İstanbul‘da 2010’da 28 yaşındaki Onur Yaser Can’ı gözaltına alıp çıplak arama ve kötü muameleye maruz bırakarak intihara sürüklemekle suçlanan polisler hakkında “resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçundan verilen 6 yıl hapis cezasını, istinaf mahkemesi bozdu. İstinafın, sanıklara “üst sınırdan ceza uygulanmasının gerekçelendirilmemiş olması ve iyi hal indirim nedenlerinin uygulanmamış olması” gerekçesiyle yeniden yargılama talep etmesinin ardından ilk duruşma Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde yapıldı.
“SANIKLARIN YALAN İFADE VERDİĞİ İSPATLANDI”
Duruşmada söz verilen Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Sevgi Can, resmî belgede sahteciliğin işkence fiilinden ayrı bir suç olarak tanımlanmasının hukuka uymadığını belirterek, şunları söyledi:
“Bu, basit bir belge sahteciliği suçu değil. Gencecik bir insanın intihara sürüklenmesiyle ilgilidir. Belgeyi bozma suçundaki kast dikkate alınmadan verilecek bir karar hukukla bağdaşmaz. Sanık polislerin nasıl kaçamak ifadeler verdiklerine siz de tanık oldunuz. Belgede sahtecilik suçu işkence suçunun devamı niteliğindedir, belli bir saikle yapılmıştır. Sanıkların yalan ifade verdiği ispatlandı. Adaleti yanıltmaya çalıştılar. Tekrar suç işleme olasılıklarını ortaya koyan cevaplar verdiler. Resmî belgeyi bozma suçundan verilen cezanın hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde yeniden gerekçelendirilerek verilmesini talep ediyorum.”

Sanıkların “işkence”, “cinsel saldırı” ve “intihara sürükleme” suçlarından soruşturuldukları dosyanın Yargıtay’dan dönmesinin beklenmesi nedeniyle duruşma 9 Ocak tarihine ertelendi. Mahkeme, sanıkların duruşma salonunda bulunması ve savunmalarının tekrar alınması talebini, dosyanın esasına katkısı olmayacağı gerekçesiyle reddetti.
“ÖRGÜTLÜ SUÇ BU”
Avukat Ömer Kavili ise, ortada örgütlü bir suç olduğunu ve soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu dava sistemin ne olduğunu göstermekte. Bu sanıklar sistemden cesaret aldı. Sanık, “Ben hep çıplak arama yapıyorum” dedi. Bu işin yanlarına kar kalacaklarından emin olarak, çeteleşmeye güvenerek bunu yaptılar. Sanığın birisinin bütün sülalesi emniyette görevli. Bu bir çete faaliyetidir, örgütlü suçtur ve devletin adliyesi buna alet olmaktadır. Muhakeme faaliyeti etkili yapılmalıdır. Bu suçun işlenmesinin sorumlusu devlettir çünkü denetlememiştir.”
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
SEKTÖREL
36 dakika önceSEKTÖREL
40 dakika önceSEKTÖREL
48 dakika önceSEKTÖREL
1 saat önceSEKTÖREL
1 saat önce
1
Bahçeli evlerdeki inşaat işçi çöken merdivenin altında kaldı
4992 kez okundu
2
Adana’da oğlu gözaltına alınan gazi, olay yerinde ne olduğunu anlamaya çalışırken saldırıya uğradı.
4967 kez okundu
3
Murat Susam ile Güzelliğin Adresi: Blonde Bayan Kuaförü
4813 kez okundu
4
Erdoğan hidroelektrik santrallerinin açılışında duyurdu: Tarım Kredi’de kırmızı ete indirim
3940 kez okundu
5
İzmir’de maymun paniği
3923 kez okundu