DOLAR 35,4835 % 0.04
EURO 36,6787 % 0.26
STERLIN 43,5898 % 0.29
FRANG 38,9201 % 0.12
ALTIN 3.075,46 % 0,03
BITCOIN 100.103,24 3.281

Mesleki Eğitim Merkezleri’nde Çocuk İşçiliği ve Trajedi

Mesleki Eğitim Merkezleri’nde çocuk işçiliği, masumiyetin kaybolduğu trajik bir dünya. Bu içerikte, gençlerin hayatlarını şekillendiren acı hikayeleri ve çözüm yollarını keşfedin. Gelecekleri için umut ışığı olalım!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Mesleki Eğitim Merkezleri’nde Çocuk İşçiliği ve Trajedi

Mesleki Eğitim Merkezleri’nde Çocuk İşçiliği ve Yaşanan Trajedi

Türkiye’de, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla çocukların ucuz emek olarak kullanılması, son bir yıl içerisinde 12 çocuğun yaşamını yitirmesiyle trajik bir boyut kazandı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, bu konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, MESEM’lerin çocuk işçiliğini meşrulaştırma işlevini vurguladı. Irmak, “AKP’nin uygulamaları arasında iki ana unsur var: biri gericilik, diğeri ise sermayenin önünü açma. Bu iki unsur birbirinden ayrı düşünülemez; tüm mesele bu ikisi etrafında şekilleniyor. Aksi takdirde, bu çocuklara ‘meslek edindirmek’ söylemi tamamen asılsız kalıyor” dedi.

‘AKP’nin Yapışık İkizleri’

Irmak, çocukların denetimsiz bir biçimde, işletmecilerin keyfine göre çalıştırıldığını ifade ederek, çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırıldığını belirtti. “Peki, bu çocukların hangi aileleri buralarda çalıştığını sorgulayabilir miyiz? Hangi siyasi figür, kendi çocuğunu imam hatibe göndermekte cüret ediyor? Alt kesimlere dini, üst kesimlere ise maddi çıkarları dayatıyorlar” diyerek durumu eleştirdi. “Sermaye ile tarikat ve cemaatler arasında kurulan ittifakların bedelini çocuklar ödüyor. MESEM ve ÇEDES, AKP’nin birbirini tamamlayan unsurlarıdır. Bir yanda dini sömürü, diğer yanda ekonomik sömürü var. Çocukları sermayenin kollarına itiyorlar; tarikat ve cemaatlerin kucağına atıyorlar” şeklinde konuştu.

‘Fiilen Sekiz Yıla Düşürülen Eğitim’

MESEM’lerin, çocukları okul ikliminden uzaklaştırarak eğitim süreçlerini olumsuz etkilediğini belirten Irmak, “Haftada yalnızca bir gün okula giden bu öğrenciler, eğitimlerine ayak uydurmakta zorlanıyorlar. Devlet, bu uygulama ile birlikte zorunlu hale getirdiği 12 yıllık eğitimi fiilen sekiz yıla düşürmüş durumda” değerlendirmesinde bulundu.

‘Artan İşsizlik ve Gelecek Korkusu’

Bu durumun, sadece çocukların eğitim hayatını değil, aynı zamanda gelecekteki iş bulma şanslarını da tehdit ettiğini belirten Irmak, “İşsizlik oranları giderek artıyor. Çocukların çalışma hayatına atılması, uzun vadede daha büyük bir sosyal sorun yaratacak” uyarısında bulundu.