Paris’te Türk rüzgârı: Lezzet, müzik ve diplomasi aynı masada buluştu

Türk Mutfağı Haftası kapsamında Paris Büyükelçiliği’nde düzenlenen gecede, geleneksel tatlar ve piyano ezgileriyle Türkiye’nin kültürel gücü sahneye çıktı.

DİPLOMASİ, SANAT VE GASTRONOMİ BİR ARADA: TÜRK MUTFAĞI PARİS’TE TANITILDI

Fransa’nın başkenti Paris, bu kez diplomasi, sanat ve gastronominin zarif bir uyumla buluştuğu özel bir etkinliğe sahne oldu. Türkiye Cumhuriyeti Paris Büyükelçiliği’nde, Büyükelçi Yunus Demirer’in ev sahipliğinde düzenlenen “Türk Mutfağı Haftası” resepsiyonu, Türkiye’nin kültürel zenginliğini dünya sahnesine taşıyan çok yönlü bir buluşmaya dönüştü.

TÜRK ŞEFLERİN MAHARETİ PARİS’TE TAKDİR TOPLADI

Gecenin yıldızlarından biri, hiç kuşkusuz Afitap Restoranı’nın şefleri Veysel Karani Yalçın ve Zeynal Aksar oldu. Şeflerin elinden çıkan biber dolması, mantı ve yaprak sarma gibi geleneksel Türk mutfağının seçkin örnekleri, Paris’in diplomatik çevrelerinde adeta bir Anadolu yolculuğu yaşattı. Şef Yalçın’ın sözleri bu deneyimi şöyle özetledi:

“Bu mutfak yalnızca bir yemek kültürü değil; bir anlatı, bir ruh ve bir medeniyetin lezzetle vücut bulmuş halidir. Gastronominin başkentinde bu mirası temsil etmek, bizim için büyük bir onur.”

MÜZİĞİN DOKUNUŞUYLA DERİNLEŞEN LEZZET

Gecenin en büyüleyici anlarından biri ise başarılı Türk piyanist Nazlı Hacıalioğlu’nun verdiği mini konserle yaşandı. Klasik Batı müziği ile Türk ezgilerinin zarif bir sentezine dönüşen bu resital, yalnızca kulağa değil, kalbe de hitap etti. Hacıalioğlu’nun piyanosundan yükselen tınılar, mekâna duygu yüklü bir atmosfer kazandırdı. Anadolu’nun melodik hafızasını notalara dönüştüren bu performans, ayakta alkışlandı ve geceye ruh katan bir sanat dokunuşu olarak hafızalara kazındı.

MUTFAKTAN NOTAYA, KÜLTÜRDEN DİPLOMASİYE UZANAN BİR DİYALOG

Paris Büyükelçiliği’nde düzenlenen bu özel gece, Türkiye’nin zengin mutfak mirasını sanatla harmanlayarak çok katmanlı bir kültürel anlatıya dönüştürdü. Diplomatik protokolün ötesine geçen bu buluşma, Türkiye’nin yumuşak gücünü, misafirperverliğini ve estetik vizyonunu bir araya getirdi. Mutfaktan çıkan lezzet, piyanodan dökülen nağmelerle buluştu; ortaya hem iştah açan hem de duyguları besleyen bir Türkiye anlatısı çıktı.