6 Şubat 2024 tarihinde, İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısındaki polis kontrol noktasına yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı, DHKP-C’li teröristler Pınar Birkoç ile Emrah Yayla tarafından düzenlenmişti. Bu saldırı sonucunda Dilfiraz Karataş isimli bir yurttaş hayatını kaybetmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu olayla ilgili olarak kapsamlı bir iddianame hazırladı.
İddianamede, aralarında öldürülen terörist Pınar Birkoç’un ablaları Necmiye Birkoç ve Nejla Birkoç’un yanı sıra, Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatların da bulunduğu toplam 19 kişi ‘şüpheli’ olarak yer aldı.
Örgütün “Merkez Komite” Üyeleri Hala Firari
İddianamede, saldırıyı gerçekleştiren örgütün “merkez komite” olarak adlandırılan yapı tarafından yönetildiği belirtiliyor. Şüpheliler Zerrin Sarı, Fehriye Erdal, Seher Demir ve Musa Aşoğlu’nun, örgütün sözde merkez ve genel komitesi içerisinde faaliyet yürüttükleri ve bu kişiler hakkında yakalama kararı çıkarıldığı ifade ediliyor. Savcılık, soruşturma kapsamında elde edilen bilgiler doğrultusunda örgütün şemasını da detaylı bir şekilde sıraladı. Buna göre:
- Necmiye Birkoç: Örgütün mahalli alan yapılanması sorumlusu
- Ayten Öztürk: Türkiye sorumlusu
- Seda Şaraldı: Halkın Hukuk Bürosu yöneticisi
- Seher Adıgüzel: Grup Yorum sorumlusu
- Meryem Özsöğüt: Sağlık kabini sorumlusu
- Ulaş İnci: Gençlik sorumlusu
Örgütün “Gözaltı Talimat” Kitapçığı
İddianamede, örgüt üyelerine “Gözaltına alındınız ne yapmalısınız?” başlıklı bir kitapçık dağıtıldığına dikkat çekiliyor. Bu kitapçıkta, gözaltına alınan üyelerin nasıl bir tavır sergilemesi gerektiğine dair talimatlar yer alıyor. Talimatlar arasında açlık grevine gitmek, her aşamada direnmek ve imza atmamak gibi maddeler bulunuyor. Şüphelilerin, gözaltına alındıklarında bu talimatları harfiyen uygulayarak örgütsel bir tavır sergiledikleri belirtiliyor.
Gözaltı Sırasında “Ölümsüzdür” Sloganı
İddianamede, gözaltına alınan teröristlerin, “ölümsüzdür” sloganını haykırdığı bilgisi de yer almakta. Bu durum, örgütün ideolojik motivasyonunu ve üyelerinin direniş ruhunu yansıtan bir örnek olarak değerlendiriliyor.
Örgütten Ayrılması İçin Kardeşine Darp Uygulandı
Pınar Birkoç’un ablaları Necmiye ve Nejla Birkoç, iddianameye verdikleri ifadelerde, kız kardeşlerinin örgütle ilişkisini sürdürdüğünü, örgütün ideolojisini benimsediğini ve bu doğrultuda faaliyetlerde bulunduğunu bilmediklerini öne sürdüler. Hatta, ağabeylerinin, Pınar Birkoç’un örgütten ayrılması için ona fiziksel şiddet uyguladığını iddia ettiler.
15’er Yıla Kadar Hapis Cezası İstendi
İddianamede, firari olan şüpheliler Zerrin Sarı, Seher Demir, Musa Aşoğlu ve Fehriye Erdal ile birlikte, diğer şüpheliler Necmiye Birkoç, Nejla Birkoç, Ayten Öztürk, Diyar Ersoy, Elif Ersoy, Ercan Güneş, Gamze Eroğlu, Hakan İnci, Hasan Karapınar, Meryem Özsöğüt, Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Oktay Kelebek, Seda Şaraldı, Seher Adıgüzel ve Ulaş İnci’nin ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7.5’er yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Sanıkların, 31 Ekim’de İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkması bekleniyor.
Değerlendirme Kısmında Göz Ardı Edilen Ayrıntılar
Öte yandan, hazırlanan iddianamenin “değerlendirme” bölümünde önemli bir ayrıntının yer almadığı dikkat çekti. Saldırıyla ilgili yürütülen soruşturmanın başlangıcında gözaltına alınan ve tutuklanmaları talep edilen şüphelilerin sevk yazısında, 30 Ekim 2023 tarihinde Mersin üzerinden Türkiye’ye kaçak olarak girmeye çalışırken etkisiz hale getirilen DHKP-C’li dört teröristin üzerinden İstanbul Adliyesi’ne ait fotoğraf ve uydu görüntülerinin ele geçirildiği bilgisi yer alıyor. Ayrıca, saldırıdan üç ay önce örgüt mensuplarının adliye binasına yönelik eylem yapma potansiyelinin bulunduğu resmi olarak ilgili makamlara iletilmişti. Ancak bu önemli detay, hazırlanan iddianamenin “değerlendirme” bölümünde yer almıyor.
News
