Endonezya’ya 2 fırkateyn satıldı: ‘Milli güvenliğimize aykırı’

Türkiye’nin 26 Temmuz’da Endonezya’ya 2 fırkateyn satması çeşitli soru işaretlerini beraberinde getirdi. Sosyal medyada bu fırkateynlerin hâlihazırda kullanılan iki fırkateyn olduğu iddia edildi. Ayrıca, İsrail’in Türkiye’ye tehdit olduğunun işaret edildiği bir dönemde, “Bu savaş gemilerine Türkiye’nin ihtiyacı yok mu” sorusu da soruldu. Cumhuriyet hem savunma sanayii kaynaklarına hem de CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu’na gelişmeleri sordu.

‘100’ÜN ÜZERİNDE GEMİ ÜRETEBİLİRİZ’

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nın Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF), TAIS Shipyards (Turkish Associated International Shipyards) ile Endonezya Savunma Bakanlığı arasında 2 adet İstif Sınıfı fırkateyn satış sözleşmesi imzalandığını açıklamasının ardından satılan savaş gemilerinin hangileri olduğu gündeme geldi. Bazı mecralarda satılan 2 fırkateynin Milli Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında üretilip ocak ayında denize indirilen ve 2026 ila 2027’de hizmete başlaması planlanan İzmir (F-516) ve İçel (F-517) olduğu iddia edildi.

Cumhuriyet’in ulaştığı savunma sanayii kaynakları ise satılan fırkateynlerin ‘İzmir’ ve ‘İçel’ olmadığını, yapılan anlaşmanın yeni üretilecek gemileri kapsadığını, mevcut gemileri kesinlikle içermediğini belirtti. Türkiye’nin aynı anda 100’ün üzerinde gemi üretebilecek kapasiteye sahip olduğunu ifade eden kaynaklar, Endonezya ile yapılan anlaşmanın donanma modernizasyonunu olumsuz etkilemeyeceğini savundu.

‘MİLLİ GÜVENLİĞİMİZ AÇISINDAN UYGUN DEĞİL’

Bahse konu anlaşma ile ilgili Cumhuriyet’e konuşan CHP’nin Milli Savunma Bakanlığı’ndan sorumlu genel başkan yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ise “Kuvvet yapısı hedefleri çerçevesinde inşa edilen ya da inşası devam eden gemilerimizin, döviz elde etmek amacıyla üçüncü ülkelere satıldığına dair haberler son derece rahatsız edicidir” diyerek yapılan anlaşmayı eleştirdi.

Akdeniz jeopolitiğinin tehlikelerine değinen Bağcıoğlu, “Türk Deniz Kuvvetleri’nin, platform sayısı açısından kuvvet hedeflerine ulaşmadan ve kullanım ömrünü tamamlamış gemiler yenilenmeden bu yola başvurması, milli güvenliğimiz açısından uygun değildir. Savunma sanayii, diğer sektörlerden farklı olarak yalnızca maddi kazanç için her fırsatın değerlendirileceği bir alan değildir” açıklamalarında bulundu. Bağcıoğlu, “Fırkateyn tartışmalarına yönelik olarak donanmamız için üretilen bir geminin henüz hizmete girmeden satılması, şu soruları akla getirmektedir: İhtiyaç mı bulunmamaktadır? İhtiyaç acil değil midir? Harekât ihtiyacı mı yanlış belirlenmiştir? Tehdit algısı mı değişmiştir? Yoksa başka bir sorun mu söz konusudur?” diye konuştu.