‘Kürtçe eğitim veren’ derneğin kapısı Valilik talimatı ile mühürlendi: DEM Parti’den tepki

İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Avesta Dil ve Kültür Araştırma Derneği’nin kapısına mühür vuruldu.

Gerekçesini CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu paylaştı.

Tanrıkulu, konuya ilişkin yayımlanan bir haberi düzelterek, şunları yazdı:

“‘CHP yönetimindeki Konak Belediyesi’ cümleniz gazetecilik bakımından doğru bir ifade değildir.

Araştırmadan yayın yapmanızı doğru bulmadığımızı ifade etmek istedim.

Konak Kaymakamlığı’nın Belediye Başkanlığına gönderdiği yazıyı paylaşıyorum.

Talimatı veren İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Konak Kaymakamlığıdır. Kaymakamlığın izin vermesi halinde Konak Belediyesinin ruhsat düzenlemesinde herhangi bir sorun bulunmadığını da ayrıca paylaşmak istiyorum.

Belgesini sunduğum bu doğru bilgiden sonra aynı tepkiyi Ak Parti’ye gösterecek misiniz?”

🔴 "CHP yönetimindeki Konak Belediyesi" cümleniz gazetecilik bakımından doğru bir ifade değildir.

📌Araştırmadan yayın yapmanızı doğru bulmadığımızı ifade etmek istedim.

➡️ Konak Kaymakamlığı'nın Belediye Başkanlığına gönderdiği yazıyı paylaşıyorum.

🔴 Talimatı veren İzmir… https://t.co/KzclEGEuDo pic.twitter.com/t2pM1PBoaL

— Sezgin Tanrıkulu (@MSTanrikulu) August 2, 2025

DEM PARTİ’DEN DE TEPKİ GELDİ

DEM Parti de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

“İzmir Valiliği’nin, Konak Belediyesi’ne talimat göndererek Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin “izinsiz öğretim” yaptığı gerekçesiyle mühürlenmesini istemesi, toplumsal barışa ve dilsel çoğulculuğa vurulan açık bir darbedir. 2018’den bu yana Kürtçe ve diğer diller üzerinde eğitim ve kültürel çalışmalar yürüten bu derneğin, somut bir inceleme veya denetim olmaksızın, yalnızca idari bir emirle kapısına kilit vurulması, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Belediye eliyle yapılan bu mühürleme, Kürtçe diline ve Kürt halkının kültürel haklarına yönelik sistematik bir baskının son örneğidir.

Kürtçe, Türkiye’de yaklaşık 25 milyon Kürdün anadilidir. Tarih boyunca dil yasaklarının bu ülkeye kazandırdığı tek şey, çatışma ve ayrışmadır. Dilsel ve kültürel hakların kısıtlanması, toplumsal barışı zedelemiş, bir arada yaşamı tehdit etmiştir. Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin kapatılması, sadece bir kurumun faaliyetlerini durdurmakla sınırlı kalmaz; bu karar, milyonlarca insanın anadiline, kimliğine ve kültürüne yönelik bir saldırıdır. İzmir Valiliği’nin bu haksız kararı, Kürtçe dili ve farklı dillerin özgürce öğrenilip yaşatılmasını engelleyerek, bu zenginliği yok etmeye hizmet etmektedir.

Her yurttaşın kendi anadilini istediği yerde öğrenebilmesi hakkı, hiçbir yasa ve uluslararası sözleşmeler ile bile korunmasına gerek olmayacak kadar tabii bir hakken, İzmir Valiliği’nin, derneğin faaliyetlerini denetlemek yerine doğrudan mühürleme yoluna gitmesi, idari keyfiyetin ve hukuk dışı uygulamaların bir göstergesidir. Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği Eş Başkanı Ramazan Kaygısız’ın da ifade ettiği gibi, bu mühürleme, Kürtçe’ye ve Kürt halkının kültürel varlığına karşı açık bir baskıdır.

İzmir Valiliği’ni, bu haksız ve ayrımcı kararı derhal geri almaya, Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin faaliyetlerine devam etmesine izin vermeye çağırıyoruz. Toplumsal barış, ancak dilsel ve kültürel hakların özgürce yaşanabildiği bir ortamda mümkündür. Dil barışını tehdit eden bu tür uygulamalara karşı tüm sivil toplum örgütlerini, insan hakları savunucularını ve duyarlı kamuoyunu dayanışmaya davet ediyoruz. Kürtçe’nin ve diğer dillerin özgürce öğrenilip yaşatılması, bu ülkenin zenginliği için vazgeçilmezdir. Dil yasaklarına hayır, dil barışına evet!”