaranın sarı nokta hastalığının ilerlemesini hızlandırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Yenerel, “Sigara en güçlü zehirlerden biridir. Sarı nokta hastalığında, kuru tipten yaş tipe geçişi hızlandırır. Bu da göz içi enjeksiyonlarla tedavi gerektiren ciddi bir tabloya yol açabilir. Bu nedenle sigarayı mümkün olan en erken yaşta bırakmak gerekir” dedi.

DÜZENLİ KONTROLLER GÖRMEYİ KORUYOR
Aile öyküsünde sarı nokta hastalığı bulunanların 50 yaşından itibaren düzenli göz muayenesi yaptırmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yenerel sözlerini şöyle tamamladı:
Eğer ilk muayenede bir sorun tespit edilmezse, hekimin önerdiği periyotlarda kontrol devam etmelidir. Düzenli takip, hastalığın erken teşhis edilmesini ve görme kaybının önlenmesini sağlar.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz.
MAGAZİN
3 gün önceSEKTÖREL
4 gün önceSEKTÖREL
4 gün önceSEKTÖREL
4 gün önceSEKTÖREL
4 gün önce
1
Pazartesi sendromuna son! Güne enerji dolu başlamak için 10 ipucu…
1021 kez okundu
2
AYM: Sıhhat çalışanlarına şiddette cezaların artırılması eşitlik unsuruna karşıt değil
842 kez okundu
3
Duygusal Açlık Nedir, Nasıl Başa Çıkılır ?
614 kez okundu
4
Sabahları aç karnına zencefilli su içmenin mucizevi etkileri
474 kez okundu
5
B12 vitamini eksikliğine bağlı anemi belirtileri
438 kez okundu