İzmir’de Tutuklama Olayı: Dilruba Y.’nin Sokak Röportajı ve İfade Özgürlüğü Üzerine Tartışmalar
İzmir’de gerçekleştirilen bir sokak röportajı sırasında sosyal medya platformu Instagram’a getirilen erişim engeline ilişkin ifadeleri nedeniyle gözaltına alınan Dilruba Y., dün çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi. Genç kadın, bir YouTube kanalında yaptığı röportajda, “Bütün özgürlük haklarını bir tek kişiye teslim ettiğiniz için ve Allah’tan da üstün tutup ona taptığınız için hepiniz beyni emcüklenmiş birer geri zekalılarsınız” şeklinde ifadeler kullanmıştı.
Tutuklama kararı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)’nun sokak röportajlarını incelemeye alacağını duyurmasının ardından geldi ve bu durum sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Dilruba Y.’nin serbest bırakılması için yapılan çağrılar, X platformunda trend topic (TT) listesine girdi. Paylaşımlarında, ifade özgürlüğü vurgusu ön plana çıktı.
Gazetemiz yazarı Murat Ağırel:
- Dilruba’nın yaptığı şey ne? Siyasetçileri ve seçmenleri eleştirmiş. Eleştirinin dozunu belki kaçırmış olabilir, ancak hakaret suçunun Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanan unsurları burada oluşmamış. Videoda hakaret, doğrudan belli bir kişiye değil, belirsiz bir kitleye yönelik olduğu için hakaret suçu oluşmuyor.
- Bu durumda TCK 216’ya göre “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu kapsamında bir dava açılabilir. Ancak bu suçun cezası 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası gerektiriyor. CMK 100/4 uyarınca, hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Burada ise 1 yıl üst sınır. Yani tutuklamayı gerektirecek bir durum yok, bu tutuklama yasağı kapsamına girmektedir.
Hukukçu Gönenç Gürkaynak:
Sokak röportajında düşüncelerini ifade eden bir kadının tutuklanmasının hukuksuz olduğunu savunuyor. “İçeriğini kelime kelime inceledin mi?” diyenler olabilir. Gerek yoktu ama inceledim ve bu ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Böyle bir içerikten tutuklama kararı çıkarabilen az sayıdaki ülkeden biri haline gelmemiz, utanç vericidir.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce:
Sokakta röportaj verenlere devletin gücünü kullanarak gözdağı verilmesi, o iktidarın sonunun geldiğinin bir işareti olarak değerlendirilmektedir.
Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz:
- Dilruba Y. serbest bırakılmalıdır! Acil seçim şart! Aksi takdirde herkes köle muamelesi görecek, hapishanelerde yer kalmayacak, açlık ve kıtlık başlayacak! Yumuşamacıların gözü aydın! Bize destek olun, bu beladan kurtulalım!
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu:
- Bu tutuklama yanlıştır. Daha da vahimi olan, genç kadının gözaltına alınmasıdır. İfade ediyorum ki, savcı tarafından tutuklanmaya sevk edilmesi ve bir hakim tarafından tutuklanması hukuk devleti ilkesine aykırıdır. İddia edilen suç aslında yoktur. Olsa bile, tutuklamayı gerektirmez. Bir hukuk devletinde, onu gözaltına aldıran savcı, tutuklamaya sevk eden savcı ve tutuklayan hakim o kürsüde kalmamalıdır.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan:
Sokakta kendisine uzatılan mikrofona Instagram’ın yasaklanmasıyla ilgili görüşlerini belirten ve Haniye’nin ardından yas ilan edilmesini eleştiren bir Türk yurttaşı genç kadın, sadece görüşlerini ifade ettiği için tutuklandı. Bu durum, bir hukuk cinayetidir. Beğenin ya da beğenmeyin, bir yurttaşın ifade özgürlüğünden nasıl olur da suç üretirsiniz? İfade özgürlüğünü, Anayasal teminat altındaki bu hakkı yok sayan bu kararı kınıyorum. Katilleri serbest bıraktınız, uyuşturucu baronlarına göz yumdunuz, yolsuzluklarına göz yumdunuz. Artık yeter! Bu kararı düzelterek o genç kadını serbest bırakın. İfade özgürlüğünü yok edemezsiniz. Bu milleti susturamazsınız. Yaratmak istediğiniz sessizlik sizi yutup yok edecek, göreceksiniz. Erken seçim bunun için şart.
Sanatçı Mustafa Sandal:
Bu karede tutuklanan sadece bir kişi var!
İzmir Barosu:
Saray yargısı değil, bağımsız yargı istiyoruz! Eleştiriye tahammülü olmayan iktidar, ifade özgürlüğü elinden alınan insanlara yönelik kanunsuz cezalar vermektedir. Yargılama olmaksızın cezalandırmanın yolu olarak verilen “tutuklama” kararlarına bir yenisi daha eklendi. İzmir’de sadece düşüncelerini ifade ettiği için bir kişi tutuklandı. Hatırlatırız ki, tutuklama bir ceza yaptırımı değil, çok sıkı şartların varlığı halinde uygulanabilecek bir güvenlik tedbiridir. Toplumdaki bireyleri susturmaya ve onlara gözdağı vermeye yönelik orantısız, hukuksuz tutuklamalara son verin! Yasalara uyun!