Konya‘nın yüzölçümünün yüzde 47’si tarım yeri olarak kullanılıyor. Meram ilçesi Kaşınhanı yöresinde ise çiftçiler, 80 bin dekar toprakta havuç yetiştiriyor. Evreli ekimin akabinde birinci havuç sökümleri devam ediyor. Havuçlar tarlalardan makinelerle söküm yapılarak toplanıyor. Kamyonlarla fabrikalara götürülen havuçlar, burada itinayla yıkandıktan sonra paketleme süreci yapılıyor. Son günlerde 35 dereceye kadar yükselen bölgedeki hava sıcaklığına karşın havuç fabrikalarındaki mesailer aralıksız devam ediyor. Türkiye’deki 650 bin ton havuç üretiminin 450 bin tonunun Konya’dan karşılandığı havuç üretiminde sıralı söküm sayesinde yılın 11 ayı eser elde edilebiliyor.
“TEKNOLOJİYİ EN ÂLÂ BİR HALDE KULLANMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Gelişen teknoloji ile tarımda kullanılan makinelerin havuç üretiminde de kaliteyi yüksek düzeylere çıkarttığını söyleyen havuç üreticisi Oğuzhan Özcan, “Teknolojiyi en uygun bir biçimde kullanmaya çalışıyoruz. Havalı mibzer, büyük ekipman traktörlerinden, dronla ilaçlama sistemlerinden bant sistemlerine kadar bir çok kolaylık sağlıyor bu araçlar. Gayemiz Allah müsaade verirse paketleme sistemine geçmek. Makineleşmeyle, bu işler daha kaliteli, daha kalibrasyonu düzgün bir halde yapılıyor. Marketler çoklukla ufak paketlemelere geçiyor. Biz burada emekçilerle büyük paketleme yapıyoruz. Ufak paketleme personele yaptıramıyoruz. Yaptırsak bile maliyetleri artıyor. Bir kiloluk bir poşetleme çalışanla yapmış olsak kilogram maliyeti bize 2 bin 500 liraya kadar maliyet olur. Fakat makineleşme olduğunda biz tekrar personel kullanacağız. Zati emekçi kahrı var tarım alanında. Bu sayede biz daha çok iş yapacağız, Allah müsaade verirse maksadımız, daha nizami, daha düzgün bir formda marketse markete, pazarsa pazara, 1 kilo isteyene 1 kilo, 5 kilo isteyene 5 kilo üzere bu formda düzgün bir formda paketlemek” dedi.
Üretimdeki işleyişin teknoloji ile bir arada arttığını belirten Özcan, “20 yıl evvelden örnek vermek gerekirse artık ile ortasında yüzde 500 fark var teknoloji ekipman kullanma ortasında. 150 kişi ile üretmiş olduğumuz, paketlediğimiz havucu şu an 10 şahısla yapıyoruz. Yani sökümde makineleşmeye geçtik. Yüklemede makineleşmeye geçtik. Yıkama havuz sistemi dediğimiz kamyonda damper sistemine geçtik. Burada emekçiler de alışılmış bundan 20 sene evvel emekçiler de biraz daha bu işlerde deneyimsizdi. Artık onlar da paket başı çalışıyor. Ne kadar fazla çalışıyorsa kendilerine o kadar yararları oluyor” halinde konuştu.
Üreticinin satışı ile tüketicinin aldığı havuç fiyatındaki farklara değinen Özcan, “Burada şöyle bir sorun var; son vakitlerde bilhassa 2 yıldır biz üreticiler bu vakte kadar 2 seneye kadar para kazandık. 2 yıldır biz yalnızca üretecek formda bir kar yapılıyor. Buradaki en büyük sorun biz havuçları burada parasız dahi versek İstanbul’daki vatandaş bu havucu 15 ila 20 liranın altına tüketemiyor. Ortada çok aşırı bir biçimde makas var, çok aşırı masraflar var. Nakliye masrafları, pazarcı masrafları, marketçi masrafları, poşet masrafı, sandık masrafı, halde kurul masrafı, yüzde 1 ila 2 stopaj vergi masrafları. Bizim elimizde şu an havucun kilogram fiyatı 4 ile 6 lira ortası. Vatandaş, İstanbul halinde, markette, pazarda 20 ila 25 liradan aşağı tüketemiyor. Ortadaki makası siz hesaplayın” sözlerini kullandı.
Konya’da 80 bin dekarlık bir alanda havuç üretimi yapıldığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz de, “Konya’nın Kaşınhanı Mahallesi’nde havuç hasadı devam ediyor. Olağan havuç 11 aylık bir serüven. Burada çiftçilerimiz 11 ay boyunca havuç tarımıyla ilgili çalışma yürütüyor. Bu devirlerde de havuçlarımız hasat oluyor. Kaşınhanı yöresinde yaklaşık 80 bin dekarlık bir alanda 500 bin ton civarında bir üretim gerçekleşiyor. Bu da ülke gereksiniminin yaklaşık yüzde 70’ini karşılıyor. Natürel büyük bir oranda da yurt dışı pazarına sevk ediliyor havuçlar. Yurt dışından bu havucun tercih edilme nedenlerinden biri rengi ve aroması, kalitesi” diye konuştu.