DOLAR 32,8628 % 0.15
EURO 35,2800 % 0.13
STERLIN 41,6776 % 0
FRANG 36,8940 % 0.2
ALTIN 2.496,45 % 0,27
BITCOIN 64.508,00 -1.198

Toplumsallaşmak için temel gereksinimlerinden kesinti yapıyorlar: Öğrenciler zorda

21 yaşındaki gencin sözleri üniversitelilerin yaşadığı zorluğa ayna oldu: “Et yiyemiyorum, sebze de pahalı. Sinemaya gitmek istesem, o gün başka hiçbir şeye para harcamıyorum.”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Toplumsallaşmak için temel gereksinimlerinden kesinti yapıyorlar: Öğrenciler zorda

Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin etkisi öğrencilere de ağır bir şekilde yansıyor. Yurdumuzda neredeyse her şeye zam gelirken öğrencilerin aldığı burslar yerinde sayıyor. Öğrenciler aldıkları KYK ücretiyle geçinemiyor. Temel ihtiyaçlarını zor karşılayabiliyor. Öğrencilerin kültür ve sanat aktivitelerine bütçe ayırabilmek için ise temel ihtiyaçlarından kısmaları gerekiyor. ODTÜ ve Ankara Üniversitesi’nde okuyan öğrenciler sorunlarını Cumhuriyet’e anlattı.

“KAHVE İÇMEK LÜKS”

ANKARA ÜNIVERSİTESİ ÖĞRENCİSİ Ö.D.Z. (22): “KYK bursu alıyorum. Ailemden harçlık almak ve başka bir kurumdan daha burs almak durumundayım. Geçinemiyorum. Ailemden harçlık almasam evimin kirasını ödeyemiyorum. Temel ihtiyaçlarımdan çoğunu babam sayesinde karşılayabilsem de ekstra hiçbir şey yapamıyorum. Sadece kirayı, mutfak alışverişini ve faturaları ödeyebiliyorum. Ekonomik koşullar yüzünden kendime yönelik hiçbir şey yapamıyorum sadece hayatta kalmaya çalışıyorum. Üzerimde büyük bir gelecek kaygısı hissediyorum. Umutsuzum ve çalışmak istiyorum. Çalışırsam da akademik başarım kötü etkileniyor.”

ANKARA ÜNIVERSİTESİ ÖĞRENCİSİ AZERBAYCAN UYRUKLU ÖĞRENCİ F.G. (21): “Eskiden ailemden 3 bin lira alıyordum ve çok rahat geçiniyordum. Şu an 10 bin lira alıyorum ona rağmen fazlasıyla zorlanıyorum. Dışarıda bir kahve içmek benim için lüks hale geldi. Bir gün içtiğimde ikinci gün içmemeye çalışıyorum. Bir kitap alacaksam ya arkadaşlarımla ortaklaşa alıyorum ya da öğretmenlerimden istemek zorunda kalıyorum.”

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİSİ E.A. (23): “KYK kredisi alıyorum ama ailemden de harçlık almak zorundayım. KYK ile birlikte temel ihtiyaçlarımı karşılamam imkânsız. 2 bin lira bence çok düşük. Kültürel etkinliklere katılabilmek için temel ihtiyaçlarımdan kısmam gerekiyor.”

“PARA KİRAYA GİDİYOR”

ANKARA ÜNIVERSİTESİ ÖĞRENCİSİ A.E.Ç. (21): “KYK’den kredi ve zorunlu olarak ailemden harçlık alıyorum. Yoksa 2 bin lirayla geçinmek mümkün değil. Ankara’da normal insanların açlık sınırının altında bir parayla tek başıma yaşamaya çalışıyorum. Marketlere gidip bir şey almaya insanın eli bile değmiyor. Et yiyemiyorum, sebze de pahalı. Kiralar da çok artıyor. Aldığım paranın yarısı kiraya gidiyor, faturalarım var. Sinemaya gitmek istesem, o gün başka hiçbir şeye para harcamıyorum. Eğer sosyalleşeceksem önümdeki iki haftayı düşünmem gerekiyor.”

ODTÜ ÖĞRENCİSİ M.E.K. (21): “Güncel koşullarda KYK kredim yurt ve yemekhane masrafımı bile karşılamaya yetmiyor. Üstelik okul yemekhanesi de yalnızca iki öğün yemek çıkarıyor, hatta hafta sonları çıkarmıyor bile. Siyasi iktidarın üniversite karşıtı politikaları hem eğitimde hem de sosyal yaşamda kendini çok yoğun bir şekilde hissettiriyor. Okuldaki kültürel faaliyetler usulsüz biçimlerde iptal ediliyor, sermaye müfredatlara sürekli müdahil olmaya çalışıyor ve bunu bilim düşmanı diğer politikalar izliyor.”

ODTÜ ÖĞRENCİSİ E.F.Ç. (22): “Öğrencinin gündelik harcayabileceği masraflar rasgele tarihlerde zamlanabilirken KYK yıllık olarak düşük bir oranda artıyor. Yargının ve ordunun büyük oranda tasfiyesiyle birlikte, akademi bugün kalan son kaledir. Siyasi iktidar, bu tehlikenin önüne geçmek için öğrencilerin gündelik yaşantısından akademik başarısına kadar engel olabileceği her alanı tutmaya çalışıyor.”

ODTÜ ÖĞRENCİSİ BARTU YALÇIN (19): “Markete her girdiğimde başka bir kalem hesap yapıyorum, buna rağmen gelirimde bir oynama yok. Öğrencinin bursla ayakta durması imkânsız. Prestijli okullarımıza yıldızını veren hocaların kaçtığını görüyoruz, nitelikli profesörlerimizi yurtdışındaki okullara kaptırıyoruz. Yalnızca akademik alanda değil, yerleşkelerimizde sosyal kısıtlamalar var. Bu baskıcı politikadan ne kadar olunabiliyorsa o kadar rahatsızım.”