Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay hakkındaki son kararını değerlendirirken dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Kaboğlu, “Can Atalay hakkında milletvekili olduğuna dair en az üç Anayasa Mahkemesi kararı mevcut. Ancak, Can Atalay’ın başlıca engeli hapishanede bulunmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Kaboğlu, Meclis’te Anayasa dışı bir biçimde okutulan Yargıtay kararının aslında anayasaya aykırı olduğunu belirterek, “Anayasa Mahkemesi, bu nedenle ‘Bu karar yok hükmündedir’ diyerek önemli bir duruş sergilemiştir.” dedi. Bu bağlamda, Meclis Başkanlığı’nın, Filistin Devlet Başkanı için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) topladığı gün Can Atalay için de özel bir gündem oluşturup, onu Meclis’e getirerek yemin ettirmesi gerektiğini vurguladı. Kaboğlu, “Çözüm budur.” şeklinde konuştu.
Meclis’in Anayasa Dışılığını Giderme Zamanı
Kaboğlu, Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki Can Atalay kararlarını hatırlatarak, “Meclis, bu vesileyle kendi anayasa dışılığını gidererek kendini aklayacak bir tavra girmeli. Zira Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin anayasal açıdan geçerli olmayan kararını okutmakla Meclis, kendisine gölge düşürmüştür.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Bizzat Meclis Başkanlığı, kendini anayasa dışına itmiştir. Burada mesele, yalnızca Can Atalay meselesi değil; önemli olan TBMM’nin, Anayasa’nın biricik muhatabı olarak Anayasa’nın üstünlüğüne saygı gösterip göstermediğidir. Bu hafta, bunun için bir vesile olacaktır.” dedi.
İstanbul Barosu’nda Anayasal Düzene Dönüş Süreci
Kaboğlu, “Değişim İsteyen Avukatlar” adıyla bir araya gelen binin üzerinde avukatın imzasıyla İstanbul Barosu Başkan adayı olan İbrahim Özden’in adaylığına ilişkin olarak da önemli açıklamalarda bulundu. “İbrahim Kabaoğlu’nun adaylığı, tek başına bir ana konu değildir. Ana konu, Türkiye’deki baroların bu anayasa dışı süreçte, Anayasa’nın askıya alındığı bir ortamda izleyeceği yol ve yöntemdir. Barolar, anayasal düzene dönüş sürecinde mücadele vermelidir.” şeklinde konuştu. Kaboğlu, İstanbul Barosu’nun bu konuda öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, “Ben aday olmak istemedim; ancak binlerce avukat, benim adaylığım için çağrıda bulundu. Türkiye’de insan hakları mücadelesinin her aşamasında yer almış bir kişinin böyle bir göreve çağrılması, hem o kişiye büyük bir sorumluluk yüklemiş oldu.” dedi.
SEKTÖREL
3 gün önceSEKTÖREL
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önceSEKTÖREL
12 gün önce
1
Bahçeli evlerdeki inşaat işçi çöken merdivenin altında kaldı
4991 kez okundu
2
Adana’da oğlu gözaltına alınan gazi, olay yerinde ne olduğunu anlamaya çalışırken saldırıya uğradı.
4965 kez okundu
3
Murat Susam ile Güzelliğin Adresi: Blonde Bayan Kuaförü
4808 kez okundu
4
Erdoğan hidroelektrik santrallerinin açılışında duyurdu: Tarım Kredi’de kırmızı ete indirim
3938 kez okundu
5
İzmir’de maymun paniği
3920 kez okundu