CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız’dan Usulsüzlük İddiaları
CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, İl Özel İdaresi’ne mülakatla işe alınan kişilerin işe alım süreçlerinde ciddi usulsüzlükler tespit ettiklerini açıkladı. Tahtasız, bu durumun Çorum’da liyakat ilkesinin hiçe sayıldığını gösterdiğini belirtti. “Çorum’da en iyi araç kullanan, en kalifiye ehliyete sahip olan ve en deneyimli kişi, AKP İl Başkanının şoförü olmalı ki, İl Özel İdaresi’nde pikap şoförü olarak atanmış. İl Özel İdaresi, öyle bir liyakat anlayışı geliştirmiş ki, AKP’de çaycı olan bir kişi, vidanjör yardımcısı olarak işe alınmış. Çayı güzel yapan her şeyi güzel yapar misali, bu arkadaşımızı da işe almışlar” dedi.
Usulsüzlüklerin ve adaletsizliklerin giderilmesi çağrısı yapan Tahtasız, aksi takdirde yasal yollara başvuracaklarını ifade etti.
Basın Açıklaması ve Usulsüzlükler
CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız ve il örgütü, İl Özel İdaresi’nde mülakatla işe alınan kişilerin işe alımlarında torpil ve usulsüzlükler tespit ettiklerini, Kadeş Barış Meydanı’nda yapılan basın açıklaması ile duyurdular.
“Liyakatsiz Uygulamaların Biteceği Günlere Yaklaştığımızı İyi Bilsinler”
CHP İl Başkanı Dinçer Solmaz, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Geçtiğimiz haftalarda yapılan İl Özel İdaresi’ne alımlarla ilgili kaygılarımızı vekilimizin de dile getirdiği gibi, bir takım usulsüz işlemlerin yapıldığına hep beraber şahit olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Adında adalet olan ama uygulamasında adaletin a’sını göstermeyen bir anlayışın, işe alımlarda torpil ve kayırmacılığın en üst düzeyde sergilendiği bir süreçle karşı karşıyayız. Ancak bu anlayışın artık sona ermekte olduğunu ve adaletsiz uygulamaların biteceği günlere yaklaştığımızı bilsinler.”
Solmaz, “Basında yer alan, alımlarda CHP’ye bir kontenjan ayrıldığına dair asılsız haberler de kabul edilemez. CHP, hiçbir zaman bu tür işlerin içinde olmadı ve bir kontenjan ayrılması söz konusu değildir” dedi.
“Mülakat Eşittir Torpil”
CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, mülakat sisteminin adaletsizliğin bir aracı haline geldiğini vurguladı: “İhtiyaç olmadığı halde kadro açıyorlar. Açıklanan listeye baktığımızda, AKP İl Başkanlığı’nda çay ocağında çalışan bir kişinin, il başkanlığında şoför olarak işe alındığını görüyoruz. Çorum’da en iyi araç kullanan ve en kalifiye ehliyete sahip olan kişi, İl Özel İdaresi’nde pikap şoförü olarak atanmış. Çaycı vidanjörden anlar mı demeyin, eğer AKP’li ise herkes her işten anlayabilir. İl Özel İdaresi, öyle bir liyakat gözetmiş ki, AKP’de çaycı olan bir kişi, vidanjör yardımcısı olarak işe alınmış. Bu kişinin en kısa sürede müdürlük seviyesine kadar yükselebileceğini göreceksiniz.”
Tahtasız, ayrıca Cumhurbaşkanı’nın Çorum mitinginde karikatür afişlerini hazırlayan kişinin oğlunun da İl Özel İdaresi’ne alındığını tespit ettiklerini belirtti. “Cumhurbaşkanının hapis arkadaşlarının ve hapishane ziyaretçilerinin bakan yapıldığı bir ülkede bu durum oldukça sıradan hale geldi. Ayrıca, ihtiyaç olmadığı halde kadro açarak özel birini işe almak için dahiyane çözümler buluyorlar” dedi.
“Torpilli Atamalar ve Kamuya Geçişler”
Tahtasız, AKP ile ilgili olarak, “Olmaz denilen her şeyin kanun tanımadan gerçekleştiğini görüyoruz. Daha önce İŞKUR’a nal toplatan AKP İl Başkanlığında çaycı, şoför ya da temizlikçi olarak çalışan kişilerin, birer ikişer kamuya geçiş yaptığını çokça gözlemledik” dedi.
Bu durumu eleştiren Tahtasız, “Devletin organı olan Çorum Valiliği’nin ve İl Özel İdaresi’nin hükümete nasıl teslim olduğunu görmüş olduk. Bu liyakatsiz ve torpilli atamaların sonucunda, geriye kalan bin 780 kişinin hakkının nasıl yenildiğine tanıklık ettik. Yüce Allah’ın ‘ne ile gelirsen gel ama kul hakkıyla gelme’ kelamının nasıl yok sayıldığını gözlerimizle gördük” ifadesinde bulundu.
Tahtasız, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Bu alımlarla alakalı Sayın Valimiz ve Recep Çıplak Genel Sekreter ile milletvekilleri bu adaletsizliğe ‘dur’ demezse, biz de il başkanımız ve ilçe başkanımızla birlikte suç duyurusunda bulunacağız. Bizim hiçbir işe giren vatandaşımızla derdimiz yok. Tek derdimiz adalet istiyoruz ve o bin 850 vatandaşımızın hakkının yenmesini istemiyoruz.”