Gökbilimciler uzun yıllardır asteroit, göktaşı ve hatta yıldızlararası tozda yaşam için temel organik bileşenler arıyor. NASA’nın Bennu’dan getirdiği numune üzerinde yapılan yeni analizler, bilim dünyasını heyecanlandıran bir keşfe işaret etti. Uzmanlar, numunenin hem bilinen nükleobazları hem de daha önce uzaydan gelen hiçbir örnekte tespit edilmemiş bir amino asidi barındırdığını belirtiyor.

BENNU NUMUNESİNDE 14 BİLİNEN, 1 YENİ AMİNO ASİT İZİNE RASTLANDI
Dünya dışı organik bileşikler üzerine yapılan çalışmalar bugüne kadar yüzlerce amino asidin varlığını ortaya koymuştu, ancak bunların yalnızca küçük bir bölümü canlı organizmalar tarafından kullanılıyor. Şimdi ise OSIRIS-REx uzay misyonundan elde edilen Bennu numunesi, bu tabloyu daha da genişleten bir keşfe kapı araladı. Araştırmacılar, numunede daha önceki çalışmaların doğruladığı beş nükleobaz (adenin, sitozin, guanin, timin ve urasil) ve 14 bilinen amino asidin yanı sıra triptofanın izine işaret eden veriler elde etti.
SEROTONİN, MELATONİN VE B3 VİTAMİNİ ÜRETİMİNDE ROL ALAN BİR MOLEKÜL
Triptofan, Dünya’daki canlılık için kritik işlevler üstlenen bir amino asit. Serotoninin yani “mutluluk molekülü” olarak da bilinen nörotransmitterin öncüsü durumunda. Aynı zamanda melatonin hormonunun üretiminde ve B3 vitamini sentezinde önemli rol üstleniyor. Bu nedenle triptofanın uzay kökenli bir numunede ilk kez görülme ihtimali, yaşamın oluşumu ve kimyasal evrim süreçleri açısından büyük önem taşıyor.
Bilim insanları daha önce Bennu numunesinde çeşitli B3 vitamini türevleri bulunduğunu hatırlatarak, bu durumun triptofan tespitini destekleyen bir işaret olduğuna dikkat çekti. Öte yandan triptofanın kırılgan yapısı nedeniyle uzaydan gelen meteorik materyallerde bozulmuş olabileceği, bu yüzden bugüne kadar tespit edilemediği belirtiliyor.
“YAŞAMIN KİMYASAL BAŞLANGICI UZAYDAN GELMİŞ OLABİLİR”
Araştırmacılar, yeni bulguların yaşamın kökenine ilişkin tartışmaları yeniden canlandırdığını belirtiyor. Araştırma makalesinde, “Elde edilen veriler, prebiyotik organik moleküllerin ilkel gezegensel cisimlerin içinde oluşabileceğini ve erken Dünya’ya çarpışmalar yoluyla taşınmış olabileceğini gösteriyor” ifadeleri yer aldı. Bu yorum, amino asitlerin ve nükleobazların kozmik kökenli olabileceği yönündeki hipotezi güçlendiriyor.
Böylece Bennu numunesi, gezegenimizin ilk dönemlerinde yaşamın kimyasal altyapısının uzaydan gelmiş olabileceği düşüncesini destekleyen en kapsamlı örneklerden biri haline geldi.
TEHLİKELİ ASTEROİT BENNU VE OSIRIS-REX GÖREVİNİN ÖNEMİ
Bennu, bugün hâlâ Güneş Sistemi’ndeki en tehlikeli asteroitler arasında gösteriliyor. Hesaplamalara göre asteroidin 2178 ile 2290 yılları arasında Dünya ile çarpışma olasılığı 1/1.750 olarak değerlendiriliyor. En yüksek risk tarihi ise 24 Eylül 2182.
NASA’nın iki yıl boyunca Bennu’nun yörüngesinde çalışan OSIRIS-REx aracı, 24 Eylül 2023’te taşıdığı kapsülü Utah Çölü’ne bırakmıştı. Bu tarihin, olası çarpışma riskinin en yüksek olduğu günle aynı olması dikkat çekici bir rastlantı olarak kayda geçmişti.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
SEKTÖREL
23 saat önceSEKTÖREL
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceSEKTÖREL
10 gün önce
1
Amazon Prime aylık abonelik ücreti 2025 ne kadar oldu? Amazon Prime aylık abonelik ücretine ne kadar zam geldi?
716 kez okundu
2
Grup Yorum üyeleri kimler? Grup Yorum nasıl, ne zaman kuruldu?
691 kez okundu
3
Alanya’nın Genç Girişimcisi Engin Acar’dan Yeni Marka: ENRONI!
603 kez okundu
4
Kufi ne demek? Duman’ın yeni şarkısının ismi Kufi ne anlama geliyor? Kufi Türkçe mi?
454 kez okundu
5
Aleyna Tilki’den ‘Yaz Yaz Yaz’ açıklaması! ‘Herkes neye bakarsa onu görür’
441 kez okundu