DOLAR 42,5234 0.05%
EURO 49,5790 -0.05%
ALTIN 5.779,080,47
BITCOIN 3862829-1.91151%
İstanbul
16°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Ümit Özdağ AKP ve MHP’ye seslendi, CHP’ye ‘uyarı’ yaptı: ‘Müzakereyi durdurun!’

Ümit Özdağ AKP ve MHP’ye seslendi, CHP’ye ‘uyarı’ yaptı: ‘Müzakereyi durdurun!’

ABONE OL
Temmuz 25, 2025 04:54
Ümit Özdağ AKP ve MHP’ye seslendi, CHP’ye ‘uyarı’ yaptı: ‘Müzakereyi durdurun!’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

Özdağ, Cumhur İttifakı ile DEM Parti’nin kurduğu koalisyonun, Türkiye’yi Atatürk’ün milli, üniter, laik devlet modelinden Erdoğan-Bahçeli-Öcalan modeline sürüklediğini savundu.

BAHÇELİ’NİN İKİ YIL ÖNCEKİ SÖZÜNÜ HATIRLATTI

Özdağ, bu modelin, etnik ve mezhepsel kimliklerin siyasallaşmasını hedeflediğini ve Anayasa’nın 66. maddesinin değiştirilerek “Türkiyelilik” kimliğine geçiş yapılmasının planlandığını iddia etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 2023’teki “İnşallah Türkiye değişmez” sözlerini hatırlatan Özdağ, Bahçeli’nin bu değişim sürecinin öncüsü olduğunu söyledi.

Teröristbaşı Öcalan ile yürütülen müzakerelerin durdurulmasını talep eden Özdağ, CHP’yi “DEM’in şantajına boyun eğmeyin” diyerek TBMM’deki komisyona katılmaması konusunda uyardı. İYİ Parti’yi ise katılmama kararı aldığı için tebrik etti.

“MİLLİ FELAKET”

Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını “milli felaket” olarak nitelendiren Özdağ, bu yasanın doğayı ve tarım alanlarını yok ettiğini belirtti.

Kamuda tasarruf paketini samimiyetsiz bulduğunu belirten Özdağ, araç alımlarındaki israfı eleştirdi ve ekonomik krizin derinleştiğini vurguladı.

Matia Ahmet Minguzzi cinayetine de değinen Özdağ, katillerin organize suç çetelerinin bir parçası olduğunu ve devletin bu çetelere karşı caydırıcı önlemler alması gerektiğini söyledi. Zafer Partisi’nin Minguzzi ailesinin yanında olduğunu ifade etti.

Özdağ’ın basın açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:

“Türkiye tehlikede. Bu tespiti, sadece Zafer Partisi Genel Başkanı olarak değil, yıllarca milli güvenlik meseleleri üzerine çalışmış, Milli Güvenlik Teorisi adlı kitabın yazarı ve derleyicisi olan bir akademisyen olarak yapıyorum. Türkiye, Cumhuriyet tarihimizin en büyük tehdidiyle, en vahim durumuyla karşı karşıya.”

“BU SÜRECİN SÖZCÜLÜĞÜNÜ VE ÖNCÜLÜĞÜNÜ BAHÇELİ’NİN YAPTIĞINI GÖRÜYORUZ”

“Hepiniz hatırlayacaksınız: 28 Mayıs 2023’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez,” demişti. Bugün yaşananların şifresi, Devlet Bahçeli’nin bu sözlerinde gizlidir. Değişimin Türkiye’ye vereceği zararlar konusundaki endişesini, “İnşallah Türkiye değişmez,” diye ifade etmişti. Ancak, Türkiye’yi milli, üniter, laik devletten çok etnisiteli, adem-i merkeziyetçi bir modele sürükleyen ve tehlikeye atan bu sürecin sözcülüğünü ve öncülüğünü de yine Devlet Bahçeli’nin yaptığını görüyoruz.”

“KOALİSYON, TÜRKİYE’Yİ ATATÜRK MODELİNDEN ERDOĞAN-BAHÇELİ-ÖCALAN MODELİNE SÜRÜKLEMEK İSTEMEKTEDİR”

“Türkiye tehlikededir. Çünkü Cumhur İttifakı ile DEM’in kurduğu koalisyon, Türkiye’yi Atatürk modelinden Erdoğan-Bahçeli-Öcalan modeline sürüklemek istemektedir. Bu model, milli, üniter, laik devlet anlayışının sonu olacaktır. Atatürk modelinin nihai olarak tasfiye edilmesi için yeni bir anayasa gerektiğinden bahsediliyor. TSK’nın vesayetinde anayasa yapıldığından şikâyet edenlerin, şimdi Öcalan’ın vesayetinde bir anayasadan rahatsızlık duymadıklarını görmek üzücü. Oysa açlıkla boğuşan Türk halkının, ne Edirne’de ne de Hakkâri’de gündeminde yeni anayasa yok. Vatandaş, sabah buzdolabında anayasa değil; peynir, zeytin, tereyağı, yoğurt görmek istiyor.”

“ABD BÜYÜKELÇİSİNİN TÜRKİYE’YE ÖNERDİĞİ OSMANLI MİLLET SİSTEMİ YATMAKTADIR”

“Erdoğan-Bahçeli-Öcalan modeli, etnik ve mezhepsel kimliklerin siyasallaşmasını öngörüyor. Bahçeli, bunu Cumhurbaşkanının iki yardımcısından birinin Alevi, diğerinin Kürt olması önerisiyle gündeme taşımıştır. Bu model, Lübnan ve Irak’ta yaşanan, etnisite ve mezhepler temelinde şekillenmiş siyasal sistemin bir benzeridir. Lübnan modelinin temelinde, ABD Büyükelçisinin Türkiye’ye önerdiği Osmanlı millet sistemi yatmaktadır. ABD Büyükelçisi, birkaç gün önce İsrail’de bir açıklama yaptı ve İsrail’in çevresinde güçlü milli devletler istemediğini belirtti. Bu doğru bir tespittir.

İsrail, 1984’ten beri Irak ve Suriye gibi milli, üniter devletleri parçalamaya yönelik bir güvenlik stratejisi izlemektedir. Bu stratejiye Irak’ta ABD’yi kullanarak ulaşmış, Suriye’nin bölünmesi için Esad rejiminin devrilmesine ise ABD, İngiltere ve Cumhur İttifakı’nın yönettiği Türkiye destek vermiştir. Şimdi İsrail, Suriye’nin parçalanması sürecini neticelendirmek için çalışmaktadır.”

“ANAYASA’NIN 66. MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ Mİ PLANLANIYOR”

“Terörle müzakere sürecinde, Anayasa’nın 66. maddesinin değiştirilmesi mi planlanıyor? Türk yargısı yerine Türkiye yargısı mı gelecek? Yargı, Türk milleti adına değil de Türkiye milleti adına mı karar verecek? Büyük Türkiye milleti önünde mi milletvekilleri ant içecek? Bu yeni milli kimlik, Türk, Kürt, Arapların birleşmesine çalışıldığı bir “Türkiyelilik” mi olacak? Yerel demokrasi kılıfı giydirilerek, ülkemiz üniter devletten adem-i merkeziyetçi, özerk veya federal bir modele mi kaydırılmak isteniyor?

Bugünlerde siyasi partileri ziyaret ederek Öcalan’la yürütülen süreç hakkında bilgi veren İbrahim Kalın’ın milli devlete inanıp inanmadığını soruyoruz. Çünkü 2009’da Nikolas Börç’e verdiği demeçte, İbrahim Kalın, “Şahsen ulus devlet modeline eleştirel bakıyorum” demişti. Ulus devlet modeline eleştirel bakan bir akademisyen, MİT Müsteşarı olarak Öcalan ile görüşmeleri yürütüyorsa, sonunda ortaya ulus devlet modelini devam ettirecek bir model nasıl çıkabilir?”

“TÜRKİYE; YUGOSLAVYA, ÇEKOSLOVAKYA, IRAK GİBİ SİYASİ VE İDARİ OLARAK PARÇALANMIŞ BÖLGELERE AYRILIR”

“Evet, Türkiye tehlikededir. Hem de hiç olmadığı kadar. Bir an için Öcalan ve PKK’nın isteklerinin kabul edildiğini düşünelim. Nasıl bir Türkiye’de yaşarız? Türkiye’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde 22 il, özerk veya federal bir Kürdistan olur. Türkiye; Yugoslavya, Çekoslovakya, Irak gibi siyasi ve idari olarak parçalanmış bölgelere ayrılır. Türkiye, Lübnan gibi siyasette ve bürokraside etnik kotaların oluşturulduğu bir ülke olur.

PKK, DEM ve onların arkasındaki emperyalist güçlerin amacı, Türk milletini barışa ulaştırmak veya Kürtlerin, Zazaların mutluluğu değildir. Emperyalistlerin amacı, bizim kanımız ve gözyaşlarımız üzerinden Ortadoğu’da su kaynaklarını elinde tutan zayıf bir Kürdistan oluşturup, bu Kürdistan’ı İsrail’in müttefiki yapmaktır. DEM’li politikacı ve Grup Başkanvekili Sezai Temelli’nin, “Bugün bu topraklar Türkiye’nin en verimli toprakları. Buralar vaat edilmiş topraklar. Musa bütün ömrünü bu toprakları arayarak geçirdi. Türkler geldiler, bu toprakları da kuruttular” sözleri, Siyonizmin hizmetkârlığını açıkça ortaya koymaktadır.”

“PKK’NIN TALEPLERİNİ KABUL EDEREK OLMAZ”

“PKK terörü nedeniyle şehitler veriyoruz diye, PKK ile mücadele sona erdirilip PKK’nın istekleri nasıl kabul edilebilir? PKK terörü muhakkak durdurulmalıdır. Kan akışına, teröre son verilmelidir. Ancak bu, PKK’nın taleplerini kabul ederek olmaz.”

“MÜZAKARELERİ DURDURUN”

“AK Parti ve MHP’ye, her şeye rağmen iyi niyetle sesleniyoruz: Öcalan ile müzakereleri durdurun. Suriye, PKK ve YPG’nin İsrail ile birlikte Suriye’yi parçalayacağı bir savaşa doğru hızla sürükleniyor.”

“CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NE DE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ”

“Cumhuriyet Halk Partisi’ne de çağrıda bulunuyoruz: Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki komisyona katılmayın. DEM’in ahlaksız şantajına boyun eğmeyin. Bu komisyonu katılımınızla meşrulaştırmayın. Öcalan’ın amacı siyasi meşruluk kazanmaktır. CHP, Öcalan’a siyasi meşruluk sağlamanın aracı olmamalıdır. Bu noktada, komisyona katılmama kararı alan İyi Parti’yi içtenlikle tebrik ediyoruz.”

“ZEYTİN, STRATEJİK BİR TARIM ÜRÜNÜDÜR”

“Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılması da bir başka milli felakettir. 19 Temmuz’da Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilen torba kanun teklifi, 3-5 sermayedarın kazancı için gelecek nesillerin haklarına tecavüz etmektedir. Bu yasa, kamu yararı değil, maden ve enerji şirketlerinin çıkarlarını gözetiyor; ülkemizin doğasını, meralarını, tarım alanlarını, temiz su kaynaklarını ve ormanlarını koruyan tüm kanunları ve uluslararası sözleşmeleri ihlal ediyor. Zeytin, stratejik bir tarım ürünüdür. Gelişmiş ülkelerde zeytinlikleri korumak için madencilik faaliyetleri sıkı denetim altındadır. Büyük Türk milleti, bu yapılanların hesabının mahkemelerde bir gün mutlaka verileceğinden emin olmalıdır.”

“KAMUDA TASARRUF PAKETİ DE SAMİMİYETSİZDİR”

“Kamuda tasarruf paketi de samimiyetsizdir. Ocak-Haziran döneminde ihtiyaç fazlası araç satışından 5.109.000 TL hazineye gelir kaydedilmiş, ancak aynı dönemde 161.182.000 TL’lik taşıt alımı yapılmıştır. Yani bir araç satılıp yerine 31 araç alınmıştır. İsraf son hız devam ediyor. Bu politikalarla ekonomik kriz aşılmaz, sadece derinleşir. İşsizlik, açlık ve sefalet artıyor. Bazıları lale devri yaşarken, halk büyük bir sefalet içinde yaşam savaşı veriyor.”

“AHMET, BÜTÜN TÜRK MİLLETİNİN EVLADIDIR”

“Ahmet Minguzzi cinayeti ve sonrasında yaşananlar da önemli bir mesele. Ahmet Minguzzi’yi sadece zevk için, yapabileceklerini göstermek için sokak ortasında katleden şeytanlar çetesi, toplum için büyük bir tehdit oluşturuyor. Katillerin ve suç ortaklarının en ufak bir pişmanlık göstermemesi, cinayetle övünmeleri, Ahmet’in annesini ve avukatını tehdit etmeleri, organize suç örgütlerinin Türkiye için ne kadar büyük bir tehlike olduğunu gösteriyor.


kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r