DOLAR 42,5354 0.07%
EURO 49,5729 -0.06%
ALTIN 5.745,37-0,12
BITCOIN 3797812-0.17661%
İstanbul
11°

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Kartalkaya’da yakınlarını kaybedenler Meclis’te adalet istedi: ‘Güvenli denen otelde 36 çocuk nasıl öldü?’

Kartalkaya’da yakınlarını kaybedenler Meclis’te adalet istedi: ‘Güvenli denen otelde 36 çocuk nasıl öldü?’

ABONE OL
Mayıs 3, 2025 08:10
Kartalkaya’da yakınlarını kaybedenler Meclis’te adalet istedi: ‘Güvenli denen otelde 36 çocuk nasıl öldü?’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugüne kadar olayla ilgili kişileri dinlememesi eleştirilen, Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangını faciasını araştırmak için kurulan Meclis komisyonu, 13. toplantısında yangında yakınlarını yitiren aileleri dinledi. Yangında eşi ile kızını kaybeden Hilmi Altın, komisyon üyelerine seslenerek “Türkiye Cumhuriyeti’nin Aile Yılı’nda, güvenli ve çocuk dostu olarak satışı yapılan bir otelde nasıl insanlar ölür? 36 çocuğun hayatı nasıl alınır? Otel sahipleri, denetlemeyenler, görmezden gelenler, ruhsatları verenler ortaya çıkarılsın. Bu komisyonun çalışması, bir daha bu ülkede iş ahlakından yoksun insanların iş yapma cüretine sahip olmamasını sağlamalıdır. Biz böyle insanların sorumluluk üstlenemeyeceği bir ülke hayaliyle yaşıyoruz” dedi.

Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangını faciasında yakınlarını kaybedenlerin aileleri, Meclis’te olayı araştırmak için kurulan komisyona konuk oldu. Komisyon üyeleri toplantı öncesi 28 aileden gelen 58 kişi ile tokalaşarak başsağlığı dileklerini iletti. Yangında yaşamını yitirenlerin fotoğrafları “Başka canımız yok” başlığı altında komisyon salonundaki ekranlara yansıtıldı. Aileler sık sık konuşurken göz yaşlarını tutamadı. Komisyonda ilk sözü yangında eşi ile kızını kaybeden ve otelden sağ çıkan Hilmi Altın aldı. Komisyon üyelerine gözleri dolarak seslenen Altın “Sizlere nasıl bir cehenneme ve acıya maruz bırakıldığımızı ve bu davaya ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağımızı anlatmaya geldik. Biz mağdur değiliz. İnsan eliyle ailesi katledilmiş; alnı açık, yüzü pek insanlarız. Dimdik ayakta Gazi Meclis’in huzurundayız. Çocuklarını vatana millete hayırlı olmak için yetiştirmiş insanlarız. Bu cinayette liyakatsizce iş yapanların elinde hayatlarımızı bıraktık. Bu komisyonun omuzlarında tarihi bir sorumluluk var. Bu komisyonun çalışması, bir daha bu ülkede iş ahlakından yoksun insanların iş yapma cüretine sahip olmamasını sağlamalıdır. Biz böyle insanların sorumluluk üstlenemeyeceği bir ülke hayaliyle yaşıyoruz. Sizden emsal bir çalışma bekliyoruz” dedi. 

”NEFES ALMAKTAN UTANIYORUM”

”O cehennemden sağ çıktığım için nefes alabilmekten utanan bir eş ve babayım” diyen Altın, yangın gecesini şöyle anlattı:

“Eşim Kübra’nın çığlığıyla uyandım. ‘Ben kızımı aldım, sen de peşimden gel’ dedi. Çocuğumla fırladı gitti. Çok büyük bir dumanın koridoru kapladığını gördüm. Merdiveni bulamıyordum. Rastgele yürüdüm. Duman başımı döndürmeye başladı. Tesadüf eseri duman biraz açıldı. Köşe bir oda bulduk. Çarşafları bağlayıp 6 çocuk indirdik. Türkiye Cumhuriyeti’nin Aile Yılı’nda, güvenli ve çocuk dostu olarak satışı yapılan bir otelde nasıl insanlar ölür? 36 çocuğun hayatı nasıl alınır? Neden bir alarm çalışmaz. Bu otele kim ruhsat verdi? Kim denetlemedi? Bu bir hata değil cinayet. Net talebimiz, hiçbir aile bir daha yaşadığımızı yaşamasın. Otel sahipleri, denetlemeyenler, görmezden gelenler, ruhsatları verenler ortaya çıkarılsın. Hak ettikleri cezalar indirimsiz uygulansın. Otelin arazisi ibretlik bir anıta dönüşsün. Devletin bize adalet borcu var.”

”HALA ALINMAYAN İFADELER VAR”

“Ben uyurken oğlum artık bu dünyada değildi ve bana haber veren bile olmamış” diyen Kotan “Adli süreç çok yavaş ilerliyor. Otel çalışanlarından hâlâ ifadeye çağrılmayanlar var. Bu kadar alınmamış ifade varken nasıl bir iddianame hazırlanıyor? Otel yönetim kurulu üyeleri hakkında 65 gün sonra tutuklama kararı çıktı” ifadelerini kullandı.

”VALİ BEY ÜZÜLÜYOR, AĞLAMA’ DEDİLER”

13 yaşındaki oğlu Doruk’un kendisine son gönderdiği ve “Seni seviyorum anne” dediği sesli mesajı komisyona dinleten anne Duygu Can “Benim çocuğum öleceğini biliyordu. Ben bu komisyondan 13 yaşındaki oğlumun cesaretini bekliyorum. O gün ‘Vali Bey üzülüyor burada ağlama’ dedi biri bana. Ben evlatlarımı ararken acım bile rahatsızlık sayıldı. O an anladım, biz orada yalnızdık. Bu ülkede anne olmanın bedelini böyle ödememeliydim” dedi.


kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r