Suriye’de Esad rejiminin 8 Aralık 2024’te devrilmesinden bu yana adeta yeni bir devlet kurulmaya çalışılıyor.
Ancak cihatçı HTŞ güçlerinin başta olması, ülkedeki azınlıkların bir bölümünün kendini tehdit altında hissetmesine neden oluyor. Alevi toplumunun önde gelenleri geçtiğimiz hafta ‘Orta ve Batı Suriye Siyasi Konseyi’ni kurarken, federal sistem istedi.
Önceki haftalarda İsrail bayraklarıyla bağımsızlık eylemi yapan Dürziler ise silahlı gruplarını ‘Ulusal Muhafızlar’ adı altında birleştirdi. PKK bağlantılı SDG güçleri ise kuzeyde varlığını sürdürüyor.
Peki böyle bir ortamda Suriye nasıl üniter bir devlet olacak? Türkiye’nin her zaman savunduğu ‘Suriye’nin toprak bütünlüğü’ sağlanabilecek mi?
‘BELİRLEYİCİ OLAN ABD’
Suriyeli gazeteci Sarkis Kassarjian, Ahmed Şara’nın zihniyetiyle üniter bir devlet yapısının kurulmasının zor olacağı görüşünde.
SDG’nin özerklik taleplerini artık Dürziler ve Alevilerin de dillendirdiğini vugulayan Kassarjian, “Zaman geçtikçe başka topluluklar da bu talepleri ileri sürecek. Ilımlı Sünniler ve hatta HTŞ içerisinde daha radikal yönelimleri isteyenler de böyle taleplerde bulunacak. Ben açıkçası gelecekteki Suriye’nin kesinlikle adem-i merkeziyetçi olacağını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Kassarjian, adem-i merkeziyetçiliğin federasyon boyutuna ulaşıp ulaşmayacağına ise ABD’nin karar vereceğini söyledi.
BARRACK’IN ÇELİŞKİLİ SÖYLEMLERİ
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ise konuyla ilgili birbirine zıt açıklamalarda bulunuyor.
Barrack, Temmuz ayında federasyon sisteminin Suriye’ye faydası olmayacağını, ABD’nin Kürtlere bir devlet borcu olmadığını, “Tek ordu tek Suriye” anlayışını desteklediğini söylemişti. Barrack’ın yine Temmuz ayında bir grup gazeteciye, “Federasyon değil ama ona benzer bir yapı olabilir” dediği basına yansımıştı.
Barrack son olarak geçtiğimiz günlerde, “Suriye’de Dürziler Dürzi ülkesi, Kürtler Kürt ülkesi, Aleviler Alevi ülkesi istiyor. Ancak Suriye’de birlik ve uzlaşma dışında bir B planı olan var mı? Yok. B planı, kaostur” sözlerini kullandı.
Kassarjian, Barrack’ın bu söylem değişikliğinde Alevilere ve Dürzilere yönelik ‘katliam’ların etkisi olduğunu söylerken, “Barrack, aylarca merkeziyetçi bir hükümetin yönettiği Suriye’den bahsederken bunun gerçekleşmesinin zor olduğunun farkındaydı. Çünkü mesela bu konu gündemdeyken, Aleviler sahil kırsalında katliama uğradı. Bunu halletmek için 10 Mart’ta Mazlum Abdi ile Ahmed Şara arasında anlaşma yapıldı. Ondan sonra Süveyda’daki katliamlar oldu ve bu katliamlar arasında her gün cinayetler, nefret söylemleri, istikrarsızlık devam etti” dedi.
İSRAİL’İN ÖNCELİKLERİ
Peki İsrail Suriye’de ne istiyor? İsrail, Suriye’nin güneyinde, kendi sınırında bir tampon bölge oluşturma çabasında.
Kassarjian, İsrail’in görüşlerini şöyle özetliyor:
“Diyor ki, Şam’da terörist bir örgüt (HTŞ) var. Bu teröristler sınırıma kesinlikle gelmemeli. O teröristlerle sınırım arasına bir tampon bölge kuracağım. Ve o tampon bölge, Süveyda bölgesi, Suriye’nin güneyi. ‘Orada Şam’a bağlı ne bir asker ne de bir silah bulunmasını kabul edebilirim’ diyor. Bu, geçtiğimiz on yılda Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde kurduğu tampon bölgelere benziyor. İsrail de o tampon bölgeyi kurarak, Süveyda’daki özerk yönetim eliyle o bölgenin Şam’la kendi sınırları arasında bir alan olmasına gayret ediyor.”
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
SEKTÖREL
1 gün önceSEKTÖREL
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceSEKTÖREL
10 gün önce
1
Bahçeli evlerdeki inşaat işçi çöken merdivenin altında kaldı
4991 kez okundu
2
Adana’da oğlu gözaltına alınan gazi, olay yerinde ne olduğunu anlamaya çalışırken saldırıya uğradı.
4963 kez okundu
3
Murat Susam ile Güzelliğin Adresi: Blonde Bayan Kuaförü
4804 kez okundu
4
Erdoğan hidroelektrik santrallerinin açılışında duyurdu: Tarım Kredi’de kırmızı ete indirim
3935 kez okundu
5
İzmir’de maymun paniği
3918 kez okundu