KESK’in, 8’inci Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci öncesinde gerçekleştirdiği “2026-2027 TİS Sürecinde Taleplerimiz Araştırması (2025)” anketinin toplu sözleşme görüşmeleri raporu KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak’ın sunumuyla paylaşıldı.
Toplam 4 bin 778 kamu emekçisinin anketin raporuna ilişkin olarak yapılan sunumda, kamu çalışanlarının ev kiralarını ödemekte, ev geçimini sağlamakta zorluk çektikleri aktarıldı. Yapılan ankete göre, katılımcıların belirttikleri ortalama kira tutarı İstanbul’da 24 bin 174, İzmir’de 21 bin 470, Antalya’da 20 bin 539 iken; en düşük kira ortalaması 12 bin 100 ile Mardin’de. Yapılan ankete göre, katılımcıların yüzde 57’sinin evin geçimini iki veya daha fazla kişinin sağladığını, yüzde 43’ünün evin geçimini tek başına sağladığını belirttiği ifade edildi.
Yapılan ankette, “Toplu İş Sözleşmelerinin emekçilerin lehine olması için öncelikle ne yapılmalı” sorusunun sorulduğu katılımcıların yüzde 49’u “Sadece yetkili sendikalar değil üyesi adına tüm sendikalar toplu sözleşme masasına oturabilmeli” derken, yüzde 24’ü “İktidar değişmeli”, yüzde 18’i “Grev hakkının gereği yapılmalı” cevabını verdi. Kamu çalışanlarının yüzde 99’u 8’inci Dönem TİS’te hakların alınamayacağını ve geçim sorununun çözülemeyeceğini düşünüyor.
Koçak, şunları kaydetti:
“Araştırmamıza katılanların yüzde 98’i kamu emekçilerinin maaşlarının enflasyona karşı korunmadığını ifade etmiştir. Bu oran, sözleşmeli, kadrolu, emekli ve tüm deneyim düzeylerinde benzer seyretmektedir. Katılımcılar TÜİK verilerinin güvenilir bulunmadığını ve TİS sürecinde sendikal yapıların rol ve misyonlarını yerine getirmediğini ifade etmektedir. Nitekim katılımcıların yüzde 98’i TÜİK verilerini gerçekçi bulmamaktadır. Bu veri, ücret artışlarının hesaplanmasında kullanılan temel dayanak kurumun kamu nezdinde meşruiyetini büyük ölçüde yitirdiğini göstermektedir. İktidarın güdümündeki TÜİK kadar yandaş konfederasyonlara güvenin de diplerde seyrettiği araştırmamız sonucu da kanıtlanmaktadır.
“YETKİLİ SENDİKALAR ETKİSİZ”
Anketimize katılan katılımcılar en büyük sorun olarak ‘yetkili sendikaların etkisizliğini’ ifade etmiştir. Yüzde 69 oranında katılımcı, kamu emekçilerinin TİS’ten zararlı çıkmasının başlıca nedeni olarak ‘yetkili sendikaların görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesini’ göstermiştir. Bu oran, yetkili sendikal temsilde ciddi bir meşruiyet krizine işaret etmektedir. Güvensizlik bununla sınırlı kalmamakta sürecin yapısına ve işleyişine yönelik yaygın bir hal almaktadır.
“GREV HAKKIMIZI ENGELLEMEYEN BİR DÜZENLEME”
Konfederasyonumuzun bu dönemde öncelikli taleplerinin başında iktidara ve yandaş konfederasyonun insafına terk edilen TİS’in dayanağı olan 4688 sayılı yasanın kökten değiştirilerek uluslararası sözleşmelere uygun, gerçek ve özgür toplu pazarlık mekanizmasını içeren, grev hakkımızı engellemeyen bir düzenleme gelmektedir.
“MAAŞLARIMIZIN BÜYÜK KISMI KİRAYA GİDİYOR”
Anket bu talebimizin kamu emekçileri tarafından da paylaşıldığını açığa çıkarmıştır. Örneğin katılımcıların yüzde 49’u yalnızca yetkili sendikaların değil, tüm sendikaların masada yer alması gerektiğini belirtmiştir. Araştırmamızın da doğruladığı diğer bir gerçek ise geçimini tek başına sağlayan emekçilerin oranının yüksekliğidir. Katılımcıların yüzde 43’ü geçimini tek başına sağladığını belirtmiştir. Tek başına geçinenlerde kira yükü ve yoksullaşma riskinin daha belirgin olduğu araştırmadan da anlaşılmaktadır. Kaldı ki, barınma sorunu hiç olmadığı kadar toplumun ezici çoğunluğunun temel sorunu haline gelmiştir. Anketimize katılanların ağırlıklı kısmı 15 bin ile 30 bin arası kira verdiğini belirtmektedir. Bu da maaşlarımızın büyük kısmının kiraya gittiğini göstermektedir.
“UMUT SINIRLI İKEN MÜCADELE İSTEĞİ YÜKSEKTİR”
Araştırmaya katılanların yüzde 75’i geçinememe ve hayat pahalılığını, yüzde 57’si ‘Anti Demokratik Politikaları’, yüzde 49’u ise liyakatsiz idarecileri kamu emekçilerinin en temel sorunu olarak ifade etmiştir. Araştırmaya göre 8’inci Dönem TİS süreci için umut sınırlı iken mücadele isteği yüksektir. ‘Bu dönem haklar alınabilecek mi?’ sorusuna verilen yanıtlar arasında yoğun bir umutsuzluk yer alsa da mücadeleyle hak alınabileceğini savunan kesim de belirgindir.”
Koçak, “Grev hakkının uygulanması gerekiyor, eğer bu dönem yine kamu işveren heyeti vereceği teklifte bizim taleplerimizin çok altında bir teklifle gelirse, emekçilerin taleplerinin karşılanmadığı bir önermeyle gelirse bizim, kamu işveren heyetini zorlayacak, teklifleri tekrar değerlendirmesini sağlayacak bir pratiğe ihtiyacımız var. Bu pratik de genel grevi örgütlemekten geçiyor” ifadesini kullandı.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Koçak, kira konusunda emekçilerin büyük sorunlar yaşadığını yineledi ve 2026 Ocak ayı itibarıyla en düşük memur maaşının yoksulluk sınırı öngörüleri olan 100 bin liraya çıkartılmasının beklentileri olduğunu dile getirdi. Koçak, diğer sendikalarla da görüşmeler gerçekleştiklerini, ortak bir eylem hattı oluşturmak için çabaladıklarını aktardı.
https://geo.dailymotion.com/player/x18hb2.html?video=x9okdjc
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
SEKTÖREL
1 gün önceSEKTÖREL
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceSEKTÖREL
10 gün önce
1
Bahçeli evlerdeki inşaat işçi çöken merdivenin altında kaldı
4991 kez okundu
2
Adana’da oğlu gözaltına alınan gazi, olay yerinde ne olduğunu anlamaya çalışırken saldırıya uğradı.
4963 kez okundu
3
Murat Susam ile Güzelliğin Adresi: Blonde Bayan Kuaförü
4804 kez okundu
4
Erdoğan hidroelektrik santrallerinin açılışında duyurdu: Tarım Kredi’de kırmızı ete indirim
3935 kez okundu
5
İzmir’de maymun paniği
3918 kez okundu