Filipinler Haber Ajansı (PNA) tarafından aktarılan bilgilere göre, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro, ülkesinin savunma hazırlıkları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Teodoro, Çin’in ihtilaflı sulardaki “gittikçe artan saldırgan eylemlerine karşı hazırlıklı olmaları” gerektiğini vurgulayarak, Filipinler’in bu tür tehditler karşısında dikkatli olması gerektiğine dikkat çekti.
Teodoro, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu bölgede var olmak ve egemenlik haklarını savunmak için sürekli bir mücadele olacak. Bu nedenle bu tür olayların devam edeceğini bilmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. Bakan, Filipinler’in, Çin’in bölgedeki “saldırgan” faaliyetlerine karşı protesto eylemlerini sürdüreceğini belirtti.
Filipinler Genelkurmay Başkanı General Romeo Brawner, 10 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, Çin Hava Kuvvetlerine ait iki uçağın ihtilaflı Scarborough Sığı üzerinde tehlikeli manevralar yaptığını ve işaret fişekleri ile Filipinler’e ait devriye uçağındaki mürettebatın hayatını tehlikeye attığını bildirdi. Brawner, bu tür eylemleri şiddetle kınadı.
Güney Çin Denizi, kıyıdaş ülkelerin İkinci Dünya Savaşı’nın ardından bağımsızlıklarını kazanmasından bu yana egemenlik ihtilaflarına konu olmaktadır. Çin, 1947 yılında yayımladığı haritayla birlikte, Güney Çin Denizi’nin yüzde 80’inde egemenlik iddiasında bulunmaya başladı. Bu durum, Filipinler, Vietnam, Brunei ve Malezya gibi kıyı komşusu ülkelerin de bölgede hak iddia etmesine neden oldu.
Özellikle Paracel ve Spratly Adaları gibi stratejik bölgelerdeki adacıklar, resifler, kayalıklar ve deniz bentleri üzerindeki egemenlik ihtilafları, zaman zaman bu ülkeler arasında gerginliklere yol açmaktadır. Çin’in ihtilaflı adalarda askeri üsler inşa etmesi ve sivil gemi filolarını bölgedeki sulara uzun süreli olarak yerleştirmesi, yalnızca bölge ülkeleri değil, aynı zamanda ABD gibi küresel güçler tarafından da karşı çıkılmaktadır.
Hollanda’nın Lahey kentindeki Daimi Tahkim Mahkemesi (PCA), 2016 yılında Filipinler’in başvurusu üzerine verdiği kararda, Çin’in Güney Çin Denizi’nde tek taraflı olarak ileri sürdüğü egemenlik taleplerinin uluslararası hukuka aykırı olduğuna hükmetmiştir.