Antalya Kepez’de ormana yakın yol kenarında meyyit bulunan İbrahim Deniz ile ilgili açılan davada isimli tıp raporu açıklandı. Raporda, Deniz’in başına sert bir cisimle vurularak öldürüldüğünün mutlaklaştığı, düşme ya da çarpma sonucu bir vefatın mümkün olamayacağı belirtildi.
Geçen yıl 12 Aralık’ta Antalya’nın Kepez ilçesi Aktoprak Mahallesi’nde ormanda gezintiye çıkan çocuklar, yol kenarında hareketsiz yatan birini görünce polise haber verdi. İhbarla gelen takımlar, 30-35 yaşlarında bir erkeğin cesedi ile karşılaştı. Cesedin üzerinden kimlik çıkmadı. Birinci incelemede başına taşla vurulan kişinin, 3 çocuk babası İbrahim Deniz olduğu belirlendi. Polisin olay ile ilgili gözaltına aldığı Nurmehmet Halifeoğlu, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Cinayet öncesi okey oynamışlar
Hazırlanan iddianamede Nurmehmet Halifeoğlu ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpusu istendi. İddianamede; cinayetten evvel ikilinin birlikte Döşemealtı ilçesine gittiği, yemek yedikleri ve sanığa ilişkin inşaatta okey oynadıkları belirtildi. Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen ay birinci defa hakim karşısına çıkan Halifeoğlu, cinayet ile ilgisi olmadığını argüman etti. Mahkeme ayrıyeten İsimli Tıp 1. İhtisas Dairesi’nden İbrahim Deniz’in mevt nedeninin tespiti için rapor istedi. Raporda, İbrahim Deniz’in vefat nedeninin ‘düşme sonucu başının taş ve kayalara çarpması ile mümkün olamayacağı, başa sert/künt bir cismin direkt vurulması ile oluşacak nitelikte olduğu oybirliğiyle mütaala olunur’ denildi.
‘Şüpheye mahal kalmayacak formda tespit edildi’
Raporun akabinde konuşan İbrahim Deniz’in ailesinin avukatı Coşkun Demir, “Nurmehmet Halifeoğlu tarafından gerçekleştirildiği kuşkuya mahal kalmayacak halde tespit edilmiştir. Bu rapor vesilesiyle sanığın verdiği çelişkili savunmaların tümünün hatadan kurtulmaya yönelik, kurgudan öte gidemeyen beyanlar olduğu açıkça ortaya konulmuştur. Yeniden bu raporla bir arada en başından sav ettiğimiz üzere müvekkilden aldığı borçları ödememiş olan sanığın müvekkile vermiş olduğu senedi ya da senetleri müvekkilden zorla almak niyetinde olduğu ve bunun sonucunda cinayet fiilini gerçekleştirdiği de kanaatimizce her türlü kuşkudan uzak bir biçimde tespit edilmiştir.
Davaya bahis olayda sanık, müvekkilden aldığı borçları ödememek ismine cinayeti müvekkilin başını ezecek formda işlemiş, sonrasında müteveffanın telefon ve cüzdanını alarak olay yerini terk etmiştir. Bununla da kalmayan sanık müvekkilin sıkıntı kullanmak suretiyle almış olduğu telefonuyla, güya kendisiyle mesajlaşıyormuş izlenimi oluşturmak ve kabahatten kurtulmak hedefiyle mesajlaşmıştır. Bütün bu anlatımlarımız davaya bahis cinayetin planlanıp, tasarlanıp, borç aldığı müteveffaya verdiği senetleri alabilmek gayesiyle işlendiğini kanıtlamaktadır.”