Alzheimer hastalığı hafıza, düşünme ve davranış problemleri gibi bunama belirtileri ile kendini gösteren demans tipi bir beyin hastalığıdır. Şikayetler daha çok unutkanlık ile başlar, hastalık yavaş bir şekilde ilerleyerek diğer zihinsel faaliyetlerde bozulmalara neden olur. Günlük aktivitelerde bozulmalar ile seyreden hastalığın son evrelerinde bağımsız yaşamanın mümkün olmadığı yatağa bağımlılık durumu gözlenir.
Alzheimer çoğunlukla yaşlıkla birlikte ortaya çıkan bir hastalıktır. Beyindeki bazı bölümlerin giderek hasarlanması sonucu, başta hafıza olmak üzere bütün entelektüel faaliyetler, günlük fonksiyonlar ve davranışlarda yaşanan bozulma ile kendisini gösteren bir hastalıktır.

Alzheimer bir tür yaşlılık hastalığı olduğu için gün geçtikçe artmaktadır. Çünkü dünya nüfusu gittikçe yaşlanmaktadır.
Alzheimer hastalığının belirtileri, hastanın içinde bulunduğu evreye göre değişiklik gösterir. Ancak genel olarak belirtiler zihinsel ve fiziksel olarak iki farklı başlığa ayrılabilir.
Ayrıca hastalarda yine evrelere bağlı olarak paranoya, deliryum, agresiflik, metabolizmada ritim bozuklukları, anksiyete, depresyon ve fobilerde artış görülebilir. Depresyon bu hastalıkta en yıkıcı etkilerden birisidir. Zaman zaman hastalığın kendisinden bile daha zorlayıcı olabilmektedir.
Dışarıdan normal (Klinik öncesi) – Çok hafif bozukluk – Hafif bozukluk – Orta dereceli bozukluk – Orta ciddi bozukluk – Ciddi bozukluk – Çok ciddi bozukluk
Hastalığın tanısını erken evrede koymak zordur. Belirtiler, gündelik unutkanlıklar ya da depresyon ile karıştırılabilir. Hastaları yakından tanıyan kişilerin, hastaların davranışlarında gözlemlediği anormallikler teşhiste önemli rol oynamaktadır. Erken teşhis hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için önemlidir.
Alzheimer’ın risk faktörlerinin en önemlisi genetik yatkınlık. Hastalığın 40-60 yaş arasında başlaması genetik yatkınlığı düşündürüyor. Yaş ilerledikçe hastalığın sıklığı artıyor.
Hastalığın oluşma riskini artıran diğer faktörler ise; kafa travmaları, uzun süreli depresyon varlığı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığı. Alkol, sigara, madde kullanımı; düşük eğitim seviyesi, hareketsiz yaşam, olumsuz hayat koşulları ve kötü beslenme. Bunların bazı önlenebilir faktörler.
Zihinsel ve fiziksel olarak sürekli aktif kalın. Düzenli olarak egzersiz yapın. Tansiyon ve şekerinizi ideal seviyede tutun. Sebze ve meyve tüketiminizi artırın. Araç kullanırken emniyet kemeri ve kask kullanarak olası bir kaza neticesinde oluşabilecek kafa hasarlarına karşı korunun. Alkol ya da tütün ürünleri kullanıyorsanız bunları bırakmayı veya bu alışkanlıkları sınırlandırmayı deneyin.
MAGAZİN
2 gün önceSEKTÖREL
4 gün önceSEKTÖREL
4 gün önceSEKTÖREL
4 gün önceSEKTÖREL
4 gün önce
1
Pazartesi sendromuna son! Güne enerji dolu başlamak için 10 ipucu…
1021 kez okundu
2
AYM: Sıhhat çalışanlarına şiddette cezaların artırılması eşitlik unsuruna karşıt değil
842 kez okundu
3
Duygusal Açlık Nedir, Nasıl Başa Çıkılır ?
614 kez okundu
4
Sabahları aç karnına zencefilli su içmenin mucizevi etkileri
474 kez okundu
5
B12 vitamini eksikliğine bağlı anemi belirtileri
438 kez okundu