Aşk çoğu insan için gizemli, tarif edilmesi zor bir duygudur. Ancak Psikolog Arthur Aron, bu duyguyu bilimsel bir deneyin konusu haline getirdi. 1997 yılında yaptığı bir çalışmayla, iki insanın birbirine aşık olabilmesi için sadece 36 soruluk bir sohbet ve dört dakikalık göz teması gerektiğini ortaya koydu. Bu deney, yalnızca psikoloji tarihinde değil, popüler kültürde de büyük yankı uyandırdı.
ARTHUR ARON KİMDİR?
Arthur Aron, sosyal psikoloji alanında önemli araştırmalara imza atmış bir akademisyendir. Uzmanlık alanı yakın ilişkiler, samimiyet ve bağlanma davranışlarıdır. Aron’un çalışmaları, özellikle aşkın ve yakınlığın nasıl geliştiğini anlamaya yönelik bilimsel veriler sunar.

36 SORU DENEYİ NEDİR?
1997’de Arthur Aron ve ekibi, birbirini tanımayan iki kişiyi bir odaya alıp aralarında 36 derinlemesine kişisel soru sormalarını istedi. Bu sorular üç gruba ayrılmıştı ve her grup, karşılıklı açıklık ve samimiyeti biraz daha artıracak şekilde tasarlanmıştı.
Deneyin sonunda, katılımcıların dört dakika boyunca göz göze bakmaları istendi. Bu sürecin ardından bazı çiftler yakınlaştı, hatta evlenenler bile oldu.
DENEYİN BİLİMSEL DAYANAĞI
Aron’un araştırması, aşkın sadece kimyasal bir reaksiyon ya da ani bir tutku olmadığını, karşılıklı açıklık, ortaklık ve güven ortamında zamanla gelişebileceğini gösterdi. 36 soru, kişinin iç dünyasını açmasını ve karşısındakiyle bağ kurmasını kolaylaştırıyor. Bu da beyin kimyasında bağlanma hormonlarının (özellikle oksitosin ve dopamin) artmasına neden oluyor.

36 SORUDAN BAZI ÖRNEKLER
“Hayatında biriyle akşam yemeği yiyebilecek olsan, bu kim olurdu?”
“Hayatında en çok ne için minnettarsın?”
“Annenle olan ilişkin hakkında dürüstçe ne söyleyebilirsin?”
“En çok ne zaman ağladın?”
“Ölmeden önce gerçekleştirmek istediğin bir hayalin var mı?”
Bu sorular, kişisel sınırları kırıyor ve taraflar arasında samimiyet duygusunu güçlendiriyor.
BU ARAŞTIRMA NEYİ GÖSTERİYOR?
Arthur Aron’un bulguları, aşkın sadece “kimya”dan ibaret olmadığını; karşılıklı paylaşım, açıklık ve duygusal yakınlık ile zaman içinde inşa edilebileceğini ortaya koyuyor. Aşkın bir ölçüde “yaratılabilir” olduğu fikri, modern ilişki anlayışına farklı bir perspektif kazandırıyor.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
SEKTÖREL
23 saat önceSEKTÖREL
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceSEKTÖREL
10 gün önce
1
Amazon Prime aylık abonelik ücreti 2025 ne kadar oldu? Amazon Prime aylık abonelik ücretine ne kadar zam geldi?
716 kez okundu
2
Grup Yorum üyeleri kimler? Grup Yorum nasıl, ne zaman kuruldu?
691 kez okundu
3
Alanya’nın Genç Girişimcisi Engin Acar’dan Yeni Marka: ENRONI!
603 kez okundu
4
Kufi ne demek? Duman’ın yeni şarkısının ismi Kufi ne anlama geliyor? Kufi Türkçe mi?
454 kez okundu
5
Aleyna Tilki’den ‘Yaz Yaz Yaz’ açıklaması! ‘Herkes neye bakarsa onu görür’
441 kez okundu