Trump, ‘Büyük, Güzel Yasa Tasarısı’ olarak adlandırdığı yasayı imzaladı

ABD’nin Bağımsızlık Günü olan 4 Temmuz‘a denk getirilen imza töreni, hem Amerikan bağımsızlığını hem de Trump’ın ikinci dönemindeki en büyük yasama zaferini kutlamak amacıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte bombardıman uçakları alçak uçuş yaptı, National Mall’da havai fişek gösterisi düzenlendi.

Trump, imza töreninde yaptığı konuşmada tasarıyı “tarihteki türünün en büyük yasası” olarak niteledi. Başkan, “Bu, şimdiye kadar imzalanan en popüler yasa tasarısı” ifadelerini kullandı.

Trump’ın 2017’de ilk döneminde çıkardığı vergi indirimlerinin süresini uzatan yasa, toplam 4,5 trilyon dolarlık yeni kesintiler getiriyor. Tasarı, aynı zamanda göçmenlik uygulamalarına ve savunma harcamalarına ciddi oranda fon sağlıyor.

SOSYAL YARDIMLARDA BÜYÜK KESİNTİ

Yeni harcamalar ve gelir kaybının karşılanabilmesi için Medicaid programından 1 trilyon dolarlık kesinti yapılacak. Ayrıca gıda yardım programları da ciddi şekilde kısıtlanacak. Bağımsız Kongre Bütçe Ofisi (CBO), bu düzenlemelerin federal bütçe açığını 3,3 trilyon dolar artıracağını öngörüyor. Yapılan analizlere göre, yaklaşık 12 milyon Amerikalı sağlık sigortasını kaybedebilir.

Bazı Cumhuriyetçiler, sosyal güvenlik ağı programlarındaki kesintilerin, 2026’daki ara seçimler öncesinde kendilerini savunmasız bırakabileceğini belirtti. Demokratlar ise yasa tasarısını, “zenginlere vergi kıyağı, yoksullara darbe” olarak tanımlıyor.

Demokratlar, Trump’ın zengin destekçilerini ödüllendirmek için yoksulları hedef aldığını savunurken, Trump cephesi, bahşiş vergilerinin kaldırılması ve göçmenlik uygulamalarına ayrılan fonları, yasa tasarısının “halk dostu” yanları olarak öne çıkarıyor.

Beyaz Saray’daki imza törenine askeri aileler ve Kongre üyeleri davet edildi. Törenin sonunda, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Temsilciler Meclisi’ndeki oylamanın kapanışında kullanılan tokmağı Trump’a hediye etti. Trump tokmağı vuruyorum, “Hazır mıyız?” diye sordu ve ardından şu sözleri söyledi; “Bu en iyi iki hafta olmalı. Daha iyi iki hafta geçiren oldu mu hiç?”